Psikiyatri Uzmanı Dr. Kardem Açıkyürek, depresyon hakkında bilgilendirme yaptı. Gündelik yaşamda her insanın zaman zaman mutsuz, isteksiz hissedebildiğini ifade eden Dr. Açıkyürek, bu tür insanların uyku, iştah bozuklukları, enerji azlığı yaşayabildiğini söyledi. Depresyonda ise kişinin en az iki hafta boyunca hemen her gün isteksizlik, keyifsizlik, yaşamdan zevk almama, kendine saygıda azalma, gelecekten umutsuzluk, motivasyon kaybı, düşüncede yavaşlama, dikkatte azalma, enerji azlığı, uyku ve iştahta artma yada azalma, intihar isteği gibi belirtilerden çoğunu yaşamakta olduğunu aktaran Dr. Açıkyürek, yaşanan bu belirtilerin kişinin günlük işlerini, aile ve çevre ilişkilerini olumsuz etkilediğini kaydetti.
Hemen her yaşta depresyonun ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Dr. Açıkyürek, “Genellikle kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Genetik yatkınlık, stresli çevresel yaşam olayları, bazı fiziksel hastalıklar ya da ilaçlar depresyona neden olabilir. Uygun şekilde tedavi edilmezse hafif düzeyden ağır düzeye kadar ilerleyebilen bu rahatsızlık başka ruhsal hastalıklarla da birlikte görülebilir. Hatta intihar riski nedeni ile kişinin hayatını tehdit eden bir hal alabilir” dedi.
Depresyonun ilaç tedavileri ve psikoterapi teknikleri ile tedavi edildiğini ifade eden Dr. Açıkyürek, “Antidepresan ilaçlar kişinin yaşı, cinsiyeti, genel fiziksel durumu, depresyonun şiddeti, eşlik eden başka ruhsal rahatsızlıklar varsa bunlar da göz önünde bulundurularak seçilir. İlk kez bir depresif bozukluk yaşayan kişinin en az 6-9 ay uygun antidepresan ilaçla tedavisi gerekir. Tedavi uyumunun bozuk olması ya da tedavinin doktor önermediği halde kesilmesi depresyonun yineleme ya da kronikleşme ihtimalini arttırabilir. İlaç doktor kontrolünde kullanılmalı, aniden kesilmemeli, belirtilerin iyileşme durumuna göre dozu ayarlanmalı ya da gerekliyse başka ilaçlarla ve psikoterapi ile desteklenmelidir” diye konuştu.
