CHP önümüzdeki mahalli seçimlerde beklenenin üstünde oy alabilir. Ama bunu gerçekten istediğinin işaretlerini tam verebilmiş değil. CHP son seçimlerdeki performansıyla bir 'bölge' partisi olmaya doğru gidiyordu.
Akdeniz ve Ege kıyı şeridine hapsolmuş görüntüsü veriyordu. Mahalli seçimlerde tabloyu değiştirmek zorunda. Bu mecburiyeti iki açıdan ele alabiliriz. Anamuhalefet partisinin, ülkenin bazı bölgelerinde yok hükmünde olması yakışıksız bir durum. CHP'ye de, demokrasi birikimimize de yakışmıyor. Çoğulcu demokrasi açısından baktığımızda mahzurlar daha büyüyor. Güneydoğulu seçmeni, AK Parti ile DTP açmazına mahkûm etmek yanlış. Seçeneklerin çokluğu demokrasi kalitesiyle doğru orantılı. CHP ve diğer partiler, halka çoktan seçme imkânını sunabilmeli.
CHP lideri Deniz Baykal'ın Eskişehir tartışılırken CNNTürk'te söylediği sözler bu açıdan umut verici. Baykal, herhangi bir ilde aday çıkarmama lükslerinin bulunmadığını belirterek bu ihtimali başlamadan bitirdi. CHP bütün illerden aday gösterecek. Yasak savma kabilinde aday çıkarma CHP liderinin söz konusu beyanıyla çelişir. Anamuhalefet partisi yarışa gerçekten girmeli ve ülkenin her bölgesinde bulunduğuna dair ispat-ı vücutta bulunmalı. Güçlü adaylar tercih edilmeli ve adamakıllı kampanya yürütülmeli.
Zemin aslında CHP'nin çıtayı yükseltmesine imkân veriyor. Hatırlayın, Baykal'ın bir önceki Kuzey Irak açılımı nasıl olumlu akisler bulmuştu? CHP lideri, Kasım 2007'de bugünkü çarşaf açılımına benzer bir açılımla herkesi şaşırtmıştı. Baykal özetle şunları söylemişti: 'Kürt ve Arap 500 veya bin genci Kuzey Irak'tan getirip okutalım. Bizi yaşayıp tanısınlar, iyi eğitim alsınlar. Bunlar ileride oranın yöneticisi olacak. Bölgeye düzenli olarak Kürtçe, Arapça, Türkçe yayın yapan radyo televizyon istasyonları kuralım. Ilısu Barajı'nı tamamlayıp Irak'a düzenli su sağlayalım. Habur'un yanı sıra, Ortaköy Sınır Kapısı'nı hemen açalım.' Baykal açılımlarını şu kilit cümle ile bağlamıştı: 'Kuzey Irak'la ilişkileri terörle mücadele düzlemi dışında da düşünmeliyiz.' 1989'da SHP döneminde hazırlanan Kürt raporunu da sahiplenen Baykal'ın, seçimler yaklaştığında revize edilmiş raporu gündeme taşıması bekleniyor. Gözden kaçan bir gerçek, çarşaf açılımı CHP'nin bölgede işini kolaylaştıracak. Baykal'ın çarşaf açılımını savunurken ısrarla yöresellik vurgusu yapmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum. Partinin il teşkilatları, genel merkezin Kürt meselesi ve başörtüsü konusundaki tavrının kendilerini zor durumda bıraktığını fısıldıyordu. Yakınlarından bile oy almakta zorlandıklarını dile getiriyorlardı. CHP lideri, çarşaf açılımı ve sonrasındaki kararlı duruşuyla yerel siyaset unsurlarının elini güçlendirdi.
Söz konusu adımlarla birlikte iyi adaylar CHP'yi de Güneydoğu'da yarışa sokar. Bu kadar kısa sürede toparlanıp önemli merkezlerde başkanlık kazanmak zor olabilir. Fakat yerel siyasette aktif olmanın diğer önemli adımı olan il genel meclislerine üye sokabilmek küçümsenmemeli. Ayrıca her oy Türkiye geneli yüzdeye katkı yapacağından başarı parametrelerinden birini oluşturacak.
'CHP, buralarda başarı gösterebilir mi?' sorusuna birçok göstergeye bakarak cevap verebiliriz. En basitinden PKK'nın tepkisine bakınca CHP'nin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bilindiği gibi PKK, bölgeye gelen her yeni oyuncunun kendi alanını daralttığı gerçeğinden hareketle bu durumdan pek hoşnut değil. Risk olarak görmediği partilere tepkisiz kalırken, CHP'yi de yakın takibe aldığı gözleniyor. 'Mış gibi yapmadan' Güneydoğu'da cidden seçime girmenin CHP'ye faydası beklediğinin ötesinde olur.
Zaman
Yorum Yap