Dolar

32,5246

Euro

34,9220

Altın

2.434,05

Bist

9.716,77

- ABD Disisleri Bakanligi Mustesar Yardimcisi Henshaw:

- ABD Disisleri Bakanligi Mustesar Yardimcisi Henshaw:

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-02-09 01:29:06

- ABD Disisleri Bakanligi Mustesar Yardimcisi Henshaw:
ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Sığınmacılar ve Göç Dairesi Müsteşar Yardımcısı Simon Henshaw "Son yıllarda Suriye sınırında meydana gelen sığınmacı akını ve krizleriyle baş edebilme konusunda Türkiye'nin mükemmel bir ünü var. Aynen bu şekilde de devam edecekler" dedi.

Henshaw , ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Ortadoğu Bürosu Başkan Yardımcısı Paige Alexander ve Demokrasi, Çatışma ve İnsani Yardım Bürosu Başkan Yardımcısı Vekili Thomas Staal, telekonferans yöntemiyle bir basın brifingi düzenledi.

Brifingde, Suriye'deki savaştan etkilenenlere yönelik insani yardımların yanı sıra, bölgede ABD'nin yürüttüğü çalışmalar ele alınırken, dünyanın dört bir yanından gazetecilerin soruları da cevaplandırıldı.

Telekonferansın açılışında konuşan USAID Ortadoğu Bürosu Başkan Yardımcısı Alexander, ABD'nin Suriye krizi başladığından bu yana sığınmacılar için 5 milyar dolardan fazla katkıda bulunduğunu belirterek, "Bölgede şiddet olayları ve masum siviller acı çekmeye devam ettiği müddetçe biz onlara yardım etmek için gücümüzü kullanarak elimizden gelenin en iyisini yapacağız" dedi.

Henshaw ise, Suriye konusunda daha etkin bir politika izlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Özellikle Suriye rejimi başta olmak üzere bütün taraflara acil ve koşulsuz olarak Suriye'de ihtiyacı olan herkese insani yardımların ulaştırılması için izin vermeleri çağrısında bulunuyoruz" şeklinde konuştu.

- "Türkiye'nin mükemmel bir ünü var"

Halep'e yönelik saldırılar neticesinde Kilis'a yakın sınır bölgesine ulaşan 25-30 bin civarındaki Suriyeli sığınmacılara ilişkin ABD'nin acil bir eylem planının olup olmadığı sorusuna cevap veren Henshaw, "Hafta sonu Türk hükümeti ile görüşmelerimiz oldu. Bu yeni mülteci dalgası ile baş edebilmek için bölgedeki müttefikimizle neler yapabiliriz, bunları konuştuk" şeklinde cevap verdi.

Henshaw, "Son yıllarda Suriye sınırında meydana gelen sığınmacı akını ve krizleriyle baş edebilme konusunda Türkiye'nin mükemmel bir ünü var. Aynen bu şekilde de devam edecekler" ifadesini kullandı.

Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yardım için ABD'nin bir planı olup olmadığının sorulması üzerine Henshaw, Suriye krizinin başlangıcından bu yana Türk hükümetiyle birlikte çalıştıklarını anımsatarak, "Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve UNICEF gibi diğer BM örgütleri ve bazı STK'larla Türkiye'ye destek verilmesi ve Türkiye'deki sığınmacılara yardımcı olunması için yakın temas halindeyiz. Bunu devam ettireceğiz" dedi.

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için 9 milyar dolardan fazla para harcadığı ve uluslararası toplumdan yeteri kadar destek alamadığı yolundaki bir soru üzerine de Henshaw, bölge ülkelerinin sığınmacıların ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayacak imkanlara sahip olduğunu düşünmediğini dile getirerek, krizin başlangıcından bu yana ABD'nin Türkiye'ye toplam katkısının 379 milyon dolar olduğunu söyledi.

Thomas Staal ise "Suriye'nin kuzey sınırında çalışmalarımız hali hazırda devam ediyor. Bölgedeki ortaklarımız vasıtasıyla sınırdaki son durumu yakından takip ediyoruz" dedi.

Staal, "Bu insanları desteklemek için nerede ve nasıl gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız. Bölgede durum çok değişken. Hatlar sürekli değişiyor. Önümüzdeki günlerde hangi metodları kullanacağımız hakkında bilgi verebilirim. Fakat orada mevcut bir programımız var ve ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Halep'e yardımlarımız devam edecek, ama sahadaki durumlar bunu zorlaştırıyor" diye konuştu.

Staal, Madaya'da insani yardımlar için bütün kapıların şartsız olarak açılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu konuda baskı yapmaya devam edeceğiz. Eğer kapılar açılırsa buradaki insanlar için ihtiyaç duydukları kaynaklarımız mevcut" şeklinde konuştu.

Sığınmacıları desteklerken yerel ekonomiyi de düşündüklerini vurgulayan Staal şunları kaydetti:

"Örneğin Ürdün'de elden gıda dağıtımı yerine, sığınmacılara gıda kuponu tedarik ediyoruz. Dolayısıyla sığınmacılar yerel bir bakkala gittiği zaman kendi isteğine göre gıda satın alabilir. Bu yerel ekonomiye de katkı sağlıyor. Benzerini Lübnan ve Türkiye'de de yapıyoruz. Şimdiye kadar bu yöntemle Türkiye, Lübnan ve Ürdün'ün ekonomilerine 1 milyar 250 milyon dolar katkı sağladık."

Haber Ara