Almanya'nın Frankfurt şehrinde yaşayan 3 çocuk annesi 36 yaşındaki Figen Kollar'ın 2009 yılında yaşamını yitirmesine sebep olan "kadına yönelik şiddet", 6 yıl sonra kardeş acısını hala yaşayan ağabeyi Ahmet Kollar tarafından İzmir'e taşındı.
Eşinden sık sık şiddet gören ve kıskançlık nedeniyle parçalanarak öldürüldüğü, vücudu başından bir kürek ile ayrıldığı ve ölümünden 27 gün sonra cesedi bir ormanda gömülü halde bulunan Figen Kollar'ın adı da diğer öldürülen kadınların yanına ağabeyi tarafından yazıldı.
- "Acısı dinmiyor"
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görevli ağabey Ahmet Kollar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşini en son 2009 yılının Ağustos ayında gördüğünü, cenazesini bile aylar sonra alabildiklerini söyledi.
Kardeşine, koruma görevlisi olan eşi tarafından şiddete uygulandığını anlatan Ahmet Kollar, şöyle konuştu:
"Kız kardeşim evlendiğinde henüz 16 yaşındaydı. Çok isteyerek de evlenmedi. Güzel ve alımlı bir kadındı. Kıskançlık nedeniyle şiddet gördüğünü birkaç kez söyledi. Katil, onu tehdit ediyormuş, bizi öldüreceğini söylüyormuş, Şiddet gördüğünü biliyorduk, korunma talebi de vardı. 'Sonum Münevver gibi olacak' diyordu. Öyle de oldu. Acısı da hala dinmedi."
- "Kardeşimin adını yaşatmak istedim"
Kardeşini öldüren kişinin aylar sonra Gürcistan'da yakalandığını ve Almanya'da 18 yıl hapis cezasına mahkum olduğunu dile getiren Ahmet Kollar, cenazeyi de Doğançay Mezarlığı'na defnettiklerini belirtti.
Yeğenlerini hukuki zorluklar nedeniyle Türkiye'ye getiremediğini ifade eden Kollar, "Türkiye'de öldürülen kadınların isimlerinin bu duvarda yer aldığını duydum. Yetkililere ulaştım ve kardeşimin adını da yaşatmak istedim" dedi.
Ahmet Kollar, daha sonra kız kardeşinin isminin, öldürülme şekli ve kim tarafından öldürüldüğü bilgilerinin yer aldığı plakayı, sevgilisi tarafından öldürülen lise öğrencisi Münevver Karabulut adının yanına çaktı.
Konak Belediyesi tarafından hayata geçirilen kadın silüeti şeklindeki anıt duvarın proje koordinatörü Burcu Tuna da şu bilgileri verdi:
"Duvarı ördüğümüzde öldürülen kadın sayısı bin 169 idi, 4 gün sonra sayı bin 181'e ulaştı. Bu çok acı. Figen kardeşimizin adı Türkiye kayıtlarında yer almıyordu. Ahmet Bey bize ulaştı ve o kardeşimizin de adını yazdırdık. Bu sayının daha da yükselmemesini, artık 3. sayfalarda görmeye alıştığımız kadın cinayetlerinin son bulmasını diliyoruz."
