Çiçek, TBMM Meclis Üyeliği ve Siyasi Etik Kanunu Teklifi'ne ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda sunum yaptı. Çiçek, sunumuna başlamadan önce teklifi Ankara Milletvekili sıfatıyla verdiğini ve komisyonda da teklif sahibi milletvekili olarak bulunduğunu vurguladı.
Teklifin siyasi partilerle herhangi bir ilgisinin olmadığını belirten Çiçek, "Dolayısıyla değerlendirme yapılacaksa partiler üzerinden değil; teklifi veren kişi benim, kim ne diyecekse bana söylesin" dedi.
Söz konusu teklifi verdikten sonra basında gerçeği yansıtmayan haberler yayımlandığını kaydeden Çiçek, teklifte kati surette maaş artışı, parasal bir artışın bulunmadığına dikkati çekti. Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erki olduğunu belirten Çiçek, bunların içerisinde kanunu olmayan tek erkin yasama organı olduğunu ifade etti.
Yargı ve yürütme organlarının haklarını, yükümlülüklerini, statüsünü belirleyen kanunların bulunduğunu kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:
"Bir demokratik ülke düşünün ki milletin vekilleri, devlet memurlarının peşine takılmış olarak, onlarla ilgili düzenlemelerin arasına sıkışmış maddelerle kendi hukuki statüsünü belirlemeye çalışıyor. Bu demokratik eksikliktir.
Milletin vekillerini devletin memurlarının peşine takılmaktan kurtaralım. Bizim de bir yasamız olsun. Haklarımızı, yükümlülüklerimizi, statümüzü bilelim. Bir ihtiyaç hasıl olur da düzenleme yapma ihtiyacı olursa, gece yarısı, şudur budur değil, filanca kanunun peşine takılarak değil, kendi kanunumuzda, herkesin gözü önünde bu düzenlemeleri yapmaya çalışalım.
Aslında bu türlü düzenleme ilk defa benim imzamla gündeme geliyor değil. Ne zaman böyle bir düzenleme getirilmeye çalışılsa hemen bir tepki kopuyor. Diyelim ki biz şimdi bunu yapmadık. 25. dönemde Temmuzda, Ağustosta gelse, hemen başlanıyor, 'Gelir gelmez kendi yasalarını çıkarmaya çalıştılar' diye. Hemen çekiyoruz kendimizi. İki sene sonra bu düzenleme geldiğinde, 'Burada çıkarılacak yasalar varken kendilerininkini çıkarıyorlar...' Dönemin sonuna geliyoruz, 'Gider ayak kendilerine yasa çıkarıyorlar...' Biz ne zaman bir şey yapacak olsak, bir tepki oluyor. Buna karşılık sabahlara kadar çalışıp herkesin statüsünü biz belirliyoruz ama biz neyiz, belli değil. Bir tepki karşısında hemen geri adım atmaya çalışıyoruz.
Bu yaptığımız teklifte çok fazla yeni bir şey de yapamıyoruz. Daha önce orada burada, satır aralarında, filanca kanunun içinde sıkıştırılmış olan düzenlemeleri biz burada derli toplu hale getiriyoruz."
- "Dünyanın hiçbir demokratik parlamentosunda yok"
Milletvekillerinin geçmişte lojmanları olduğunu anımsatan Çiçek, "Allah sizi inandırsın burnumuzdan geldi. Her önüne gelen milletvekillerinin oturduğu lojmanı konuştu. Oturulacak hali de yoktu. İyi ki yıkıldı. Milletin vekilleri burada oturuyor diye herkes söylüyor eyvallah, saygı duyuyoruz ama bu ülkede 250 binden fazla lojman var. İllerde en görkemli binalar vali konaklarıdır, ilçelerde kaymakam konaklarıdır. Devlet bütçesinden ödenir. Kimsenin valinin konağına bir itirazı olmaz. Ben Bakanlık yaptım; müsteşarım 250 metrekare lojmanda oturur, ben Bakan olarak 120 metrekare kendi evimde otururdum" diye konuştu.
Milletvekillerinin özlük hakları itibariyle devlet memurlarına tabi olduğunu belirten Çiçek, dünyanın hiçbir demokratik parlamentosunda, seçilmişlerin haklarının memura endeksli olmadığını, bunu bir ayıp olarak kabul ettiğini söyledi.
Çiçek, şöyle devam etti:
"Biz şimdi neye bağlıyız? Başbakanlık Müsteşarına. Lojmanı var, Mercedes arabaları var, yönetim kurulu üyelikleri var, başka türlü imkanları var. Peki sizin neyiniz var? Biz onlara sahip olmak istemiyoruz ama hiç olmazsa kamuoyuna aktarılırken objektif anlatılsın.
