Dolar

32,5527

Euro

34,9375

Altın

2.444,02

Bist

9.716,77

Erdoğan'dan kritik Bank Asya uyarısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Mersin programı dönüşünde uçakta gazetecilere konuştu.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-27 02:59:11

Erdoğan'dan kritik Bank Asya uyarısı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Mersin programı dönüşünde uçakta gazetecilere konuştu. Bank Asya’yı uyaran Erdoğan şöyle konuştu.“Şu anda Bank Asya iyi bir konumda değil. Ve mal varlıklarını satmak suretiyle likiditelerini artırma gayreti içindeler.Şu anda bütün onlara rağmen sıkıntı devam ediyor ve bunu finans sektörü de gayet iyi biliyor. Şunu ben rahatlıkla söyleyebilirim.Bu aldığım bir bilgidir. Qatar Islamic Foundation bir defa burayı alma noktasında değil. Onu ilan ederek kendilerine oradan piyasalarda psikolojik bir destek sağladılar.Aslında bu SPK tarafından masaya yatırılması gereken bir konu. Burada aldatmaca var, muvazaa var. Ki şu var: BDDK, MİT, MASAK bular müsaade etmediği sürece buraya gelip ortak olamaz. Ama bunlar vatandaşı maalesef bu şekilde göstererek de aldattılar.”

Erdoğan'ın bu açıklamaları üzerine Zaman Gazetesi Yazarı Mümtaz'er Türköne bugün Başbakan Erdoğan'ın Bank Asya'yı batırmaya çalıştığını ifade etti.

İşte Zaman Gazetesi'ndeki o yazının ilgili bölümü:

"Gelelim Başbakan’ın işlediği son suça... Başbakan, ülkesinde faaliyette bulunan bir bankayı, Bank Asya’yı batırmaya çalışıyor. Önceki gün Mersin’den dönerken uçakta gazetecilere söylediği şu birkaç cümleye, mer’î kanunlara göre kaç adet suçun sığdığını tahmin etmeye çalışın: “Bank Asya, iyi bir konumda değil. Ve mal varlıklarını satmak suretiyle likiditelerini artırma gayreti içindeler. Şu anda bütün onlara rağmen sıkıntı devam ediyor ve bunu finans sektörü de gayet iyi biliyor. Şunu ben rahatlıkla söyleyebilirim. Bu aldığım bir bilgidir. Qatar Islamic Foundation, bir defa burayı alma noktasında değil. Onu ilan ederek kendilerine oradan piyasalarda psikolojik bir destek sağladılar. Aslında bu SPK tarafından masaya yatırılması gereken bir konu. Burada aldatmaca var, muvazaa var. Ki şu var: BDDK, MİT, MASAK bunlar müsaade etmediği sürece buraya gelip ortak olamaz. Ama bunlar vatandaşı maalesef bu şekilde göstererek de aldattılar.”

Bir borsa simsarının suç teşkil ettiği için fısıltı tonunda söyleyebileceği bu sözlerdeki dedikodu üslubuna takılmayın. Başbakan, Ticaret Kanunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, 2499 sayılı SPK Kanunu, Türk Ceza Kanunu gibi bir dizi kanunu açıkça ihlal ediyor; suç işliyor. Üstelik MİT ile “ben izin vermem” diyerek, bir de tehdit ekliyor. Öncelikle söyledikleri gerçek değil, amacı açıkça bankanın piyasadaki itibarını ve güvenini sarsarak bankayı batırmak. Bankacılık sektörünün temel sermayesi paradan önce güvendir; Başbakan bu güveni yok etmeye çalışıyor. 17 Aralık soruşturmasının hemen akabinde, dönemin Başbakanlık Müsteşarı, bugünün İçişleri Bakanı’nın Bank Asya’yı hedef alan iddiası gibi Başbakan’ın bu sözleri de yalan. Doğru olsaydı zaten BDDK, SPK bu sözlere gerek duymadan gereğini yapardı. Üstelik başbakan sizsiniz; varsa bir yanlışlık altınıza imzanızı koyar, yazıyı gönderirsiniz. Başbakan, basın karşısında uzak akrabaları hakkında dedikodu yapmadığına göre, bir bankayı batırmaya çalışarak suç işliyor.

Peki batırabilir mi?

Batıramaz. Bugüne kadar elindeki devlet gücünü sonuna kadar kullandığı halde batırmayı beceremedi. Neden sebep? Sadece Başbakan’ın işlediği bu suçun akıbetini değil, siyasî geleceğini de haber verdiği için sebebi üzerinde durmamız lazım. İlk sebep, emrindeki -kanundaki tabirle- “kamu hizmetlileri”nin bu suça şerik olmaktan çekinmeleri. Bir bankayı batırmaya kalkmanın ne kadar ağır bir suç olduğunu en iyi onlar biliyorlar. İkinci sebep ise Başbakan’ın hemen yakınındaki “ahbap-çavuş kapitalistleri”nin kırılganlıkları ve piyasadaki zaaflarıyla alakalı. Bank Asya’nın batabilmesi için önce bir yığın bankanın batması lâzım. Üstelik sadece bankacılık sektörü değil, sonuçta reel sektör de ekonomiyi zincirleme anafora sokacak bir krize yuvarlanacak. Kısaca Bank Asya’yı batırmak, ülke ekonomisinin işlediği koskoca iş hanını, içindeki bir dükkân için toptan yakmak anlamına geliyor.

Başbakan, kurulmuş bir makine gibi sürekli suç işliyor. Çevresi ise bu suçlara ortak olmak yerine, onu omuzlarında Çankaya Köşkü’ne taşıyarak başlarını beladan kurtarmaya çalışıyor."""

Haber Ara