Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki özel okul sayısının 11 bini aştığını belirterek, bu okullara giden öğrenci sayısının yeni eğitim-öğretim döneminde 1,5 milyona yaklaşacağını söyledi.
Türkiye'nin her ilinde özel okul bulunduğunu aktaran Çevik, bu okulların özellikle İstanbul, İzmir, ve Ankara gibi illerde yoğunlaştığını, son dönemde kadınların iş gücüne katılımının artması ve okul öncesi eğitimin ebeveynlerce daha iyi kavranması gibi nedenlerle anaokulu sayısının hızla arttığını aktardı.
Çevik, özel okullarda istihdam edilen öğretmen sayısının 350-400 bin civarında olduğunu kaydederek, temizlik, güvenlik, servis, yemekhane, kantin, kıyafet, teknik personel ve idari personel gibi alanlarda çalışanlarla birlikte toplam istihdamın 750-800 bini bulduğunu vurguladı.
Son yıllarda özel okula giden öğrenci sayısının hızla arttığını, bu alana ciddi bir yönelim olduğunu dile getiren Çevik, bu kapsamda da söz konusu alanda çok sayıda okul kurulduğunu anlattı.
Çevik, ancak son günlerde özel okul camiasının olumsuz haberlerle anıldığını, yıllardır başarılı kariyerleriyle isimlerinden söz ettiren özel okulların zaman zaman olumsuzluklarla karşılaşabileceğini ifade etti.
- "Özel eğitim camiasını olumsuz etkilemez"
Çevik, son dönemde yazılı ve sosyal medyada özel okullarla ilgili büyük kısmı gerçeği yansıtmayan haberler dolaşıma sokulduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle bazı özel okulların kapandığı, öğrencilerin mağdur olduğu haberlerini biz de duyuyoruz ve medyadan okuyoruz. Ancak özel eğitim camiasına ilişkin vatandaşta panik oluşturan, aileleri korkutan, sektörü olumsuz etkileyen söylemler yayılıyor. Son dönemde haberlere de konu olan, kapanan veya kapanma aşamasına gelmiş özel okul sayısı 100'ü geçmez. Sayıları 11 bini aşan özel okul olduğunu düşünürsek bu kapanan özel okul oranı toplamın yüzde 1'i bile değil. Dünyanın içinden geçtiği bu finansal süreçte yüzde 1'lik bir sıkıntı çok kabul edilebilir bir durumdur. Özel okulların bu kadar çok gündeme gelmesi eğitimin bir ailedeki herkesi etkilemesidir."
Çevik, bazı özel okullarda yaşanan sıkıntıların toplamın yüzde 1'i bile olmadığının altını çizerek, bu durumun özel eğitim camiasını olumsuz etkileyemeyeceğini vurguladı.
- "Yanlış finansal planlama ve lokasyon özel okulu zora sokuyor"
Çevik, son yıllarda ekonomik anlamda yaşanan dalgalanmaların eğitim camiasını da etkilediğini, burada önemli olanın işletmecilerin doğru planlama yapması olduğunu söyledi.
Bir özel eğitim kurumunun en büyük giderinin yüzde 50-60 ile personel harcaması olduğunu dile getiren Çevik, onun dışında en büyük gideri yüzde 20 ortalamasıyla kiranın oluşturması gerektiğini bildirdi.
Çevik, "Bu giderleri göz önünde bulundurmayan, doğru finansal planlama yapmayan, lokasyon açısından yanlış tercihte bulunan özel eğitim kurumlarının hayatını sürdürmesi çok zor. Zaten bir süre sonra bu okullar kapanıyor veya devrediyor. Rasyonellikten uzak planlamalar okulun ömrünü kısaltıyor. Finansal ihtiyaçlardan dolayı çok düşük rakamlara kayıt alan okulların bu süreçte hem sağlıklı hizmet veremediğini hem de sıkıntıya düştüğünü de gözlemliyoruz." diye konuştu.
Özel okulların fiyatlarının 10-15 bin liradan başlayıp 100 bin liraya kadar çıktığını kaydeden Çevik, "Ayrıca ekonomik dalgalanmaya rağmen özel okula giden öğrenci sayısı azalmıyor artıyor. Neden, çünkü buna ihtiyaç var. Böyle bir ihtiyacın olduğu yerde doğru finansal planlama yapılması ve doğru lokasyon tercihiyle devamlılık sağlanabilir." ifadelerini kullandı.
- "Aileler okulları iyi araştırmalı"
Çevik, son dönemde yazılı veya sosyal medyada dolaşan olumsuz haberlere ebeveynlerin itibar etmemesi gerektiğini belirterek, "Ancak aileler özel okul tercihinde iyi araştırma yapmalı. Okulun geçmişini, idarecilerini, akademik ve sosyal başarısını, fiziki özelliklerini iyi incelemeli." uyarısında bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel okullarda eğitimin yarıda kalmaması için bir dizi önlem düşünüldüğünü aktaran Çevik, bunlardan bazılarının, "öğrenci kontenjanına göre belirlenecek ücretin bir yerde toplanması", "öğrenci ücretinin belli oranındaki miktarın teminat olarak gösterilmesi", "belli oranda nakit paranın bankalarda bloke edilmesi" ve "okul binasının ya da taşınmazın teminat verilmesi" olduğunu söyledi.
Burada, özel okul açılışlarının tıkamayacak şekilde teminat mektubunun olabileceğini dile getiren Çevik, para blokesinin doğru olmayacağını iddia etti. Çevik, bakanlığın okula el koymasının en son tercih olması gerektiğini sözlerine ekledi.