Devletten canı yanan kişilerin gelebildiği tek yer TBMM. 2014 yılında 540 bin 48 kişi milletvekillerini ziyarete gelmiş. Bunun onda biri diğer ülkelerin parlamentolarında gelmez. Gelenler de gezmek için gelir. Siz gelen vatandaşa, 'Bu benim yetki alanıma girmiyor' diyemezsiniz. Biz elimizden geldiği kadar millete hizmet ediyoruz. Buna karşılık bu teklif verildiği andan itibaren yanlış bilgiler oldu.
Gazetelerde, 'Teklif yasalaşırsa milletvekilleri en yüksek devlet memuru ile aynı maaşı alacak' denildi. En yüksek devlet memuruna o maaşı layık görüyor ama milletvekili o maaşı alırsa 'vay nasıl alır...' Yani, 'Bildiğin yere git şikayet et' diyen memura layık görüyorsun ama senin her türlü işine koşan milletvekili söz konusu olduğunda, 'vay en yüksek devlet memuru maaşını nasıl alır..."
- "Aynı maaşı alacaklar"
Cemil Çiçek, söz konusu teklif yasalaştığında milletvekilleri şimdi ne maaş alıyorsa yine aynı maaşı alacağını ifade etti. Teklifle bu konuda yeni bir düzenleme getirilmediğini belirten Çiçek, 1961 Anayasası ve mevcut Anayasa'da bu hükümlerin bulunduğunu kaydetti.
Teklifte "ölüm yardımı", "tedavi hakkı" başlıklı düzenlemelerin de yeni bir düzenleme olmadığını kaydeden Çiçek, kamuoyuna bunların yeni düzenlemeler olarak yansıtıldığını söyledi.
Teklifte getirilen yeni düzenlemelerden birinin protokol ile ilgili olduğunu belirten Çiçek, "Bugün bir milletvekili 29 Ekim'de, 23 Nisan'da, 30 Ağustos'ta törenlere ya da bir açılışa gittiğinde, milletvekili, oradaki mülki idare amiri ya da töreni düzenleyenlerin inisiyatifine kalıyor" dedi.
Diplomatik pasaport ile ilgili düzenlemeye de değinen Çiçek, bunun parasal bir yanının, millete getirdiği bir külfetin söz konusu olmadığını kaydetti.
Yeni düzenlemelerden birinin de cenaze törenleriyle ilgili olduğunu anlatan Çiçek, "Diyelim ki eski bir milletvekili arkadaşımız bir yerde kaza geçirdi ve hayatını kaybetti. Kim ilgileniyor? Orada valisi, kaymakamı biraz ilgileniverse ne olur? Biz bunu başkalarına da yapıyoruz. Milletvekili söz konusu olduğunda bu neden sıkıntı olsun?" dedi.
- "Toplumun zaten siyaset kurumuna bakış açısı belli"
Teklif üzerine söz alan CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Çiçek'e teklifle ilgili ayrıntılı sunumundan dolayı teşekkür etti. Kuşoğlu, milletvekilleriyle ilgili düzenlemelere ilişkin toplumun tepkisinin nedeninin, parlamenterlere olan güvenin azlığından kaynaklandığını ifade etti. Kuşoğlu, teklifteki düzenlemelere katıldıklarını söyledi.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, milletvekillerinin itibarının, aynı zamanda TBMM İçtüğü'nün uygulanmasını sağlamakla da olacağını ifade etti. Günal, Çiçek'e bu konudaki şikayetlerini aktardıklarını anımsattı.
Mehmet Günal, söz konusu teklifle milletvekilleri ile ilgili düzenlemelerin biraraya getirilmesini doğru bulduklarını kaydetti.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, bütün kurumlarla ilgili düzenlemeleri yapan yasama organının, kendisiyle ilgili bir düzenleme yapmadığını söyledi. Milletvekillerinin özlük haklarının başka bir bürokratın özlük haklarına endekslenmesini yanlış bulduklarını anlatan Bilgiç, bu nedenle teklife özlük hakları ile ilgili düzenlemelerin de eklenmesi gerektiğini ifade etti.
CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, halkın iradesini yansıtan milletvekillerinin kendilerine özgü bir yasasının olmamasını üzüntü verici bulduğunu belirtti. Özellikle basının bu konularda toplumu tahrik eden haberler yaptığını savunan Seçer, "Toplumun zaten siyaset kurumuna bakış açısı belli. Hak etmediğimiz suçlamalarla karşı karşıya kalabiliyoruz" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, milletvekilleriyle ilgili düzenlemelerin bir araya getirilmesini kendilerinin de doğru bulduklarını söyledi.
Torba kanun uygulamasına değinen Türeli, Çiçek'e, bu uygulama ile kanunların sağlıklı bir şekilde çıkarılamadığını söyledi. Türeli, Meclis'te denetim çalışmalarında da sıkıntılar yaşandığını ifade etti.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Çiçek'in "teklifte bir para artışı ile ilgili düzenleme yoktur" yönündeki açıklamasına ilişkin, "Sanki mali haklar konulduğu zaman ayıp mı işleniyor? Mali haklar da olabilir. Böyle bir savunmaya gidilmesini doğru bulmuyorum" dedi.
(Sürecek)