Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Yargı Reformu Stratejisi Programı'nda Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni açıkladı.
Emniyet hizmetleri sınıfında görev yapacak hukukçuların çoğalmasının ceza mevzuatı ile kolluk kuvvetlerine verilen görev ve yetkilere katkı sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, birçok ülkede de bu doğrultuda uygulamalar olduğunu söyledi.
Erdoğan, Kabahatler Kanunu'nda yer alması ve "kabahat" olarak tanımlanması gereken bazı fiillerin halen suç olarak ceza mevzuatında yer aldığına işaret ederek, "Mevzuatın bu açıdan taranarak bazı fiillerin idari yaptırıma dönüştürülmesi mahkemelerin iş yükünü de azaltacaktır. Şahsa karşı işlenen özellikle basit yaralama ve tehdit gibi suçların nitelikli hallerinin şikayete bağlı hale getirilmesi planlanıyor." diye konuştu.
Konusu suç teşkil eden bazı basit fiillere ilişkin süreçlerin kısaltılması için yeni usuller getireceklerini anlatan Erdoğan, "Basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulünün birçok ülkede farklı uygulamaları bulunmaktadır. Suç teşkil eden bazı fiillerde daha hızlı ve basit bir usulle sanıkların doğrudan mahkeme önüne getirilmesi bir an önce yargılamaların başlamasını sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Türkiye'de 12-15 yaşındaki çocuklar hakkında geçen sene itibarıyla yaklaşık 40 bin dava açıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bazı ağır suçlar hariç olmak üzere 15 yaşından küçük çocukların ilk defa işledikleri fiiller soruşturmaya ve kovuşturmaya konu edilmeden çocuklara özgü koruma mekanizmaları içerisinde değerlendirilecektir. Bu tür çocukların durumlarının sosyal tedbirlerle takip edilmesi kendilerine daha iyi bir gelecek kurma şanslarını da güçlendirecektir. Mevcut uygulamada kamu davasının açılmasının ertelenmesi, yetişkinler ve çocukları için aynı hükümlere tabiidir. Bu uygulamanın çocuklara yönelik kısmı genişletilecektir. Ayrıca çocuklar hakkındaki davaların ilk derece yargılamalarıyla istinaf ve temyiz incelemeleri öncelikli olarak yapılacaktır. Şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarının elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde infazına imkan tanınacaktır. Bu durum bir yandan sosyal fayda sağlarken diğer yandan ceza infaz kurumlarının maliyetlerinde tasarruf yapılmasını temin edecektir."
- "Hukuk yargılaması ile idari yargılamanın sadeleştirilmesi"
Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'nde sekizinci amaç başlığının "Hukuk yargılaması ile idari yargılamanın sadeleştirilmesi ve etkinliğinin artırılması" olduğuna değinen Erdoğan, özellikle küçük miktarlı talep ve davalarda basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usülü ile çözüm yoluna gidileceğini anlattı.
Erdoğan, bu konuyla ilgili AB Konseyi'nin de tavsiye kararının bulunduğunu hatırlatarak, "Diğer ülkelerdeki uygulamalarda incelenerek yeni bir usul ihdas edilecektir. Mal varlığı haklarına ilişkin küçük miktarlı talep ve davalarda yazılı ya da sözlü yargılama usullerine benzer yöntemler kullanılacaktır. Bunun için uyuşmazlığın basitleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulü içerisinde çözümlenebilmesine yönelik bir yargılama usulü ihdas edilecektir." diye konuştu.
Yargı harçlarının hesaplanmasında karışıklıklar olduğunu ve mahkemelerin iş yükününün ciddi bir şekilde arttığını vurgulayan Erdoğan, verimliliğin artırılması ve yargılamaların hızlandırılması için yargı harçlarında da basit ve sadelik sağlayacak düzenlemeler yapılacağını aktardı.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocukla kişisel ilişki kurulması yönündeki mahkeme kararlarının icra müdürlükleri vasıtasıyla infaz edilmesi ciddi sorunlara yol açıyor. Bu yöntem çocuğun sosyal ve psikolojik yapısını bozmanın yanında mahşeri vicdanı sızlatan görüntülere de sebebiyet verebiliyor. Çocukla şahsi münasebet kurulmasına yönelik kararların infazında daha insani ve çocuğa uygun yöntemler geliştirilecektir. Bu kapsamda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı ortak bir birim kuracaktır. Bu birim vasıtasıyla çocukla ilgili kararların icra edilmesi hem masrafları azaltacak hem de çocuğun menfaatlerini gözetecek bir yöntem olacaktır."
