Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Babacan: (3)

Başbakan Yardımcısı Babacan: (3)

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-13 10:30:18

Başbakan Yardımcısı Babacan: (3)
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Sadece ve sadece Merkez Bankasının kurla ilgili söylediklerine bakın, başka hiçbir kurumumuzun teknik altyapısı yok. Bu konuda başka hiç kimsenin, böyle bir analiz kabiliyeti de yok" dedi.

Babacan, NTV ve CNBC-e'nin ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, kendisinin de katıldığı toplantıda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından verilen brifingin nasıl geçtiğine ilişkin soru üzerine Babacan, devlet etiklerinde kapalı yapılan görüşmelerin içeriği ile ilgili dışarıya bilgi vermenin ancak o toplantının başkanının inisiyatifinde olduğunu, bu nedenle toplantının içeriğiyle ilgili detay vermeyi doğru bulmadığını söyledi.

Merkez Bankasının yapmış olduğu sunumun internette yayınlandığını daha sonra da Cumhurbaşkanlığı makamından görüşmenin içeriği ve neticesiyle alakalı da yazılı açıklama yapıldığını hatırlatan Babacan, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz biz Cumhurbaşkanımızla beraber AK Partinin kuruluşunda parti kurucusu olarak hep beraber çalıştık, biz dava arkadaşıyız, yol arkadaşıyız kendisiyle. Dolayısıyla tek bir ailenin yakın fertleriyiz, bireyleriyiz, meseleye öncelikle buradan bakmak lazım. Tabii konu bazında farklı konularda, farklı bakışlar her zaman olabilir. Önemli olan Türkiye için, memleketimiz için en doğrusu neyse onu uygulamak ve ülkemizin güven ve istikrar içerisinde, ekonomide, demokraside, her alanda yükselmesini sağlamak. Dolayısıyla burada önemli olan büyük resmi görmek ve Türkiye'nin istikrarını güçlendirebilmek"

"Zirvede, Merkez Bankası kendisini anlatabildi mi? Dün Cumhurbaşkanı'ndan gelen açıklamada da 'tatlıya bağlandı' şeklinde ifade vardı. Bunu nasıl yorumlamalıyız?" sorusuna Babacan, Merkez Bankasının periyodik hükümeti bilgilendirme toplantılarının olduğunu söyledi.

- "Cumhurbaşkanı ile istişare ortamından mutlu olduk"

Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın tüm Para Politikası Kurulu üyeleri ile beraber Bakanlar Kuruluna sunumda bulunduğunu, bakanların kendi görüşlerini söylediğini anlatan Babacan, bu resmi formatın dışında da sürekli bir karşılıklı iletişimin söz konusu olduğunu bildirdi.

Babacan, "Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Merkez Bankası Başkanımızın, Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmesi sadece bazı seremonilerde söz konusu olmuştu. Aslında bir bakıma Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yeni görevine seçilmesinden sonra Erdem Bey ile ilk defa böyle oturup bir istişare ortamı sağlanmış oldu. Bu da tabii çok çok faydalı. Oradaki bu görüş alışverişi, o istişare ortamından gerçekten biz de mutlu olduk. Bunun daha sık olması gerektiği konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın görüşü oldu ki biz de çok memnun olduk bundan" şeklinde konuştu.

Bu görüşmenin periyodik mi olacağının sorulması üzerine Babacan, "periyodik değil ama gerektikçe her zaman yapılabilir" dedi.

Her zaman iletişim, görüş alışverişinin son derece faydalı olduğunu vurgulayan Babacan, "Kaldı ki Türkiye'nin son 12 yıllık olağanüstü başarısının temelinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, öncülüğü vardır. Bu kadar başarı ortaya çıktıysa, bunun liderliğini, öncülüğünü kendisi yapmıştır. Dolayısıyla bu kadar büyük bir başarının üzerine yine kendisinin görüşleri ve düşünceleri bizim için çok çok kıymetlidir, çok önemlidir. Devlet başkanı olarak, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak da kendisine saygımız, hürmetimiz sonsuzdur" ifadelerini kullandı.

Zirvenin ardından ekonomi yönetiminden yeni bir adım beklenip beklenmediğinin sorulması karşılık da Babacan, şu anda dünya piyasalarının çok hareketli olduğunu ve öngörülebilirliğin çok azaldığı bir dönemde bulunulduğunu söyledi.

