Dolar

42,8436

Euro

50,6521

Altın

6.170,19

Bist

11.375,42

YARSAV'ın yeni yüzü: Emine Hanım

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-11-24 04:47:00

YARSAV'ın yeni yüzü: Emine Hanım


Yargıçlar ve Savcılar Birliği, çok kritik bir dönemeçte başkanını değiştirdi. Kurucu Genel Başkan Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu makama en çok ihtiyaç duyduğu günlerde koltuğu kaybetti.

 

Ömer Bey'in hem ağır cezada yargılanması hem de meslekten ihracı gündemde. Kendini arkadan hançerlenmiş hissediyor olabilir. Duygusal bir yaklaşım ama bence doğru değil. Maurice Duverger, demokrasiyi 'seçilmiş krallar' rejimi olarak tarif ediyor; ama kralın ömrünün seçimlerle sınırlı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Eminağaoğlu, eskilerin ifadesiyle 'mahkemeyi kadıya mülk' zannetti ve kaybetti. Yerine seçilen Emine Ülker Tarhan, birliğin kamuoyundaki imajını tamir edebilir. Kadın olması ve yüzüne akseden sükûneti en büyük avantajı.

Çiçeği burnunda başkan Tarhan'ın, Akşam Gazetesi'ne verdiği mülakatta, "Sayın Eminağaoğlu bizim kurucu başkanımızdır ve YARSAV'ı var eden kişidir. Bilgisiyle, donanımıyla, birikimiyle son derece saygın bir kişidir. Kendisine sizin aracılığınızla da sevgilerimi iletiyorum. Eminağaoğlu ile birlikte YARSAV aynı şekilde yoluna devam edecektir. Kendisiyle birlikte çalışacağız." demesine rağmen bu şansı yakalayabileceğine inanıyorum.

Emine Hanım'ı zorlu bir imtihan bekliyor. Bugüne kadar birlikte çalıştığı, ekip arkadaşı ve başkanı Eminağaoğlu'na vefasızlık yapmak istemeyecektir. Ancak demokrasilerde kurumları 'var eden' kişilerden bahsedilemez. Kurumlarla birlikte var olan, görünür kılınan kişiler olabilir. Kaldı ki Eminağaoğlu da böyledir. Ayrıca ortada genel kurulun tevil götürmez açıklıkta irade beyanı var. Ömer Bey, 15 kişilik listede 195 oyla en az, hatta diğer elenen adaydan bile az oy almıştır. YARSAV üyeleri, Eminağaoğlu'nun başkanlık performansından memnun olsalar kendisiyle devam kararı verirlerdi. Bu gerçek ortada dururken Ömer Bey'i eski etkinliğinde tutma girişimleri birlik içinde kırılmalara ve kopmalara sebep olabilir. Seçimi formaliteye dönüştüren adımlar tepki çeker. "Derneği ele geçirmiş birileri bildiğini okuyor, bize de figüranlık düşüyor" kanaati oluşursa tepkisel ayrılmalar gündeme gelebilir. Zaten hâkim ve savcılar arasında yüzde 10'luk bir temsil gücüne zor bela ulaşan birlik, bu anlamda büyük bir krize düşebilir. Hazırlıkları devam ettiği ileri sürülen ve Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can'ın başını çektiği meslek örgütü ciddi bir tehdit. 'Eminağaoğlu'nun özel mülkü' algısı YARSAV'ın içini boşaltır.

Ömer Bey döneminde YARSAV etkinlik açısından da başarısız oldu. Ses çıkarmakla etkin olmak arasındaki farkı göz önünde bulunduran üyeler, sandık darbesi yapma lüzumu duydu. Artık diplomaside bile 'yumuşak güç' kavramından bahsediliyor. YARSAV üyesi Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in "Bağırıp çağırmakla mesele hallolmaz" uyarıları yeni başkanın kulağına küpe olmalı. Üzerine vazife olup olmadığına bakmadan her konuda konuşan; öfkesini yüzüne ve ses tonuna yansıtan Eminağaoğlu örneği, Tarhan'ın önünde duruyor. İlk beyanatları sağduyulu mesajlardı. Vitrinde bu fotoğrafa birliğin ihtiyacı var. Eminağaoğlu'nun basın sözcüsü olacağına ihtimal vermiyorum. Üyelerin "Eski tas eski hamam olacak idiyse biz bu seçimi niye yaptık?" sorusunu cevaplamakta zorlanırlar.

Emine Ülker Tarhan'ın önünde iki yol var. Ya üslup ve öncelikler konusunda yeni bir dil kurup YARSAV'ı etkin ve temsil gücü yüksek meslek örgütü haline getirecek ya da Eminağaoğlu'nun gölgesinden kurtaramayıp marjinalleşmesine izin verecek. Kişiler, kurumları var edemez ama yok etmeleri pekala mümkündür. İsterseniz deneyelim; Ömer Bey'in önünü açın, seçim yenilgisinin de duygusallığıyla neler yapacağını hep birlikte görelim. [email protected]

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Bin yıllık Türk kültürünün izlerine Tomarza'da rastlandı

Haber Ara