Dolar

32,5244

Euro

34,9402

Altın

2.438,47

Bist

9.716,77

Hukukçular, koronavirüs günlerinde işçi-işveren haklarını değerlendirdi

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını nedeniyle bazı işletmeler faaliyetlerini kısmen veya tamamen durdurarak çalışanlarını idari, ücretli veya ücretsiz izne çıkarırken, bazıları da esnek çalışma sistemine geçti- Hukukçular bu süreçte işçi ve işveren haklarını değerlendirdi- Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Avukat Prof. Dr. Talat Canpolat:- 'İşverenin işçiyi ücretsiz i

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-14 11:33:24

Hukukçular, koronavirüs günlerinde işçi-işveren haklarını değerlendirdi
BAŞAK AKBULUT YAZAR - Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Avukat Prof. Dr. Talat Canpolat, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle, rızası olmaksızın ücretsiz izne çıkarılmak istenen işçinin, bu talebi kabul etme zorunluluğu olmadığını söyledi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da pandemi olarak ilan edilen Kovid-19 salgını nedeniyle bazı işletmeler faaliyetlerini kısmen veya tamamen durdurarak çalışanlarını idari, ücretli veya ücretsiz izne çıkarırken, bazıları da esnek çalışma sistemine geçti.

Bu süreçte işçi ve işveren haklarına ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Marmara Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Avukat Prof. Dr. Talat Canpolat, mevzuatta ücretsiz izne yönelik bir düzenleme olmadığını belirterek, 9 Nisan'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sevk edilen tasarı ile ilk kez bir düzenleme yapılmak istendiğini anlattı.

Prof. Dr. Canpolat, Yargıtay'ın "İşverenin işçiyi tek taraflı ücretsiz izne çıkaramayacağı ancak işçinin yazılı rızası ile bunun mümkün olduğu" yönünde kararlarının olduğuna dikkati çekerek, tüm dünyayı etkileyen ve Türkiye'de de hemen hemen tüm işletmeleri etkileyen böyle bir durumla ilk defa karşılaşıldığını söyledi.

Virüs nedeniyle hem işletmedeki faaliyetlerin etkilendiğini hem de işçinin, çalışmak için iş yerine gidebilecek durumda olmadığını belirten Canpolat, rızası olmaksızın ücretsiz izne çıkarılmak istenen işçinin, bu talebi kabul etmek zorunluluğu olmadığını kaydetti.

Prof. Dr Canpolat, ilgili kanunda da ancak işçinin yazılı rızası olursa bunun geçerli olacağının belirtildiğine işaret etti.

- "Feshi son çare olarak düşünmek gerekir"

Canpolat, işverenin işçiyi ücretsiz izne zorlamasının işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı verdiğini vurgulayarak, bunun haklı fesih olacağı için sözleşmeyi fesheden işçinin, kıdem tazminatına da hak kazanacağını ifade etti.

Ücretsiz izne çıkarıldığı için sözleşmesini fesheden işçinin ihbar tazminatı ile işe iade davası açma hakkının olmadığına vurgu yapan Canpolat, bu iki hakkın sözleşmeyi işverenin feshetmesi halinde mümkün olabileceğini, ancak kıdem tazminatı talep edebileceğini dile getirdi.

İşçinin geçici iş göremezlik ödeneğinden faydalanabilmesi için hekim tarafından verilmiş sağlık raporu gerektiğini aktaran Canpolat, sağlık raporuna istinaden ödenek verildiğini hatırlattı.

- "İş yerinde koronavirüs kapmak iş kazası kapsamına girebilir"

Canpolat, işçiye iş yerinde virüs bulaşmasının iş kazası sayılıp sayılamayacağına ilişkin de şunları söyledi:

"5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 13. Maddesi iş kazası kavramını geniş sayarak işçilere kazaya uğramaları halinde sigortadan yardım yapılmasını benimsemiştir. İşçinin iş yerindeyken uğradığı her türlü kaza iş kazasıdır. Bu anlamda iş yerinde virüs bulaşması olayı da duruma göre iş kazası ya da meslek hastalığı sayılacaktır. Yargıtay geçtiğimiz yıllarda domuz gribi olarak adlandırılan H1N1'i iş kazası olarak saymıştır."

