FETÖ sanığı Yarbay, kritik emri kimden aldığını açıkladı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsüne ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığındaki olaylarla ilgili açılan dav
8 Yıl Önce Güncellendi
2017-02-06 22:33:48
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 27 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi'ndeki duruşma salonunda yapılıyor. Duruşmada savunması dinlenen Balaban ve Kabil'in ardından öğleden sonraki bölümünde derdest edilen Alay Komutanı Albay Ümit Tatan'ı Akıncı Hava Üssü'ne götüren helikopterin birinci pilotu Ümüt Arif Bağ'ın savunması alındı.
Bağ, FETÖ'nün darbe girişiminin gerçekleştirdiği 15 Temmuz 2016'da yıllık izninin bittiğini ve Ankara'ya döndüğünü, kendisini alması için görüştüğü mesai arkadaşına gelen telefon üzerine arkadaşına ait araçla hızla birliğe geldiklerini belirtti. "Alay Komutanı Albay Ümit Tatan'ın Akıncı Üssü'ne götürülmesi emrini Tabur Komutanı Kara Pilot Yarbay Halit Kabil'den aldık" diyen Bağ, görevi zorluğu ve kıdemli olması dolayısıyla üstlendiğini, emir üzerine uçuş malzemelerini almak için malzemelerin bulunduğu bölüme geçtiğini söyledi.
"PLANLI BİR ŞEYE KATILMADIM. EMİR KOMUTA ZİNCİRİ İÇERİSİNDE VERİLEN EMRİ YERİNE GETİRDİM"
Darbe teşebbüsüne ilişkin hiçbir hazırlık ve girişimde bulunmadığını ifade eden Bağ, olayların nasıl geliştiğini televizyon vasıtasıyla öğrendiklerini belirterek, "Semih Terzi'nin vurulması ile bir şeyler olduğunu anladık. Olaydan herhangi bir şekilde haberim yok. Planlı bir şeye katılmadım. Emir komuta zinciri içerisinde verilen emri yerine getirdim" diye konuştu.
Bağ, Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ'ın sorusu üzerine, Alay Komutanı'na cebir ve şiddet uygulandığına dair bir gözleminin olmadığını ifade etti.
DURSUN VARLI'NIN İFADESİ
Sanıklardan eski Pilot Binbaşı Dursun Varlı da 15 Temmuz akşamı 22.00 sıralarında Halit Kabil'in kendisini arayarak, alarm durumu olduğunu söylediğini, acilen birliğe gelmesini ve diğer personele de haber vermesini emrettiğini savunarak, söz konusu olayların terör eylemi olduğunu düşündüğünü belirtti. Saat 22.50'de birliğe girdiğini kaydeden Varlı, şunları söyledi:
"Kabil bana, anormal bir durum olduğunu söyledi, hemen üzerimi değiştirmemi emretti. Gittim, üniformamı giydim ve silahımı kuşandım. Personel alaya gelmeye başlamıştı. Saat 23.05 sıralarında Alay Komutan Yardımcısı Ahmet Balaban geldi. Halit Yarbay, Genelkurmay Birinci Başkanı'nın emri olduğunu, Alay Komutanı'nın Akıncı Üssü'ne tahliye edilmesi emri verildiğini bize iletti."
Varlı, kısa süre sonra Alay Komutanı Albay Ümit Tatan'ın birliğe geldiğini ve "Durum nedir?" türü sorular yönelttiğini kaydederek, bu sırada Yarbay Halit Kabil'in, Tatan'a, Genelkurmay Başkanı ve Özel Kuvvetler Komutanı'nın emriyle tutuklandığını söylediğini savundu.
Semih Terzi'nin yaralandığını öğrendiklerinde Oğulbey'den Terzi'yi alarak GATA'ya götürdüklerini ifade eden Varlı, suçlamaları reddetti. Varlı savunması sırasında, Kabil'in kule ile irtibata geçmeden uçuş emri verdiğini söyledi.
MEHMET SAĞLAM'IN İFADESİ
Suç gecesi Etimesgut Özel Hava Alay Komutanlığında Binbaşı rütbesi ile görev yapan Mehmet Sağlam ise 27 yıllık askerlik hayatında amirleri dışında kimseden emir almadığını savunarak, "Darbeye her Türk vatandaşı gibi bende karşıyım" ifadelerini kullandı.
Sağlam, kendisine verilen emirlerin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın isteği olduğunun söylenmesi üzerine emir komuta zincirine uygun bir şekilde hareket ettiğini savunarak, "Yazılı emir var mı? Diye sordum. O da geliyor dendi" ifadelerini kullandı.
Gelişmelerin büyük bir terör eylemi olabileceğini düşündüğünü belirten Sağlam, "Özel Kuvvet Komutanı ve Genel Kurmay Başkanı'nın emri dendi. Amiriniz size emir veriyorsa 'ben bir üst amire sorayım' diyemezsiniz" savunmasında bulundu.
Sağlam, "Ömer Halis Demir ne kadar vatansever ise ben de o kadar vatanseverim" ifadelerine yer verdi. 15 Temmuz darbe gecesine ilişkin Zekai Aksakallı ile Ümit Tatan'ın 20.00 ile 23.15 aralığındaki telefon bağlantılarının olup olmadığının araştırılmasını talep ederek, "Zekai Aksakallı'nın 21.30'dan çok daha önce haberi olduğu kesin" iddiasında bulundu.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi'ndeki yürütülen dava 5 gün sürecek toplamda 21'i tutuklu 6'sı tutuksuz 27 sanığın savunması dinlenecek.
(Benan Özben /İHA)
Haber Ara