-"Merkez bankalarının kulaklarının açık olması önemli"

Babacan, "Hangi gün karşınıza nasıl bir şart çıkacak belli değil. Dolayısıyla böyle bir ortamda Merkez Bankası ancak ne yapabilir? Farklı şartlarda ve farklı koşullarda ne tür tedbirler alabileceği, hangi politika aracını ne zaman, nasıl devreye sokabileceğiyle ilgili ancak iletişim yapabilir. Ama ne gün, ne yapacağı ancak o gün gelip de o günkü şartlar oluştuktan sonra ortaya çıkar. Bunu böyle okumakta fayda var" dedi.

İletişimin ağırlıklı olarak Merkez Bankası tarafından yapılmasının önemini vurgulayan Babacan, "Çünkü sorumluluk orada ve para politikasında araç bağımsızlığı var ve yaptığı iletişimin de mümkün olduğunca iyi olması, yaptığı iletişim içerisinde o çerçevede uygulamalar yapmak son derece önemli" ifadesini kullandı.

- "Yellen'a 'Çok fazla sürpriz yapmayın' dedim"

İletişimin sadece Merkez Bankası için değil, Amerikan Merkez Bankası için de çok önemli olduğuna işaret eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ben en son G-20 toplantısında, toplantının resmi oturumunda, başkan benim, 20 ülkenin merkez bankası başkanları ve bakanlar masa etrafında. Ben, ABD Merkez Bankası Başkanına çok açık söyledim. Sayın Janet Yellen'a 'sizden daha yol gösterici, yön verici ve daha iyi bir iletişim politikası bekliyorum. Çok fazla sürpriz yapmayın' dedim. 'Bakın bu masanın etrafındaki ülkeleri etkiliyor' dedim. Mayıs 2013'te yaşanan bu tapering sürecinin başlayacağının ilan edildiği tarih gerçekten dünyada çok büyük çalkantılara sebep oldu. Ve ciddi gelgit yaşadılar Sayın Bernanke, o zaman Merkez Bankası Başkanıydı. Son dönemde o biraz daha düzeldi. Artık daha dikkatli gidiyorlar ve yaptıkları açıklamaların ne anlama geldiğini uzun uzun anlatıyorlar. Sayın Yellen, kendi kongrelerinde defalarca brifing verdi bu geçtiğimiz dönemde ve kongrede de herkes her şeyi söylüyor Merkez Bankası ile alakalı. Bu demokrasilerin tabiatında var. Önemli olan merkez bankalarının kulaklarının açık olması, her görüşü iyi dinlemeleri, dikkate almaları ama karar verme anı geldiğinde de bizim için söylüyorum 7 kişilik para politikası kurulunun toplanıp, o noktada ortak bir noktayı bulup, Türkiye için en iyisi neyse bunu yapması."

Son dönemdeki kur hareketlerinin ne kadarının içeriden, ne kadarının dışarıdan kaynaklandığının sorulması üzerine Babacan, doların değer kazanmasının dünyada şu anda yeni bir gerçek olduğunu, fakat bu trendin ne kadar devam edeceğini kestirmenin zor olduğunu, ciddi belirsizlikler bulunduğunu söyledi.

- "Tavsiyemiz, her türlü senaryoya karşı hazır olmak"

Babacan, karar mekanizmalarına da bakıldığında çok seslilik bulunduğunu, böyle ortamlarda tahmin yürütmenin çok zor olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bizim hep tavsiyemiz, kendi özel sektörümüze tavsiyemiz, her türlü senaryoya karşı hazır olmak. Devlet olarak da biz zaten bunu yapıyoruz. Finansal İstikrar Komitesi bizim çok etkin olarak sürekli risk analizi yapıyor. Bankalar için stres testleri yapıyoruz sürekli. Hazinenin borç stoğu için, bütçe için stres testleri yapıyoruz. Bizim bütçemizin avro-dolar kuru 1.3'kenki görüntüsü farklı, 1'kenki görüntüsü farklı. Petrol fiyatı 100 dolarken bizim bütçe görüntümüz farklı, 50 dolarken farklı. Klasik bir şekilde, yani tek bir beklenti, tek bir tahminle çalışma yerine çoklu tahminlerle çalışmak ve sürekli senaryo analizleriyle gitmek bu dönemler için en uygunu ki o farklı senaryolar karşımıza çıktığında şaşırmayalım, bocalamayalım. Zaten düşündüğümüz hazırlıklı olduğumuz bir senaryodur bu diyelim, hemen gereken neyse adımlarımızı atalım."