Salgın sonrası işçilerin işlerine devam edebilmeleri ve işletmelerin de faaliyetini sürdürebilmeleri için "Hukuk Bilim Kurulu"nun kurulması gerektiğini aktaran Canpolat, "Bu dönemde işletmeleri ayakta tutacak ve onlara destek olacak düzenlemeler getirilmesi lazım. Sosyal tarafların bu yöndeki taleplerinin oluşturulacak Hukuk Bilim Kurulunda uzmanlarca değerlendirilmesi ve onların önerileri doğrultusunda yasa tasarılarının hazırlanması uygun olacaktır." diye konuştu.

- "İşçi, ücretsiz izni kabul etmek zorunda değil"

İş Hukuku Uzmanı Avukat Murat Emergen de işverenin tek taraflı aldığı bir kararla işçileri ücretsiz izne çıkartamayacağını belirterek, tek taraflı, işçinin rızası alınmadan uygulanan ücretsiz iznin sözleşme feshi anlamına geleceğini söyledi.

İşverenin işçileri ücretli izne çıkartabileceği, bu durumda işçinin onayının aranmadığını ifade eden Avukat Emergen, işçi ve işverenin anlaşarak ücretsiz izin uygulayabileceğini kaydetti.

İşçinin ücretsiz izni kabul etmek zorunda olmadığına vurgu yapan Emergen, şöyle konuştu:

"İşverenin işçiyi ücretsiz izne çıkarması ise tek taraflı bir irade beyanı ile mümkün değildir. Bu konuda mutlaka işçinin de onayı gerekmektedir. Aksi halde işçinin onayı olmadan uygulanan ücretsiz izin uygulaması haksız fesih niteliğinde olacaktır. İşveren işçinin kıdem, ihbar dahil tüm işçilik alacaklarını ödeyerek iş akdini feshedebilir. İşçi de bu durumda ücretsiz izni kabul etmeyerek iş akdini haklı nedenle sonlandırıp alacak davası açabilecektir."

- "İşçi, iş akdini kendisi feshederse işe iade davası açamaz"

Avukat Emergen, ücretsiz izne zorlanan işçinin fesih hakkı olduğunu ve kıdem tazminatı alabileceğini belirterek, "İş akdini ücretsiz izin zorlaması nedeniyle haklı nedenle fesheden işçi, kıdem tazminatı alacaktır. İhbar tazminatı ise iş sözleşmesini fesheden tarafın diğer tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden taraf haklı bir nedene dayansa bile, ihbar tazminatına hak kazanamaz. Yani ihbar tazminatı almanın ön şartı ne yazık ki, iş sözleşmesini karşı tarafın feshetmesidir. Kısaca işçi iş akdini haklı nedenle feshederse ihbar tazminatı alamaz." görüşünü dile getirdi.

İşe iade davasın ise farklı açıdan değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Emergen, iş sözleşmesini feshetmek isteyen işverenin, geçerli bir sebebe dayanmak zorunda olduğunu söyledi.

Ücretsiz izne çıkarılmayı kabul etmediği için işten çıkarılan işçilerin işe iade davası açabileceğini anlatan Emergen, "Ancak bu salgın hali bazı işletmeler için geçerli veya haklı neden olabilecektir. İşe iade davasında önemli olan diğer husus ise şudur, işçi iş akdini kendisi feshederse işe iade davası açamaz, iş akdini işverenin feshetmesi gerekir." dedi.

Emergen, koronavirüse yakalanan bir işçinin rapor alması halinde, raporlu olunan dönemde ücretinin bir kısmını Sosyal Güvenlik Kurumundan iş göremezlik ödeneği olarak alabileceğini söyledi.

Virüs tanısı konmasa da şüphe nedeniyle evde karantinada olan işçinin, iş göremezlik ödeneğinden faydalanması gerektiğine vurgu yapan Emergen, "Sağlık kuruluşunun öneri veya zorlaması ile karantina uygulaması bir tedavi süreci olduğundan bu kişiye istirahat raporu verilmelidir. Zira teşhis ve tedavi süreci vardır ve toplum sağlığı için önemlidir. Karantinada olan kişiye Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetki verilmiş hekim ve sağlık kurullarından sağlık raporu verilmesi durumunda 3. günden itibaren geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir." dedi.

Haber Ara