Dolar

32,5244

Euro

34,9402

Altın

2.438,47

Bist

9.716,77

17 askerin bürokrasi çilesi

28 Şubat döneminde ordudan atılan ancak 12 Eylül referandumundan 'Evet' oyu çıkmasının ardından bütün hakları iade edilen astsubay ve subayların başları şimdide bürokrasiyle dertte.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-10-23 13:31:43

17 askerin bürokrasi çilesi


Post modern darbe dönemi olan 28 Şubat sürecinde inançlarından dolayı 'irticacı' fişlemesi ile işkencelere ve hakaretlere maruz kalan binlerce astsubay ve subayın hukuksuzca ordudan atılmaları, işsizlere yenilerinin eklenmesine neden oldu. 12 Eylül’de yapılan referandumda, içinde mağdur edilen askerlerin haklarının iadesinin de yer aldığı paketin oylanmasından ‘Evet’ oyu çıkması, mağdur askerleri ve ailelerini sevindirmişti.

Bakanlar Kurulu kararıyla mağdur olan askerlerin, devletin çeşitli birimlerine memur olarak atanması 2 ay önce gerçekleşti. Bu kapsamda ataması yapılan 586 kişi 20 gün önce işbaşı yaptı. Ataması, yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapılan 17 kişi ise bürokrasi ile boğuşuyor. 28 Şubat döneminde maruz kaldıkları olaylardan çok, bakanlıktaki hantal bir işleyişe sahip olan bürokrasinin kendilerini daha çok üzdüğünü dile getiren Özkan Apaydın, bu durumu başbakanlıktan, cumhurbaşkanlığına kadar bütün ilgili yerlere yazdıklarını ama bir sonuç alamadıklarını söyledi. 1989 yılında askeri okuldan mezun olan ve 1998 yılında Yüksek Askeri Şura kararıyla ordudan ihraç edilen Apaydın, şöyle dedi:

“Çok sevdiğim ordudan atıldıktan sonra yaklaşık 13 sene ailemin iaşesini karşılamak için pazarcılıktan tezgahtarlığa kadar çok çeşitli işlerde çalıştım. Yaklaşık 6 ay önce haklarımızın geri iade edilmesi ile ilgili kanun yürürlüğe girdi. Son gelişmeler bizi oldukça memnun etti. Benim durumumda olan yüzlerce arkadaşımın çeşitli kurumlara memur olarak atamaları bir bir yapıldı. Benim atamam ise 26 Ağustos’ta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapıldı. Buraya kadar her şey normaldi. Ancak atama kararından sonra benim için zorlu süreç başlamış oldu. Benim gibi 16 arkadaşım da aynı kuruma atandı. Bakanlık, atamalarımıza itiraz etti. İtirazları da Devlet Personel Başkanlığı’nca reddedildi. Çünkü bizim atamalarımız bakanlar kurulu kararınca yapılmıştı. Bizimle ilgili olan kanun maddelerine göre, ilgili bakanlığın bizi atama yazısı gönderildikten sonra 30 gün içinde iş yerleştirmesini yapması gerekiyordu. Atama tarihinin üzerinden 55 gün geçmesine rağmen ilgili bakanlık yetkilileri bizim atamamızı onaylamıyor. Bakanlığa bu konudaki mağduriyetimizi belirten bir dilekçe yazdım. Dilekçeme herhangi bir cevap vermediler. Telefon ile aradığımda ise ne cevap vereceğiz bu yazıya dediler.

Son olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yazıyı bakanlığa göndermediğini ima ettiler. Ben de bu sefer ilgili komutanı arayarak durumu anlattım. Komutan, benim evraklarımın yaklaşık 1 ay önce hazır olduğunu ancak bakanlığın ilgili birimlerinden dosyayı talep edenin olmadığını söyledi. Bakanlığın atama birimini aradım, onlar da bana ‘evet dosyaya talepte bulunmadık, talep yazısı müsteşarda bekliyor’ dediler. Onun üzerine ben de dilekçemin cevabını bana bu şekilde yazın, ben de kanuni yollardan hakkımı aramaya çalışırım dedim. Onlar da yine bana ‘şu anda dilekçeye cevap olarak ne yazacağımızı bilmiyoruz.’ diye bildiler.

Bu şekilde adeta ipe un sererek bizi mağdur ettiler, etmeye de devam ediyorlar. Diğer bakanlıklara ataması yapılan 586 kişi yaklaşık 20 gün önce işbaşı yaptılar, biz 17 kişi ise çile çekmeye devam ediyoruz.”

CİHAN

Haber Ara