Dolar

32,5115

Euro

34,8929

Altın

2.437,64

Bist

9.716,77

'Kararlı fırtına' operasyonunu prens yönetiyor

Suudi Arabistan'ın müttefik Arap ülkeleriyle birlikte başlattığı 'Kararlı fırtına' isimli operasyon Suudi Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Salman'ın yönetiminde devam ediyor.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-26 11:57:39

'Kararlı fırtına' operasyonunu prens yönetiyor

Prens Salman'ın başkent Riyad'da operasyonun yürütüldüğü komuta merkezinde çekilen fotoğrafları basına servis edildi



100 SAVAŞ UÇAĞI VE 150 BİN ASKER

AL Jazeera'nin ve Ajansların haberine göre, Dubai merkezli El Arabiya televizyonu, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki Şii Husilere yönelik operasyona 100 savaş uçağı ve 150 bin asker ile katıldığını bildirdi.

Al Arabiya'nın haberinde, Suudi Arabistan'ın yanı sıra Mısır, Fas, Ürdün, Sudan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Bahreyn'in de operasyona destek verdiği, Mısır, Pakistan, Ürdün ve Sudan'ın olası bir kara harekatına hazır oldukları belirtildi.

MISIR'DAN YEMEN OPERASYONUNA TAM DESTEK

Mısır, Arap ülkelerinin Yemen'deki Ensarullah Hareketi'ne (Husiler) yönelik başlattığı askeri operasyonu askeri ve siyasi olarak desteklediğini duyurdu.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Mısır, kardeş ülke Yemen'de son haftalarda siyasi ve güvenlik konularında ciddi çöküşü, meşru kurumlara el konulmasını, şiddet ve terörün yayılmasını çok endişeli bir şekilde takip etmiştir. Mısır, uzun zamandan beri terör ve şiddet olaylarını tamamen reddettiğini duyurmuş, ulusal diyalog konferansının kazanımlarının tamamının uygulanmasını ve meşruiyete saygı duyulmasını istemiştir" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, "Mısır, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabu Mansur Hadi'nin talebi üzerine ülkedeki meşru hükümeti destekleyen koalisyon ülkelerinin adımını (askeri operasyonu) askeri ve siyasi olarak desteklediğini ilan ediyor. Bunu, Arap Körfez bölgesi ve Arap ulusal güvenliğine yönelik tarihi sorumluluğundan hareket ederek yapıyor" değerlendirmesinde bulunuldu.

Ayrıca Mısır'ın, Yemen'in güvenliği ve istikrarını savunmak, birliğini korumak ve kardeş Arap ülkelerinin güvenliğini muhafaza etmek için koalisyon ülkelerinin Husilere yönelik askeri operasyonlarına gerektiğinde hava, kara ve deniz güçleriyle katılmak için Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle koordinasyon yürüttüğü de kaydedildi.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar ve Kuveyt de yaptıkları ortak yazılı açıklamada, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin çağrısına yanıt verme kararı aldıklarını duyurdu. KİK üyesi Umman Sultanlığı ise ortak açıklamada yer almadı.

Açıklamada, "Geçmişten beri ülkenin güvenliği ve istikrarıyla oynamaktan vazgeçmeyen dış güçlerin maşası olan ve olmaya da devam eden Husi militanların saldırısından kardeş Yemen ve halkını korumak için Cumhurbaşkanı Hadi'nin çağrısını yanıtlama kararı aldık" ifadesine yer verildi.

Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Adil el-Cubeyr, ABD'de yaptığı açıklamada, operasyonun saat 19.00'da (TSİ 01.00) başladığını kaydetmişti. Cubeyr, Husilerin "her zaman şiddet yolunu seçtiğini" belirterek, "Yemen halkını ve meşru hükümeti korumak için gerekli her şeyi yapacağız" demişti.

Operasyona bazı Körfez ülkeleriyle 10 ülkenin destek verdiğini kaydeden Cubeyr, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur el-Hadi'nin talebi üzerine operasyona başladıklarını vurgulamıştı.

Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, Husilerin Aden'e ilerleyişi üzerine bu kentteki konutundan ayrılmıştı. Mansur, önceki gün hem BM Güvenlik Konseyi hem de Arap ülkelerine mektup göndererek, Husilerin ilerleyişinin engellenmesi için askeri müdahale dahil her türlü önlemi almalarını istemişti.

EN AZ 25 SİVİL ÖLDÜ

Operasyonda, Sana'daki Daylami hava üssündeki uçaksavar bataryaları ile dört savaş uçağının etkisiz hale getirildiği, Sana'nın güneyindeki Husilere ait askeri kampların da vurulduğu ifade edildi.

Suudi Arabistan, İran ve ABD’nin Yemen’deki pozisyonu ne?

İran Şii Husilerin en büyük destekçisi. Geçmişte Yemen hükümeti, isyancılara İran tarafından gönderilen silahlara el koyduğunu açıklamıştı.

