Yatırımcıların yarın ABD Merkez Bankası (Fed) toplantı sonuç bildirisinde odaklanacağı noktaların başında "sabırlı" ifadesinin korunup korunmayacağı gelirken, Fed yetkililerinin enflasyon, büyüme hızı, güçlenen dolar ve gerileyen petrol fiyatlarına yönelik değerlendirmeleri de faiz artırım zamanlaması açısından önemli ipuçları sağlayacak.
Küresel piyasalarda tüm gözler, FOMC'nin yarın sona erecek mart ayı toplantısına çevrildi. FOMC'nin sözel yönlendirmede kullandığı "sabırlı" ifadesinin bu toplantıyla tarih olacağını öngören birçok analist, enflasyona ilişkin beklentilerin ilk faiz artışında belirleyici rol oynayacağını belirtiyor.
FOMC üyeleri, bir önceki toplantılarında faiz artışına enflasyonun yüzde 2 hedefine yaklaştığından emin olunmadan başlanmaması kararını alırken, gerileyen enerji fiyatları ve güçlenen doların enflasyona etkisinin "geçici" olduğu görüşünde birleşmişti. Buna karşın, ülkedeki enflasyonun ocakta yıllık bazda yüzde eksi 0,1'e gerilemesinin yanı sıra son dönemde tekrar düşüş eğilimine giren petrol fiyatları, enflasyonun gelecek aylarda da ekside seyredebileceği endişelerini tetikledi.
Yarın TSİ 21:00'de açıklanacak sonuç bildirisinde, Fed yetkililerinin güçlenen dolar ve düşen petrol fiyatlarının enflasyona etkisi konusunda aynı görüşü taşıyıp taşımadığına dikkat edilecek.
- Büyüme hızı yeterli mi?
Yatırımcılar, ayrıca Fed'in ekonomik büyüme ve istihdam sektörüne yönelik değerlendirmelerini de merakla bekliyor. FOMC'nin ocak toplantısına ait metinlerde ABD'nin "güçlü" bir hızla büyümeyi sürdürdüğü vurgulanırken, İşgücü piyasasının da istikrarlı bir iyileşme gösterdiği ifade edilmişti.
Nitekim, toplantı sonrasında açıklanan ocak ayı istihdam verileri, FOMC üyelerinin işgücü piyasasına yönelik öngörülerini destekledi. Tarım dışı istihdam 295 binlik artışla beklentinin oldukça üstüne çıkarken, işsizlik oranı yüzde 5,5'e ile Mayıs 2008'den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Öte yandan, ocak sonunda açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi 2014'ün son çeyreğinde yüzde 2,6 büyüyerek, yüzde 3 seviyesindeki beklentinin altında performans gösterdi. Buna ilaveten, son dönemde tüketici harcamaları, sanayi üretimi, perakende satışlar ve konut sektörüne ilişkin makroekonomik verilerin de gerileme kaydetmesi de büyümenin hız kestiğine işaret etti.
Bu nedenle, Fed yetkililerinin ekonominin faiz artışına karşın büyümeyi sürdürüp sürdüremeyeceğine yönelik görüşleri, piyasaların odaklanacağı kritik noktalardan birini oluşturuyor.
- Ekonomik beklentiler güncellenecek
Fed, yarın ABD ekonomisine yönelik ekonomik tahminlerini güncelleyecek. Bundan önce en son geçen aralık ayında açıklanan raporda, ülke ekonomisinin bu ve gelecek yıl yüzde 2,6 ila 3 aralığında büyüyeceği belirtilmişti.
İşsizlik oranının 2015 içinde yüzde 5,2 ila 5,3 aralığına gerileyeceğini öngören Fed yetkilileri, enflasyonun bu yıl yüzde 1 ila 1,6 aralığında seyredeceği tahmininde bulunmuştu. Fed'in gelecek yıla ilişkin enflasyon beklentisi ise enflasyonun yüzde 1,7 ila 2 aralığına yükseleceği yönünde.
Fed yetkililerinin, büyüme ve enflasyona yönelik tahminlerini aşağı yönlü revize etmesi, piyasalara faiz artışının yıl sonuna kayabileceği sinyalini verebilir.
- Yellen yatıştıracak
Fed Başkanı Janet Yellen, FOMC toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyerek, alınan kararları değerlendirecek. Yellen'ın "sabırlı" ifadesinin toplantı metninden çıkarılması halinde yatırımcıları yatıştıracak açıklamalar yapması bekleniyor.
Faiz söyleminin değişeceğini şubat sonunda ABD Kongresi'nde yaptığı sunumda açıklayan Yellen, "Ekonomik şartlar, Komite'nin öngördüğü şekilde iyileşmeye devam ederse, faiz artırımı toplantı bazında değerlendirilecek. Komite bundan önce sözel yönlendirmesini değiştirecek. Ancak sözlü yönlendirmedeki değişiklik Komite'nin faiz oranını mutlaka gelecek iki toplantıda artıracağı şeklinde okunmamalı. Değişiklik, şartların faiz artışına herhangi bir toplantıda başlanabilecek derecede iyileşme gösterdiği şeklinde yorumlanmalı" ifadelerini kullanmıştı.
Yellen, yarın TSİ 21:30'da başlayacak konuşmasında da Fed'in faiz artış zamanlamasının verilere dayanacağı ve bu nedenle esnekliğe ihtiyaç duyduklarını vurgulayarak, piyasalardaki olası dalgalanmaları önlemeye çalışacaktır.