Dolar

32,3316

Euro

34,8393

Altın

2.405,86

Bist

10.276,88

Sabah yazarı Dilek Güngör'den döviz krizine 'Marquez' yorumu

Sabah yazarı Dilek Güngör, döviz kurlarındaki artışı Gabriel García Márquez'in ünlü Kırmızı Pazartesi romanına benzeterek 'Herkes tabiri caizse 'cinayeti' biliyor ama kimse engel olmuyor' dedi.

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-05-23 14:16:30

Sabah yazarı Dilek Güngör'den döviz krizine 'Marquez' yorumu

Dilek Güngör, Sabah gazetesindeki köşesinde "Tıpkı Kırmızı Pazartesi gibi…" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Güngör, dövizdeki artışı konu ettiği yazısında Gabriel García Márquez'in meşhur "Kırmızı Pazartesi" romanına atıfta bulundu. Güngör, "Herkes tabiri caizse 'cinayeti' biliyor ama kimse engel olmuyor" dedi.

"TIPKI KIRMIZI PAZARTESİ GİBİ"

Dünya edebiyatının usta yazarlarından Gabriel Garcia Marquez'in 'Kırmızı Pazartesi' romanını okuyanınız var mı bilmiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam bu kitapla yazar Nobel Edebiyat Ödülü'nü almıştı. Bugün sabah gündeme bakarken aklıma takıldı.

Raftan tekrar indirdim kitabı…

Kolombiyalı yazar kitapta kasabada işlenen bir namus cinayetini anlatıyor. Romanın kahramanı Nasar iki kardeş tarafından öldürülüyor. Nasar'ın öldürüleceği romanın ilk satırlarından belli. Kasabada herkes cinayeti biliyor ama kimse buna engel olamıyor. Anlayacağınız göz göre göre cinayet işleniyor. Bu romanın ekonomiyle ne ilgisi var demeyin. Bana göre, o gün o kasabada yaşananlar, bugün ülkede yaşadıklarımızla benzerlik gösteriyor.

Niye mi? Görüyorsunuz, bir süredir döviz kurlarındaki yükseliş durmuyor. TL her gün yüzde 2 değer kaybetmeye başladı.

İmalatçı bir dostum arayıp "Kur daha da çıkacak mı nerede durur?" diyor. 1 yıl önce işlerin iyi gideceğini varsayıp leasingle iki makine daha almış. Şimdi kur arttıkça makinelerin maliyeti katlanıyor. Eleman çıkarmaktan bahsediyor. Geçen gün rastladığım KOBİ patronu arkadaşım dövizle kredi almış. Ufak tefek ihracat da yapıyor. "Biraz daha idare ederim" diye düşünürken Avrupa'da vadeyle mal aldığı işletme sahiplerinin gelip, paralarını erken istediğini söylüyor. Hastane sahibi olan bir ahbabımız dolardaki yükselişten dolayı mağdur olduğunu anlatıyor. Önümüzdeki günlerde çalışanlarının maaşını ödemeyebileceğini iddia ediyor. Eminim bu örnekler tek değildir.

Yakınımdaki arkadaşlarım da sokaktaki vatandaş da konuştuğum ekonomistler de bir şeylerin normal olmadığının farkındalar. Tıpkı Kırmızı Pazartesi romanındaki gibi… Herkes tabiri caizse 'cinayeti' biliyor ama kimse engel olmuyor.

 

Haber Ara