Dolar

34,2998

Euro

37,3639

Altın

3.030,04

Bist

8.863,88

'Yüzler ve Adımlar' yarın Diyanet TV'de

Yönetmenliğini ve metin yazarlığını Salih Özderya'nın üstlendiği belgeselde 16 ülkeden 23 farklı yüz yer alıyor- Yönetmen Salih Özderya:- 'Hac, büyük bir gayenin gerçekleşmesi ve gerçekleştirilmesidir. Biz bu gayeyi gerçekleştirmek için hacca gidiyoruz, hac yapmış insanlar olarak bu tecrübelerimizi yaşadığımız topluma aktarmamız gerekiyor'- 'Müslümanlar olarak, Allah'ın bizden istediği birlik

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-12-30 12:20:42

'Yüzler ve Adımlar' yarın Diyanet TV'de
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet TV işbirliği ile gerçekleştirilen "Yüzler ve Adımlar" adlı belgesel, yarın izleyiciyle buluşacak.

Türkiye'de yapılmış en uzun tematik hac belgeseli olma özelliği taşıyan 90 dakikalık yapım, haccın birlik olma ve kardeşlik bilincine yaptığı katkıyı ele alıyor.

Belgesel aynı zamanda hayatını ırkçılıkla mücadeleye adayan Müslüman toplum önderleri Malcolm X ve Güney Afrikalı İmam Abdullah Harun'un yanı sıra, ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali Clay'a ithaf ediliyor.

Belgeselin yönetmeni ve metin yazarı Salih Özderya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haccın tam manasının anlaşılmadığına işaret ederek, toplumlara da manasının doğru aktarılamadığını söyledi.

Özderya, yapımın "Yüzler ve Adımlar" başlığına da değinerek, "Yüz ve adım haccın görünen tarafını bize anlatan iki kelime. Fakat arka plan olarak baktığımızda haccın manasını kavramamıza yardımcı oluyor. Dünyanın dört bir yanından insan yüzlerini orada görebiliyorsunuz. Bütün ten renkleri, siyah beyaz, her şekil ve ebatta insan Allah'ın yarattığı biçimiyle orada karşınıza çıkıyor. Bu farklılıklarımız tabii ki tesadüf değil. Hepsi bir ilahi dokunuşun eseri." şeklinde konuştu.


- "Hac, büyük bir gayenin gerçekleşmesi ve gerçekleştirilmesidir"

Özderya, haccın kişisel bir görev olmasının yanı sıra aynı zamanda toplu yapılan bir ibadet olduğuna işaret ederek, "Hac, bu yönüyle bizi daha olgun insanlar haline getirmeyi hedefliyor. Aynı zamanda bir arada ve birlikte yaşamamızın gerekli olduğunu hatta zorunlu olduğunu da bize öğretiyor." dedi.

Haccın, zemzem suyu, hurma ve hediyelik eşyadan ibaret olmadığına dikkati çeken Özderya, şöyle devam etti:

"Hac, büyük bir gayenin gerçekleşmesi ve gerçekleştirilmesidir. Biz bu gayeyi gerçekleştirmek için hacca gidiyoruz, hac yapmış insanlar olarak bu tecrübelerimizi yaşadığımız topluma aktarmamız gerekiyor. Çünkü hac Müslümanların tanışması ve birlikte hareket etmesini sağlayan en önemli ibadet."

Yönetmen Özderya, toplumların haccın birleştirici yönünden habersiz olduğunun altını çizerek, "Müslümanlar olarak Allah'ın bizden istediği birlik, kardeşlik ve tevhid mesajını hayata geçirmeliyiz. İşte hac bizi bu amaca götüren büyük bir yolculuktur." ifadelerini kullandı.


- "Farklılıklarımız bir ilahi dokunuşun eseri"

Çekimler esnasında birçok zorluk yaşadıklarını dile getiren Salih Özderya, şunları anlattı:

"Suudi Arabistan, özellikle hac zamanı bölgenin içinde bulunduğu şartlar gereği çekim yapmak için oldukça zorlayıcı imkanlara sahip. Sabrımızın tükenme noktasına geldiği, kendimizle büyük savaşlar verdiğimiz zamanlar oldu. Dört buçuk milyon insanın aynı anda belli görevleri yerine getirmeye çalıştığı bir yerde çekim yapmak hiç kolay değildi. Kalabalık ve Mekke'nin akıl almaz boyutlara ulaşan trafiği bizim şehirde atım atmamızı neredeyse imkansız hale getiriyordu. 50 dereceye varan sıcakta birçok noktaya yürüyerek gitmek zorundaydık. Ağır ekipmanlar taşıyorduk ve bu oldukça yorucuydu. Kullandığımız kameranın ısınması gündüz çekim yapmanın en büyük zorluklarından biriydi. Sokakta yaptığımız çekimlerde yarım saatte bir kamerayı bir büfe veya restorandan rica ederek buzdolabına koyup soğutmak zorunda kalıyorduk."

Dünyanın farklı bölgelerinden hac görevini yerine getirmek amacıyla Mekke'ye gelen milyonlarca insanın aynı anda ibadet yapmasının de mucizevi bir durum olduğuna vurgu yapan Özderya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hac'daki bu çeşitliliğin insanlara anlattığı çok fazla şey var. Adımlara gelince hac efor harcayarak yapılan bir ibadet. Sürekli ayaktasınız veya yürümek zorundasınız. Tavafı, sa'y'ı hep adım atarak, yürüyerek yapıyorsunuz. Ayaklarınızın üzerinde dikilerek vakfeye duruyorsunuz. Arafat'tan Müzdelife'ye, oradan Cemerat'a, Cemerat'tan Mescid-i Haram'a yürüyerek geliyorsunuz. Sürekli intikal halindesiniz. Bu adımların yegane amacı da tevhittir. Bizi tevhide, birliğe o yüce amaca yönelten işte bu attığımız adımlardır. Adımlardaki anlam da budur."


- Belgeselde 16 ülkeden 23 farklı yüz yer alıyor

Geçen yıl hac mevsiminde çekimleri gerçekleştirilen belgeselin çalışmaları bir yılda tamamlandı.

Çekimleri Mekke ve Medine'deki, Mescidi Haram, Mina, Müzdelife ve Arafat bölgelerinde, Mescid-i Nebevi, Uhud Dağı ve Kuba Mescidi'nde yapılan belgeselde, 16 ülkeden 23 farklı yüz yer alıyor.

Türkiye, Mali, Endonezya, Afganistan, Bulgaristan, Bosna Hersek, Avustralya, İran, Irak, Suriye, Sudan, Azerbaycan, Singapur, Kıbrıs, Suudi Arabistan ve Rusya'dan hacıların söyleşileri bulunuyor.

Belgeselin seslendirmesini Cahit Şaher yaparken, her sahnesi için farklı temalarda özgün besteler hazırlanan yapımın müziklerini Bora Ebeoğlu ile Cengiz Onural hazırladı.

Danışmanlığını Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş'in üstlendiği belgesel, yarın saat 21.30'da Diyanet TV'de yayınlanacak.



SON VİDEO HABER

Kurt köpeği polise saldırdı

Haber Ara