Gümüş, Türkiye'deki grip vakalarına ilişkin Halk Sağlığı Kurumunda yaptığı basın toplantısında, 5 Mart 2015'te toplanan Bilim Kurulunun herhangi bir salgın olmadığında mutabık kaldığını bildirdi.
Avrupa'daki diğer ülkelerin verilerinin, Türkiye ile karşılaştırıldığını anlatan Gümüş, "Avrupa ülkelerinde yaklaşık influenza vakaları yüzde 25 oranında görülüyor ve ülkemizde de bu oran numunelere göre yüzde 21'dir ve Avrupa'nın da altındadır" diye konuştu.
Grip vakalarında eskiye dönüşün söz konusu olmadığını vurgulayan Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2009'da toplam 1 milyon 502 bin 654 grip vakası hastanelerimize başvurmuştur. Bunların 20 bin 800'ü yatarak tedavi görmüştür, 2 bin 838 hasta yoğun bakımda yatmıştır. 2009'da toplam 556 vakamızı kaybettik, çok ciddi bir salgındı, yoğun tedbirler de alınmıştı. Bundan sonraki yıllara baktığımızda ve bu yılla karşılaştırdığımızda, arada herhangi bir ciddi artış görülmüyor. İllerimizde, özellikle genç vakalarımızın kaybedilmesi önemli. Bugün itibarıyla genelgelerimizle kamu hastanelerimize başvuran tüm gribal vakaları takip altına alıyoruz. Halk Sağlığı Kurum Başkanlığımız olarak, basit vakalar da olsa onların takip edilmesini gündemimize aldık. Bu numuneleri, laboratuvarda çalışarak sonuçlarının hızlı bir şekilde sahaya iletilmesini sağlıyoruz."
Gümüş, gripten korunmaya ilişkin doğru beslenme ve hijyenin önemi konusunda kamuoyunun bilgilendirileceğini belirterek, vakaların bir kısmının geç dönemde hastaneye başvurduğunu söyledi.
Geç dönemde hastalığın solunum yetmezliğine kadar gidebilen ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini vurgulayan Gümüş, yoğun bakım ünitelerinde mümkün olduğunca boş yatakların ayrılmaya çalışıldığına da dikkati çekti.
-"Yoğun aşılama periyoduna girmemiz söz konusu değil"
"Şu an itibarıyla herhangi bir yoğun aşılama periyoduna girmemiz söz konusu değil" diyen Gümüş, bir ay içerisinde grip sezonunun kapanacağını, ancak risk gruplarına yönelik tedbirlerin artırılacağını bildirdi.
Tüm kamu hastanelerine antival ilaç organizasyonu yapıldığını da belirten Gümüş, "Bunlar, kamu hastanelerimizden hastalara ücretsiz verilecektir. Vatandaşlarımız, isterlerse kamu hastanelerinden bu ilaçları temin edebilecekler" dedi.
Gümüş, gribin artık öldürücü bir hastalık haline geldiğine işaret ederek, immün sistemi yetersiz kişilerde hızlı şekilde ilerleyebildiğini vurguladı. Gribin sadece bir soğuk algınlığı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Gümüş, mutlaka hekim kontrolüne girilmesinin, yeterli süre istirahat edilmesinin, sıvı ve vitamin desteği alımasının, gerektiğinde de hastaneye yatılmasının önemine değindi. Gümüş, bu bakımdan hastanelerin uyarıldığını söyledi.
-"Çocuk vakamız yok"
Gazetecilerin mevcut hastaların sağlık durumlarına ilişkin sorusu üzerine Gümüş, "H1N1 için 2012-2013 yılında 4 bin 500 numune sayısı Bakanlığımıza ulaşmış, 812 pozitif vaka gerçekleşmiş. 2013-2014 yıllarında ise 4 bin numuneden 17'si pozitif çıktı. 2014-2015 170 vaka. Bu da genel numunelerin yüzde 5,5'ini oluşturuyor" dedi.
Mersin'deki vakalara ilişkin sonuçların sorulması üzerine de Gümüş, "Mersin'de yaşamını yitiren 2 kişide domuz gribi virisüne rastlandığını ancak bu kişilerde ek hastalaklıkların söz konusu olduğunu bildirdi.
