AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aşa, dolardaki artışın gayrimenkul satışlarını olumsuz etkilediğini anlattı.
Dolar bazında satılık olan gayrimenkullerde TL bazında ciddi bir artış görüldüğünü, bu durumun dolar bazlı fiyatların düşme beklentisi veya TL bazında makul bir fiyata çekilmesi taleplerini gündeme getirdiğini belirten Aşa, "Ayrıca yeni başlayacak ve henüz tamamlanmamış inşaatlarda dolar olarak alınan malzemelere yansıyan artışların bu projelere de yansıyacak olması ve dolayısıyla fiyatlarda artış beklentisi var. Bir diğer etken de doları olan yatırımcının daha da yükselebilir beklentisiyle gayrimenkul alımını ertelemesi" dedi.
Aşa, şunları kaydetti:
"Yapımı süren 3. Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü, Avrasya Tüneli gibi projeler şehirdeki konutlara da değer katıyor. Kanal İstanbul projesinin güzergahı olarak ilk günlerde Silivri gündeme gelmiş ve bu bölgede son 4-5 yıl içinde fiyatlar en az 5 katı kadar artmıştır. Daha önceleri ortalama 5 TL/metrekare olan fiyatlar şu sıralar 50 - 60 TL/metrekare seviyelerindedir. Sonradan kanalın güzergahı olarak daha doğu kısımlar lanse edilmiş hem havaalanı hem de kanal projesi geçmesi muhtemel Arnavutköy ve çevresinde arsa fiyatları son 2 yıl içinde 10 kata kadar artış gösterdi."
- " 2B'de istenilen sonuca ulaşılamadı"
2B arazilerinde istenilen sonuca ulaşılmadığını savunan Aşa, belediyeler başta olmak üzere kamu kesiminin vatandaşı daha fazla bilgilendirmesi gerektiğini aktardı.
2B arazilerini kullanan vatandaşların büyük bir bölümünün zamanında başvuru yapmadığını, sonradan yapılan uzatmada da yeterli başvuru olmadığını dile getiren Aşa, şöyle devam etti:
"Ama sadece vatandaşlar değil ilgili kurumlar da henüz çalışmalarını tamamlamamıştır. Halen rayiç bedellerin veya imar durumlarının tespit edilemediği bölgeler olduğu söylenmektedir. Kentsel dönüşümde de bazı aksaklıklar yaşanmaktadır. Belediyeler zaten sistemin içinde yer almaktadır. İlk başvuru inşaat izni yıkım izni ruhsat denetim gibi işlemler halihazırda belediyeler tarafından yapılmaktadır. Ancak kamuoyu bu hususlarda çok bilgisiz. Bakanlığın ve belediyelerin kamuoyunu teferruatlı bir şekilde bilgilendirmesi gerekmektedir."
Türkiye'de emlakçıların zor şartlarda çalıştığını dile getiren Aşa, en büyük sorunun kayıt dışılık olduğunu ifade etti.
Denetimler ve mevcut kanuni uygulamaların çok yetersiz kaldığını belirten Nizameddin Aşa, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her önüne gelen kişi ve kurum kayıt dışı emlakçılık yapıyor ve büyük zararlara sebep oluyor. Bu durum en çok legal çalışan emlakçıları zor durumda bırakmaktadır. Emlakçılıkla ilgili bir kanun mutlaka çıkartılarak durum disiplin altına alınmalıdır. Bu konudaki çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Tüm Türkiye genelinde yaptığımız görüşmeler sonucu Yaklaşık 50 ilin emlakçılar odaları, esnaf odaları, dernekleri ve ticaret odaları ile 24 Mart Salı günü İTO'da yapılacak toplantıda Emlak Danışmanlığı Kanun Tasarımızı imzalayarak Meclis'in yolunu tutacağız. Tarihte ilk defa tüm Türkiye'de saydığımız kurumlarla mutabakatı sağladık. Kanunun çıkmasıyla artık fiyat tarifesi, uygulama şekilleri, emlakçı lisanslamaları usul ve kaideye bağlanacağı için sorunlar da ortadan kalkacaktır."