Nafaka, geçinmek için gerekli olan iaşe şeklinde tanımlanabilir.
Nafaka davasına bakmaya Aile Mahkemeleri bakar.
Medeni Kanunda dört çeşit nafaka düzenlenmiştir:
Tedbir Nafakası: Boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra herhangi bir eşin veya ergin olmayan çocukların (18 yaşından küçük çocuklar) geçinmesini sağlamak üzere hükmedilen nafaka türüdür.
Herhangi bir boşanma ya da ayrılık talebi olmadan eşlerden birisinin ayrı yaşamada haklı olduğunu ispatlaması koşulu ile diğer eşten talep ettiği nafaka türüdür. Talep eden eş haklı sebebe dayanarak ortak konutu terk etmiş olabileceği gibi, diğer eşin haklı bir sebep olmadan birlikte yaşama iradesi göstermemesi ayrı yaşamayı nafaka talep eden eş açısından haklı kılar. Nafaka talep eden eş ayrı yaşamada haklı olduğunu her türlü delil ile ispat edebilir.
Nafaka talep eden Eşin yanında 18 yaşını doldurmamış çocukları da kalıyorsa bu çocuklar için de tedbir nafakası talep edebilir.
Boşanma davası açıldıktan sonra eş veya ergin olmayan çocukların geçinmesini sağlamak üzere tedbir nafakasına hükmedilebilir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.” hükmü gereğince gerekli önlemleri kendiliğinden alır.
Boşanma davası ile talep edilen tedbir nafakasına hem eş hem de ergin olmayan çocuklar için hükmedilir. Tedbir nafakası geçici bir tedbir olduğundan tarafların kusuruna bakılmaz. Dava sürecinde tarafların maddi durumuna göre hakim hangi taraf lehine tedbir nafakasına hükmedeceğine karar verir.
Boşanma davası açıldıktan sonra, hakim bütün önlemleri kendiliğinden almakla yükümlü olduğundan herhangi bir talep olmadantedbir nafakasına hükmedebilir. Ancak bir talep varsa talep ile bağlılık ilkesi gereğince talepten fazlasına hükmedemez, ne kadar miktarda tedbir nafakası talep edilmiş ise en fazla o kadar miktara hükmedilebilir. Dava sürecinde şartların değişmesi durumunda hakim kendiliğinden ya da talep üzerine nafaka miktarını arttırabilir ya da azaltabilir.
İştirak Nafakası: Boşanma davası neticesinde çocuğun velayeti kendisinde olmayan eş aleyhine çocuğun giderlerine katılmasını sağlamak üzere hükmedilen nafakadır. velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine, ergin olmayan çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın da hakim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır.
Mahkeme tarafından daha önce tedbir nafakası adı altında ödenmesine karar verilen nafakanın boşanma ya da ayrılık kararının kesinleşmesi ile birlikte iştirak nafakası şeklinde ödenmesine karar verilir.
İştirak Nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da TMK m.12 göre mahkeme kararı ile ergin kılınması sureti ile son bulur. Ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitim hayatına devam ediyorsa eğitim hayatı sonuna kadar iştirak nafakası ödenmeye devam edilir.
Yoksulluk Nafakası: Evliliğin boşanma kararı ile bitmesi nedeniyle ekonomik olarak zor duruma, yoksulluğa düşecek eş lehine, diğer eş aleyhine hükmedilen nafakadır.
Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanlar yoksul olarak kabul edilmektedir.
Olayın ve davanın, tarafların özelliğine göre nafaka alacaklısının dul ve yetim, yaşlılık maaşı alması, asgari ücret ile çalışması gibi durumlarında yoksulluğun ortadan kalkmayacağını kabul edilebilecektir.
Tarafların eşit kusurlu olması ya da nafaka borçlusunun hiç kusurunun olmaması durumunda bile hakim yoksulluk nafakasına hükmeder. Yoksulluk nafakasına hakim kendiliğinden karar veremez. Nafaka alacaklısının mutlaka talep etmesi gerekir. Yoksulluk nafakası kesin karar verilene kadar talep edilebilir.
Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir. Ancak, Nafaka alacaklısının evlenmesi, Taraflardan birinin ölümü durumunda kendiliğinden; yoksulluğun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının evlenme olmadan fiilen evliymiş gibi başka birisi ile birlikte yaşama ve haysiyetsiz hayat sürme durumunda mahkeme kararı ile kaldırılabilir.
Yoksulluk nafakası boşanma davasında talep edilebildiği gibi evliliğin boşanma ile sona erdiren mahkeme kararının kesinleşmesinden sonraki bir yıl içinde de açılabilir.
Nafaka şahsa bağlı bir haktır. Önceden vazgeçilmesi ya da feragat edilmesi kesin hüküm oluşturmaz. Ayrı bir dava ile talep edilebilir.
Yardım Nafakası: Yardım nafakasının boşanma davası veya evlilik ile bir ilişkisi yoktur. Bir kimsenin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy (çocuk,torun) ve üstsoyu (anne,baba,dede) ile kardeşlerine ödediği nafaka çeşididir.
Akrabalık ilişkisine dayalı olarak muhtaç durumdaki bir kişiye maddi destek sağlamak amacıyla ödenen bir nafaka türüdür.
Kanunda sayılan kişiler arasında aile ilişkilerinin güçlü olmaması verilecek yardım nafakaları için yükümlülüğü ortadan kaldırmaz. Ancak nafaka vermekle yükümlü olacak kişinin de vereceği nafaka itibariyle kendi mali durumunu zora sokmaması gerekir.
Amca, dayı, hala veya teyze ile yeğenlerinden nafaka istenemez. Aynı şekilde kayın hısımları arasında da yardım nafakaları için yükümlülük bulunmaz.