-"Sadece Merkez Bankasının kurla ilgili söylediklerine bakın"

Dövizdeki oynaklığına karşı Merkez Bankasının attığı adımların yeterli olup olmadığının sorulması üzerine de Babacan, kur konusu olsun, Merkez Bankasının alacağı, almış olduğu tedbirler konusunda iletişimin Merkez Bankasından yapılması gerektiğini vurguladı. Babacan, "Merkez Bankası adına farklı kaynaklardan gelebilen açıklamalar ya da 'kur şöyledir, böyledir' bunların hiçbirisinin dikkate alınmaması gerekiyor" dedi.

Merkez Bankasının da aslında resmi bir kur hedefinin olmadığını belirten Babacan, dalgalı kur mekanizmasının bulunduğunu, kendilerinin de enflasyon hedeflerinin olduğunu söyledi. Babacan, şöyle devam etti:

"Demiş ki Merkez Bankası ve hükümet ortaklaşa bir enflasyon hedefi koymuş. Bu hedef de yüzde 5. Bu yıl belki zor ama gelecek yıl biz bunun ulaşılabilir olduğunu düşünüyoruz, petrol fiyatları da bu şekilde devam ederse... Merkez Bankası için kur neden önemli? Enflasyonu etkilediği için önemli ve hala yüzde 15'lik bir geçişkenlik var. Geçişkenlik sıfırlanmış değil Türkiye'de. Ekonomimiz büyüdükçe, güçlendikçe ve Türk Lirasının uluslararası kabulü yayıldıkça, bu geçişkenlik belki azalacak. Ama şu anda hala yüzde 15'lik geçişkenlik var. Bu ne demek? Türk Lirası yüzde 10 değer kaybettiğinde, bu enflasyonumuzu 1,5 puan artırıyor. Yani 'Türk Lirası değer kaybetti, iyi oldu.' Merkez Bankası bunu diyemez çünkü enflasyona bakmak zorunda. Enflasyon hedefini tutturabilmek açısından Merkez Bankasının kurla ilgili yorumları olabilir, zımni yorumları olabilir ya da kuru artı ya da eksi yönde etkileyebilecek politikaları ortaya çıkabilir. Onun için ben hep şunu tavsiye ediyorum: Sadece ve sadece Merkez Bankasının kurla ilgili söylediklerine bakın, başka hiçbir kurumumuzun teknik altyapısı yok. Bu konuda başka hiç kimsenin, böyle bir analiz kabiliyeti de yok. Ortaya saçılan, konuşulan farklı kur rakamları tamamen insanların şahsi rakamlarıdır, kendi gönlünden geçendir ya da ekran başında iki tane çarpma bölme yapıp bir excel tablosu yapıp sözüm ona analiz ile tamamen kişisel rakamlarıdır. Dolayısıyla hiçbirine itibar edilmemesi lazım."

- "Kim hangi kurdan bahsettiyse yanıldı"

Merkez Bankasının hareketlerine ve söylediklerine bakmak gerektiğini vurgulayan Babacan, kur konusunda başka hiç kimseyi de dikkate almamak gerektiğini çünkü bunların yanıltıcı olabileceğini kaydetti. Babacan, "Son 2 aydır telaffuz edilen kurlara bir bakın hangisi tuttu? Tutan bir tane var mı? Konuşulanların hepsi yanlış çıktı, kim hangi kurdan bahsettiyse hepsi yanıldı. Dolayısıyla kılavuz doğru olacak ve doğru kılavuz iş dünyamıza yön verecek" dedi.

- "Merkez Bankası kadar kuvvetli analiz yeteneği yok"

Babacan, teknik analiz kabiliyeti, kapasitesi olan, bu konuda en güçlü kurumun Merkez Bankası olduğunu vurgulayarak, "Merkez Bankası kadar kuvvetli bir analiz yeteneği başka hiçbir kurumda yok. Çoğu kurumda böyle bir altyapı yok. Para politikası ile ilgili falan... Bilen adam yok ki. Çıkıyor bir, iki, üç kişi 'bu kur şunu geçmez, bu iyidir' olabilir, saygı duyarız ama şahsi görüşlerdir, bunlar sonucu etkilemez" dedi.

(Son)

Haber Ara