Dolar

42,8436

Euro

50,6521

Altın

6.170,19

Bist

11.375,42

CHP'de Sav dönemi

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-06-08 07:57:00

CHP'de Sav dönemi

 

Cumhuriyet Halk Partisi'nde direksiyonu Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil, Önder Sav'ın tuttuğu ayan beyan ortaya çıkıyor. Bugüne kadar karizmatik liderlerin arkasında gölge adamlığı yeğleyen Sav, artık 'patron benim' demekte sakınca görmüyor.

Değişmez genel başkan sanılan Deniz Baykal'ı saf dışı bırakmasının ardından Gürsel Tekin'e karşı giriştiği operasyonu gizleme ihtiyacı hissetmiyor. Tersine 'bıraksaydım dönecekti' anlamındaki sözleriyle Baykal'ı götüren kişi olduğunu kayıtlara geçiriyor. Parti Meclisi'ne seçilen ancak Merkez Yönetim Kurulu'na giremeyen eski İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'e geçit vermeyeceğini beyan ediyor. İl başkanlığına dönmeye çalışan Tekin'i Sav'ın veto ettiği anlaşılıyor. Sav buna 'Tekin'in Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmakta tereddüt etmesini ve son gece yaşanan PM listesi krizini' gerekçe gösteriyor. 'Siyasette hataların bedeli vardır.' demeyi de ihmal etmiyor.

Sav, eskiden de etkiliydi ama bağıra bağıra yapmazdı. Yeni dönemde mücadeleyi açık yürütmeyi tercih ediyor. Saklanmasına hem gerek kalmadı hem de açıklık politikasıyla gücünü tescillemek istiyor. Bu, bir kişisel tatmin arayışı değil. Partide hizip haline gelebilecek kişilere 'önleyici vuruş' yapıyor. Baykal'ın canlanmasından korktuğu belli. "Altan Öymen dönemindeki gibi geri dönmesi mümkün değil." sözlerini 'dönmemeli ve dönmesine izin vermeyeceğim' şeklinde okumak lazım. Aynı şekilde Gürsel Tekin'in İstanbul'a dönüşüne vize vermeye niyetli görünmüyor. İstanbul, medya ve ekonomi merkezi olarak siyasi partiler için hayati önemde. Ankara il başkanlarını bile kimse tanımazken İstanbul'da ikinci, üçüncü sıradakiler medyada kendilerine yer buluyor. Tekin, Ankara veya İzmir il başkanlığını istese sorun çıkmaz. Ancak medyaya dokunabileceği, temas kuracağı yerde durması, Sav için potansiyel risktir. Sav, bu riski almamak üzere bütün gücünü kullanacak. Muallakta duran Tekin'in mücadele etme şansı fazla yok. Kimse Baykal'ı devirmiş adama karşı çıkmaya cesaret edemiyor. 34 ilçe başkanının aleyhte görüşüne şaşıran Gürsel Bey'i bitirmek Baykal'dan daha zor olmasa gerek. Başkan olmadığı için il teşkilatının gücünü kullanamıyor, medyadan destek alamıyor. Tek güvencesi Kılıçdaroğlu'na yakınlığı idi. Televizyonda Deniz Bey'in gidişinde döktüğü gözyaşları Kemal Bey tarafından fazla ciddiye alınmış görünüyor.

Mağlupların ittifakından başka seçenek kalmıyor. Onun için ise bütün köprüleri atmak gerekiyor. Gürsel Bey henüz o noktada durmuyor. İstanbul'a dönme umudunu korumaya çalışıyor. Dün yapılan MYK toplantısı son umutları suya düşürecek şekilde bitti. Boş illere başkan seçmeyle ilgili taleplerin belirsiz bir tarihe kadar askıya alındığı açıklandı. 'Siyaseti bireylerin beklentilerine göre yapmıyoruz.' açıklaması da cabası. Tekin'i ya unutulmakla yüz yüze bırakıyorlar veya hamleye zorluyorlar. Sav tarafından Kılıçdaroğlu'na destek vermekte geciktiği gerekçesiyle eleştirilen Tekin'in fazla zamanı kalmadı. Yakın vadede duruşunu netleştirmesi şart. Ulaşmasına ve onunla yalnız kalmasına müsaade edilmediği için Kılıçdaroğlu'nu ikna etmesi gittikçe zora giriyor. Seçime kadar bekleyip Meclis'e girme ihtimalini zorlaması düşünülebilir. Ancak onun da garantisi bulunmuyor. MYK'da üzerini çizen Sav'ın, aday listelerini hazırlarken Tekin'e geçit vermesine sebep yok. İstanbul'da CHP'yi uzun süreden sonra yarışa ortak eden İl Başkanı Gürsel Tekin'in parti içi hesaplaşmanın kurbanı haline gelmesi iyiye işaret değil. Eskiden sadece teşkilatların bildiği, 'Genel başkan üzerindeki Önder Sav gölgesi'nin seçmenin gözüne sokulmasının götürüleri hesaplanmalı. Önder Sav liderliğindeki bir parti yüzde kaç oy alır? CHP, Kılıçdaroğlu alternatifini kendi eliyle bitiriyor, onu kukla lidere dönüştürüyor. Ve bunu sadece Önder Sav için yapıyor. Değer mi? Karar CHP'lilerin, bizden söylemesi.


Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Bin yıllık Türk kültürünün izlerine Tomarza'da rastlandı

Haber Ara