Noterliğin bir kariyer mesleği haline dönüşeceğini, sayılarının artacağının bilgisini veren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ülkemizde 1931 noterlik bulunmaktadır. Geçtiğimiz 17 yılda noterliklerin sayısı yüzde 56 oranında artmıştır. Sayının artması vatandaşların işlerini kolaylaştırmıştır. Yeni noterlikler Türkiye Noterler Birliği'nin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından açılıyor. Her asliye hukuk mahkemesinin yargı çevresinde bir noterlik kurulması zorunlu hale geliyor. Bazı çekişmesiz yargı işlerinin noterlikler tarafından da yapılabilmesine imkan sağlanarak bu kurumun daha işlevsel hale gelmesi temin edilecektir. Yargının iş yükünü azaltacak şekilde tevdi mahalli tayini, iddet müddetinin kaldırılması, vasiyetnamenin açılması, mirasçı atama belgesinin verilmesi, mirasın reddi beyanının tespit edilmesi ve delil tespiti talepleri gibi işlerin noterlikler tarafından yürütülmesini hedefliyoruz."
- "Uyuşmazlıkların derinleşmeden çözülmesine imkan sağlayacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi'nin 9'uncu ve son amaç başlığının "Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemlerinin Yaygınlaştırılması" olduğu ve bunun için cezada uzlaştırmanın kapsamının genişletileceğini aktardı.
Uzlaşmanın, şikayete bağlı suçların ve kanunda öngörülen diğer bazı suçlar için düzenlediğini bildiren Erdoğan, geçen yıl uzlaşma bürolarına gönderilen dosya sayısının 380 bin, uzlaşmayla sonuçlanan dosya sayısının ise 150 bin olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mahkeme temelli aile arabuluculuğu uygulaması getirilecek. Şiddet içermeyen uyuşmazlıklarda aile arabuluculuğu getirilmesi, uyuşmazlıkların derinleşmeden çözülmesine imkan sağlayacaktır. Uygulama, mahkeme temelli olarak yapılandırılacaktır. Yani açılan dava hakim tarafından arabuluculara havale edilecektir. Halihazırda zorunlu arabuluculuk iş uyuşmazlıklarında ve ticari uyuşmazlıklarda uygulanıyor. Tüketici uyuşmazlıkları gibi alanlarda da arabuluculuğa başvuran dava şartı haline getirilmesi planlanıyor. Kamunun taraf olduğu davalarda ihtiyari sulh yönteminin kapsamı genişletilecektir."
Dokuz amaç başlığı altında 63 hedef ve 256 faaliyeti kapsayan Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni özetlediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu belge, Bakanlığımızın barolardan hukuk fakültelerine, akademisyenlerden medya mensuplarına kadar geniş bir yelpazede gerçekleştirdiği istişareler sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın yasal düzenleme gerektiren konularının muhatabı Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. İdari tasarruf gerektiren konularının muhatabı da Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlardır. Amacımız milletimizin adalet duygusunu güçlendirecek, beklentilerine cevap verecek, vicdanları mutmain ve hukuka güveni tahkim edecek bir yargı uygulamasını hayata geçirmektir. Bunu da hem kendi medeniyetimize olan bağlılığımızı koruyacak hem de günümüz dünyasının uygulamalarıyla uyumlu olacak bir yaklaşımla gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sizlerle paylaştığımız Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin bu doğrultuda atılmış önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Bu belgede yer alan hususların kanun veya diğer düzenlemeler vasıtasıyla hayata geçirilmesi aşamalarında da sizlerin özellikle katkılarını almayı sürdüreceğiz."
- Notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından, programa katılan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve YÖK Başkanı Yekta Saraç ile anı fotoğrafı çektirdi.
Programa çok sayıda yargı mensubu da katıldı.
(Bitti)