Dolar

32,5311

Euro

34,8779

Altın

2.438,40

Bist

9.716,77

Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı

Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-25 13:50:02

Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı
Unilever Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Altınok, "Büyümeye devam etmek istiyorsak tüm değer zincirimizde kökten değişim getirecek bir yaklaşımı benimsemeliyiz" değerlendirmesini yaptı.

Unilever'den yapılan açıklamaya göre şirket, Sürdürülebilir Yaşam Planının dördüncü yılında, kamu, sivil toplum, akademik çevreler, iş dünyası ve medyadan isimlerin bulunduğu sürdürülebilirlik uzmanlarıyla bir çalıştay düzenledi. İstanbul Adile Sultan Sarayı'nda gerçekleşen çalıştayda, Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı çerçevesinde kaydedilen ilerleme gözden geçirildi.

Altınok, çalıştayda yaptığı konuşmada, "Büyümeye devam etmek istiyorsak tüm değer zincirimizde kökten değişim getirecek bir yaklaşımı benimsemeliyiz" görüşünü dile getirerek, şunları kaydetti:

"Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı geride kalan dört yılda bize gösterdi ki, bir amacı olan markalar ve bu talebe yanıt veren ürünler, yani sürdürülebilir yaşamı destekleyen markalar, daha güçlü ve daha hızlı bir büyüme gösteriyor. Bugün Unilever Türkiye portföyünün yarısı 'sürdürülebilir yaşamı destekleyen marka' özelliği taşıyor ve bu markalar iki kat daha hızlı büyüyor. 2014 yılında şirketimizin büyümesinin yarısından fazlası, bu markalardan kaynaklandı."

Unilever'in, 2010 yılında hayata geçirilen Sürdürülebilir Yaşam Planı'nın çoğu hedefine ulaşma yolunda dünyada önemli ilerleme kaydettiğini dile getiren Altınok, küresel fabrika ağının "sıfır atık" hedefini tutturduğunu, üretimde enerji ve sudan doğan CO2 seviyelerinde 2008 yılına oranla üretim tonu başına sırasıyla yüzde 37 ve yüzde 32 azalma yaşandığını aktardı.

Altınok, 2020'ye kadar 1 milyardan fazla insanın sağlık ve esenliğini geliştirmelerine yardımcı olma hedefi kapsamında bugüne kadar tüm dünyada 397 milyon kişiye ulaşıldığını belirterek, 2010 yılından bu yana 800 bin küçük ölçekli çiftçiye destek ve eğitim sunulduğunu ve 238 bin kadına eğitim ve beceri kazanma desteği sağlandığını bildirdi.

Türkiye'de de Sürdürülebilir Yaşam Planı hedeflerine gönülden bağlı olduklarını ifade eden Altınok, bu hedefleri gerçekleştirmek için kararlılıkla çalıştıklarını ve pek çok alanda da hedeflerin önünde gittiklerini söyledi.

Plan kapsamında Türkiye'de elde edilen başarılara dikkati çeken Altınok, sözlerini şöyle sürdürdü:

-"Markalarımızın Türkiye'de gerçekleştirdiği projelerle 27 bin küçük ölçekli çiftçiye destek sağladık. Tarımsal hammaddelerimizin yüzde 98'ini, kullandığımız domatesin ise yüzde 100'ünü sürdürülebilir olarak tedarik ediyoruz. Bugüne kadar 1000 kadına becerilerini geliştirme imkanı, eğitim ve iş fırsatları yarattık. Satış ve dağıtım noktalarının ekolojik ayak izini azaltmayı hedeflediğimiz projeyle 52 'Yeşil Satış Noktası'na ulaştık, bu yolla Türkiye'de 200 bin tüketiciye ulaştık. Sağlık ve esenliği artırmak hedefimiz kapsamında tüketicilerimizle 27 milyon, iyi yıkama alışkanlıkları kazandırmak içinse 96 milyon görüşme gerçekleştirdik. Türkiye'deki 8 üretim tesisimiz 'sıfır atık' hedefine 2013 yılında ulaştı. 2010'dan bu yana tedarik zincirimizde yaptığımız sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 50 milyon TL tasarruf ettik."

-"Türkiye'de her 3 kişiden ikisi çevre dostu"

Sürdürülebilirliğin, şirketleri değer yaratmaya ve farklı inovasyonlara da teşvik ettiğini ifade eden Altınok, tüketicilerin artık samimi bir amacı olan, özgün ve etik temellere dayanan ürünler istediğini vurguladı.

Yaklaşık 3 kişiden 2'si, çevre dostu olmayan bir şey yaptığında kendini suçlu hissettiğinin altını çizen Altınok, Türkiye'de şirket ve markaların çevreye saygılı olması gerektiğine katılanların oranının ise yüzde 83'le dünya ortalamasının üzerinde olduğunu anlattı.

Tarihte bir dönüm noktasında olunduğuna ve bu noktada, insanlığın gelişmeye devam etmesi için hep birlikte birtakım değişiklikler yapılması gereğine işaret eden Altınok, şunları kaydetti:

"Merkezinde sürdürülebilirliğin bulunduğu yeni iş modeli, tüm dünyada yaşam kalitesinin artırılması için temel bir rol oynayacak. Bu gerçeği anlayan işletmeler ayakta kalacak. Sadece sürdürülebilir şekilde büyüyenler başaracak. Sürdürülebilirlik biliyoruz ki, uzun ve zorlu bir yolculuk... Bu yolculukta dileğimiz, tüm iş ortaklarımızı, tedarikçilerimizi, çalışanlarımızı, tüketicilerimizi özetle tüm paydaşlarımızı yanımızda görmek... Bu amaçla Unilever, tüm dünyada 170 ülke, şirket ve sivil toplum kuruluşu ile etkiyi daha büyütmek gücünü birleştirdi. Kendi çabalarımızı, kamu politikalarına dair dışarıdan alacağımız destekler ve diğer organizasyonlarla yapacağımız iş birlikleriyle pekiştirerek, kitlelere ulaşmak istiyoruz."

Çalıştaya katılarak görüşlerini paylaşan Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra ise, dünyanın ekonomik anlamda çok kritik bir noktada olduğunu belirtti.

Bir taraftan refahı giderek artan bir kesim, diğer tarafta ise yoksulluk olduğuna dikkati çeken Malhotra, şunları kaydetti:

"Bugün gelişmekte olan ülkelerin yüzde 75'inden fazlasında gelir dağılımı adaletsiz. Dünyada 9,4 milyon kişinin gıda, enerji ve suya erişimi bulunmuyor. Su kaynaklarımız ise giderek tükeniyor. Su konusunda küresel talebin yüzde 40 artacağı öngörülüyor. Özel sektör bugün dünyadaki büyümenin lokomotifi konumunda bulunuyor. Dolayısıyla özel sektör ve kamu iş birlikleri ekonomik kalkınma için büyük önem arz ediyor. Kurumlar ve liderler de bu durumun farkında. Türkiye ekonomisinin başarısı için bu dengeyi önemli görüyoruz. Türkiye'de 50 yıldan bu yana BM Kalkınma Programı yakın ilişkilerle sürüyor. Bu anlamda Birleşmiş Milletler olarak, Unilever'in sürdürülebilirlik yaklaşımını izliyoruz ve Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı'na gereken her türlü desteği vermeye hazırız."

Haber Ara