Demirtaş, Diyarbakır'da partisinin Seyrantepe Spor Salonu'nda düzenlenen il kongresinde yaptığı konuşmada, IŞİD'in barbarlık zihniyetinin tüm halklar için tehlike oluşturmaya devam ettiğini söyledi.
Oradaki savaşın asıl hedefinin özgür bir yaşamı hedefleyen zihniyeti boğmak olduğunu ifade eden Demirtaş, bunun için çetelerin Suriye'de savaşı bırakıp Kobani'ye yüklendiğini savundu.
"Kobani'de yenilen zihniyet 'İslam'ı en çok ben bilirim siz bilmezsiniz' zihniyetidir" ifadesini kullanan Demirtaş, şöyle konuştu:
"Kobani'de İslam'ın savaşı değil barbarlık ile özgürlük çizgisinin savaşı vardı. Orada İslam adına savaşanlar İslam'a en büyük zararı verenler oldu. İslamiyet bu toprakların gerçeğidir. Biz halk hareket ve parti olarak siyaset yaptığımız her yerde İslam'ı daha fazla anlamaya, tanımaya ve İslam üzerinde oynanan oyunları da anlayarak siyaset yapacağız."
- "Bize düşen halkın bütün sorunlarına çözüm üretmektir"
Demirtaş, muhalefet olmak için yola çıkmadıklarını, artık halkların demokratik iktidarını kurma zamanı geldiğini dile getirerek, kendilerine barajı dayatanlara büyük mesaj verme göreviyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Ezilen halkların artık kendini yönetme zamanı geldiğini savunan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Halkımız bizden inanç, kimlik, mezhep ve yaşam tarzı sorunlarının çözümünü bekliyor ama aynı zamanda halk bizden işsizlik, yoksuluk, kentleşme, sağlık, eğitim sorunlarının çözümünü de bekliyor. Bize düşen halkın bütün sorunlarına çözüm üretmektir. Diyarbakır'da işsizlik Türkiye ortalamasının iki katıdır. Ancak gerçek işsizlik yüzde 60'a dayanmıştır. HDP bütün bu sorunları çözmekle karşı karşıyadır. Bu bizim boynumuzun borcudur. Birlikte istihdam yaratacak projeleri hayata geçirmeliyiz."
Demirtaş, seçim sonucundan ziyade ulusal birliğin önemli olduğunu dile getirerek, "Ulusal birliğimizi sağlayamazsak asıl kıyamet o zaman kopar, başımıza felaket üstüne felaket gelir" şeklinde konuştu.
- "Türkiye'nin politikasının değişmesine vesile olabilir"
Kobani zaferinin sadece Kürtlerin zaferi olmadığını ifade eden Demirtaş, bunun özellikle Türkiye'nin batısında bulunanların önünü açtığını savundu.
Somali'ye gidip "10 bin konut yapmaya geldik" diyenlerin Kobani'ye de gitmesini isteyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"'Burada da 10 bin konut yapacağız' desinler. Kobani'nin inşa süreci yeni bir işbirliği ve kardeşliğe vesile olabilir. Madem Kobani'ye selam gönderiyorsunuz o halde bu selamın bir karşılığı olmalı. Sayın başbakan eğer buradan Kobani'ye selam gönderirken samimiyse o halde Rojava'nın statüsünün tanınması ve Kobani'nin yeniden inşasında samimi bir görev üstlenebilir. Bu Türkiye'nin politikasının değişmesine vesile olabilir."
- "Orada iş birliği Türkiye'ye kazandıracaktır"
"Öyle Kuzey Suriye'yi kabul etmeyiz, oluşuma izin vermeyiz demekle olmaz. Bunlar yanlış politikalardır. Doğru olan şey Rojava ile el ele vermektir" ifadesini kullanan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Doğru olan şey Ankara'nın Kobani ile el ele vermesidir. Bu başarılırsa bölgede yeni bir siyaset doğabilir ve Türkiye bu siyasetle kazanabilir. Bölgenin istikrarı, barışı ve Türkiye'de yürüyen müzakere süreci için bu büyük bir fırsattır .Türkiye ile Rojava ilişkilerini geçmişte yapılan hatalar belirlemesin. Doğru olan aklıselim davranmaktır. Rojava için de Türkiye için de doğrusu budur. Orada iş birliği Türkiye'ye kazandıracaktır."
- Eş Genel Başkan Yüksekdağ
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Diyarbakır'daki konuşmasında Kürtçe öğrenmek istediğini söylediğini anımsatarak, ancak hükümetin anadilde eğitim hakkını engellediğini savundu.
Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Başbakan sen, anadilinden başka bir dili öğrenmek zorunda değilsin. Ama bu halka anadilinden başka bir dili öğrenmek zorunda da bırakamazsın. Diyarbakır'da siyasi jest denemeleriyle bu temel demokrasi sorununu çözeceğini zannedeceğine gerçekten demokratikleşme adımları at."
Öte yandan kongreye tele konferans yöntemiyle katılan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Kobani'deki üst düzey yöneticilerinden Enver Müslim de bölgedeki son gelişmeleri anlattı.