Gümüş, "Hayatını kaybeden kişilerden ikisi 2014 sonu itibarıyla, diğer 9 vakanın da ocak ayından bugüne kadar süre içerisindedir. Çocuk vakamız yok ama Bilim Kurulumuz bu konuyu ayrıntılı olarak değerlendirdi" açıklamasında bulundu.
Yaşamını yitiren hastaların dosyalarının değerlendirildiğini anlatan Gümüş, "Yalnız 4 tanesinde immünsüpresyon tedavi alan hastalar var. Örneğin, Mersin'deki vakamızın, immün sistemini baskılayıcı tedavi aldığı, diğer 2 vakamızda kronik akciğer hastalığı olduğu belirlendi. Bu dökümü, Halk Sağılı Kurumu inceliyor. Kullandığı ilaçlara bakılıyor, detaylı çalışma yapılıyor. Genel olarak, çok sağlıklı gözükse de bir enfeksiyon atağı geçirmiş, tedavi olmamış, uzamış tedavisiz dönemleri var vakaların da ikisinde. Şu anki verilerimiz, vakalardan 5'inde kronik hastalık olduğu yönünde" diye konuştu.
Gümüş, yaşamını yitiren kişilerden 9'unun 45 yaşın altında, diğerlerinin de 45 yaşın üstünde olduğunu söyledi.
-"Virüste değişim yok"
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İrfan Şencan, bir gazetecinin, "Daha güçlü bir virüsle karşılaşılması söz konusu olabilir mi" sorusuna "Şu anda herhangi bir değişim yok. Çünkü, gribin ayrıntılı tiplendirilmesi de yapılıyor. Şu anda virüsün bu sezon içinde bir şifte uğradığına dair bir kanıt yok" yanıtını verdi.
Grip virüslerinin süreç içerisinde değişimlere uğrayabildiğini belirten Şencan, "Değişimlere uğramış olması saldırganlığından çok, vücuttaki aşı kompleksindeki griplere benzerliği içermeyen yeni tipler olabiliyor. Bu sezonun başından beri olan süreçte, virüste önemli bir değişiklik söz konusu değil" dedi.
-Çocuklara hijyen uyarısı
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da çocuklar arasında oyuncakların paylaşılmasının viral hastalıkların bulaşırlılığını kolaylaştırdığını belirtti.
Çocukların grip açısından ayrı bir risk grubunu oluşturduğunu dile getiren Kara, hastalığın bu yaş grubunda görülme sıklığının bundan önceki yıllardan farklı olmadığını vurguladı. Kara, bunun için ayrı bir önlem alınmasının gerekli olmadığını belirterek, ancak anne ve babaların burunda akıntı ve yüksek ateşi bulunan çocukları kreş ya da okula göndermemelerini önerdi.
Gripten korunmada sezon öncesinde çocuklara aşı yaptırılmasının önemli bir tedbir olduğunu dile getiren Kara, hijyene önem verilmesi gerektiğini bildirdi.
-"LÖSEV'e karşı bir husus değil"
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Gümüş, toplantının sonunda bir gazetecinin "LÖSEV'in hazırladığı kamu spotu, Sağlık Bakanlığının isteği üzerine RTÜK tarafından yasaklandı. Buna bir açıklama yapar mısınız" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Sağlık Bakanlığımızın, sağlık alanındaki spotları kamuoyunu bilgilendirme noktasında Bakanlığa verilmiş. Bakanlığın, kendisinin kamuoyunu bilgilendirmesi gereken hususlar var, bizim kendi çalışmalarımız var. O bakımdan, biraz daha kısıtlanmış olabilir vaya bizim spotların devreye girmesi söz konusu olabilir. Yoksa LÖSEV'e karşı bir husus değil."
Gümüş, yaklaşık 100'ün üzerinde derneğin, Sağlık Bakanlığı kamu spotundan faydalanmak istediğini belirterek, "Biraz daha yoğun bir şekilde özellikle hareketli yaşam, kanser gibi konularda bizim kendi spotlarımız devreye girecek. Bunun dışında herhangi bir husus yok" diye konuştu.
(Bitti)
