Dolar

42,8436

Euro

50,6521

Altın

6.170,19

Bist

11.375,42

EMASYA: Darbenin sürekliliğinin kılıfı

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-01-26 07:28:00

EMASYA: Darbenin sürekliliğinin kılıfı
Kısa adı EMASYA olan 'Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü' yeniden gündemde. Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın adı etrafında tartışılan Balyoz darbe planı iddiası dikkatleri yeniden EMASYA'nın üzerine topladı.

Bugün Gazetesi iyi bir habercilik yaparak protokolün tam metnini yayımladı. Söz konusu protokol 28 Şubat'ın en önemli kalıntılarından biri olarak hukuk ve siyasetin önünde duruyor. Genelkurmay Başkanlığı, deşifre olan bütün fişlemeleri İçişleri Bakanlığı ile imzaladığı bu metne dayanak açıklamaya çalışıyor. Balyoz planı, Ergenekon soruşturmaları ve benzer iddiaların akabinde ortaya çıktığı ve istihbaratın ötesinde icraatlar öngördüğü için fazla ses çıkardı. Aslında bu gürültü daha önce kopmalıydı.

2004 yılı Mart ayında kamuoyuna yansıyan ve 'sosyetik fişleme' olarak isimlendirilen çalışma hakkında Genelkurmay'ın yaptığı açıklamayı yeniden okumak gerektiğini düşünüyorum. 16 Mart tarihli bildiri her zamanki gibi 'ne var bunda, görevimizi yapıyoruz' tonunda. "Sosyeteyi yanlışlıkla fişlemişiz, bu personel hatasıdır, onlara verdiğimiz rahatsızlığı telafi etmeye çalışırız. Ama irticaı takip bizim işimiz" diye özetlenecek açıklama EMASYA'nın vahametini göz önüne seriyor. Biz gafil siviller, askerlerin bir gece ansızın gelmek için bu protokolü kullanacağını sanarak konuyu geçiştiriyorduk. Hazırlık aşaması için verilen yetkiler, ordu sokağa çıktıktan sonra yapacaklarından daha az ürpertici değil. "Emniyet asayiş planlarının garnizon komutanlıklarınca geliştirilebilmesi amacıyla ihtiyaç duyulan istihbarat bilgilerinin temini"; can alıcı ifade burası. Son olayda Çetin Doğan da benzer ifadeler kullandı; askerler her seferinde kendilerini böyle savunuyor. Yani 28 Şubat döneminde, askerlere sadece tehlike gördüklerinde sokağa çıkıp ülkeyi kurtarma(!) görevi verilmekle kalınmamış. O gün geldiğinde rahatlıkla icraat yapabilmeleri için istihbarat toplama hakkı da verilmiş.

Protokolün istihbarat faaliyetleri başlığı altında sıralananları okuduğunuzda küçük dilinizi yutacak gibi oluyorsunuz. "Bölge ve tali bölge komutanlıklarında; terörle mücadelede görev yapan bütün birimlerin istihbarat gayretlerinin birleştirilmesi ve istihbaratın koordinesi için, "MÜŞTEREK İSTİHBARAT MERKEZLERİ" tesis edilir. Başbakanlık'ın 25 Haziran 1996 gün ve 11269 sayılı genelgesi gereğince jandarma, MİT ve emniyet temsilcileri de bu merkezin çalışmalarına asil üye olarak katılırlar. Jandarma, MİT ve emniyet temsilcileri, EMASYA Bölge Komutanlığı'nın belirleyeceği zaman, şekil ve usullerle çalışmalarını ve istihbarat bilgilerini takdim ederler ve karşılıklı istihbarat mübadelesinde bulunurlar. Elde edilen sonuçlardan ilgili valiye bilgi verilir."

Bütün kolluk kuvvetlerini emrine alarak ve mülki amirin yetkilerini donanarak çetin bir doğan ansızın karşımıza çıkarsa diye düşünüyorduk. Halbuki, doğanlar zaten 'big brother' olarak her an bizi izlemekte ve fişlemekteymiş. Hatta aynı protokolün kendilerine verdiği yetkilere dayanarak yılda en az bir defa tatbikat bile yapıyorlarmış. Sosyetik fişlemede olduğu gibi hasbelkader ortaya çıkanları kendinden emin biçimde savunuyorlardı. Milli Görüş gömleğini çıkardığını söyleyen AK Parti Hükümeti'nden asıl milletimize giydirilen bu deli gömleğini tarihin çöplüğüne göndermesini bekliyoruz. Aksi halde Aksiyon'un kapak dosyasındaki ifadeyle, 'yatıyoz, kalkıyoz, balyoz' devam eder.

zaman

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Bin yıllık Türk kültürünün izlerine Tomarza'da rastlandı

Haber Ara