Minik Arda'lar, Irmak'lar, Eylül'ler, Leyla'lar için intikam istiyoruz. Hakkımız.
Sapık katilleri için, onlara reva gördükleri vahşetin boyutuyla mütenasip bir ceza istiyoruz. Hakkımız.
Ne var ki o hak yerini bulduğunda da bitecek gibi değil bu kâbus.
Milletçe birbirimize sarılıp gözlerimiz kuruyana kadar hüngür hüngür ağlayacağımız ve titreyip kendimize dönerek çocuklarımızın üstüne titreyeceğimiz, ama onların üstüne titremenin bu yarayı kapatmaya yetmeyeceğini idrak edip ahlâkımızı, maneviyatımızı, “eşref-i mahlukat”lığımızı milletçe yeniden inşa etmek için ayağa kalkacağımız yerdeyiz.
İbrahim Eryiğit, bu yerde yazdığı şiiri paylaştı benimle.
Ben de sizinle paylaşıyorum.
***
İSTİSMAR
Topraktan çıkarılır
Cansız bedenli çocuk
Gözlerinin buğusu
Halâ nemli yavrucuk
Sarkıyor saçı kolu
Babanın kucağından
Yüzü çiçek bahçesi
Filizlenmiş tomurcuk
Çocuk denecek yaşta
Çiğnenirken onuru
Karanlığa gömülür
Melek kokulu nuru
Güven hissi zedeli bulut
Çöker yüzüne
Yaralanır varlığı
Boşa gider duyuru
Çıldırıyoruz toplumca
Değerleri yitirdik
Yetimi gözetmeyip
Ezileni görmedik
Şairin feryatları
Duvarlarda kalıyor
Adaleti güveni
Vicdanlara hapsettik
İbrahim Eryiğit