Son olarak İran'ın yoğun desteğini alan Husiler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırdı.
İran yönetimi Suriye, Irak ve Yemen'de kendisine yakın silahlı birliklerin olduğunu inkâr etmiyor.

İran'ın Yemen'deki etkisinden de bahseden İran Devrim Muhafızları Komutanı General Hüseyin Selami, Husi Ensarullah hareketinin, İslam Devrimi'nin temel prensipleriyle hareket ettiğini ifade etmişti.

Cumhurbaşkanı Hadi’yi güçlü biçimde destekleyen Suudiler Husilerin etkisinin artmasına net biçimde karşılar. 2009 yılında petrol zengini Suudi devleti Saada vilayetindeki Şii isyancılara karşı hava harekâtı düzenledi. Geçen sene de Husileri ‘terör örgütü’ ilan etti.

Riyad'lı yetkililer Husileri İran'ın bölgedeki temsilcisi olmakla suçluyor. Aşırı derecede varlıklı ve politik etkiye sahip olan Suudilerin Yemen'de kilit rol oynamayı sürdürmesi bekleniyor. Riyad daha önce İran’ı, ‘Yemen’den işgalci güçlerini çekmesi’ konusunda uyarmıştı.

Bölgenin güçlü Sünni devleti Suudi Arabistan ve güçlü Şii devleti İran arasında gergin olan ilişkiler, Yemen'in yıkıcı bir mezhep çatışmasına sürükleneceği kaygısına neden oluyor.

ABD yönetimi, Suudi Arabistan öncülüğünde başlayan hava operasyonlarına lojistik ve istihbarat desteği veriyor.
Washington’un en büyük kaygısı, ülkedeki güçlü unsurlardan biri olan Arap Yarımadası El Kaide’sinin (AQAP) etkisini daha da artırması.

Son durum Yemen halkı için ne anlama geliyor?

Yemen'in yarısı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Halk yıllarca savaşlara ve istikrarsızlığa göğüs germek zorunda kaldı. Ekonomi zayıflıyor ve gelecek belirsizliğini koruyor. Arap Yarımadası'nda faaliyet gösteren El Kaide güçleri Husi karşıtlığının yükselişte olduğu Sünni bölgelerinde yayılmak için bu durumu kullanabilir.

Suudi Arabistan piyasaları alt üst etti

Piyasalar, Suudi Arabistan'ın Yemen'de hava operasyonu başlatmasının tedirginliği ve buna bağlı olarak petrol fiyatlarındaki yükselişle güne negatif başladı.

BORSADA SERT DÜŞÜŞ

Borsa İstanbul'da pay piyasaları dünkü kapanışa göre ortalama yüzde 1,66 değer kaybetti. Açılışta, bankacılık endeksi yüzde 2,41, holding endeksi yüzde 1,38 düşüş kaydetti. Kazandıran tek sektör endeksi ise yüzde 0,49 ile "madencilik" oldu.

Operasyonun başlamasının ardından Brent petrolün varil fiyatı 56 dolardan 59,70 dolara kadar yükseldikten sonra şu dakikalarda 58,5 dolar seviyelerinde dengelendi.

DOLAR 2,61'E KADAR ÇIKTI

Dolar, özellikle gelişen ülke para birimlerine karşı genel olarak değer kazanırken, bölgedeki gerginlik ve petrol fiyatının yükselişine ek olarak, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türk Bankacılık sektörünün görünümünün negatif olduğunu belirten açıklamasının etkisiyle dolar/TL 2,5650 seviyesinden 2,61'in üzerine kadar çıktı.

ALTINDA 2.5 YILIN ZİRVESİ


Suudi Arabistan'ın Yemen'e hava operasyonu başlatmasının ardından güvenli liman alımlarının etkisiyle altının onsu yükselişe geçerken, buna ek olarak dolar/TL'nin de 2,61'in üzerine çıkmasıyla, altının gramı Ekim 2012'den bu yana en yüksek seviye olan 102,17 lirayı gördü.

PETROL 2 HAFTANIN ZİRVESİNDE

Dün güne 55 dolar seviyelerinden başlayan Brent türü ham petrolün varil fiyatı da operasyonun başlamasının ardından yüzde 5'in üzerinde yükselerek 59,72 dolara çıktı. Brent petrolün varil fiyatı şu dakikalarda 59 doların hemen altında dengelenme çabasında.

Analistler, Brent petrolün varil fiyatının 58 doların üzerinde kalması durumunda 61,50 dolar seviyesinin gündeme gelebileceğini belirterek, olası düşüşlerde ise 57 dolar seviyesinin destek olarak öne çıkabileceğini ifade ediyor.

Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı da, 19 Şubat'tan bu yana en yüksek seviye olan 52,48 doları gördü. Dün günü 49,21 dolardan tamamlayan WTI'nın varil fiyatı, güne hızlı bir yükselişle başladı ve yüzde 6'nın üzerinde artışla 52,48 doları gördü. WTI şu dakikalarda kar satışları ile kazançlarının bir kısmını geri vererek 51,62 dolar seviyesinde dengelendi.

Haber Ara