Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Yabancı yatırımcının gelmesi için büyüme görmesi gerek'

'Yabancı yatırımcının gelmesi için büyüme görmesi gerek'

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-18 09:03:11

'Yabancı yatırımcının gelmesi için büyüme görmesi gerek'
SÜMEYYE DALKILINÇ - Akfen Holding Üst Yöneticisi (CEO) Süha Güçsav, Türkiye'nin yüksek enflasyonu anlatabileceğini, faizi savunabileceğini, dış ticaret açığının nasıl giderileceği konusunda öngörülerde bulunabileceğini, ama bütün bunları anlatabilmesi için dış fonlarla masaya oturması gerektiğini belirterek, "O yabancı yatırımcının da masaya oturması için öncelikle büyüme görmesi gerekiyor" dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Güçsav, 2014 yılının ABD'deki iyileşme, bu iyileşmenin gelişmekte olan ülkeler üzerinde oluşturduğu kısa ve orta dönemli negatif ayrışma, Çin'deki yavaşlama ve Türkiye'nin kendi içindeki siyasi tartışmaları ile oldukça dalgalı bir seyirde geçtiğini kaydetti.

Akfen Holding olarak 2014 yılının ocaktan itibaren 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23'lük artışla Oransal Konsolidasyon Yöntemi ile hesaplanan 921 milyon liralık bir ciro elde ettiklerini dile getiren Güçsav, FAVÖK'ü yüzde 24'lük artışla 316 milyon liraya, aktif büyüklüklerini ise yüzde 8'lik artışla 5,9 milyar liraya çıkardıklarını anlattı.

Güçsav, 2014 eylül sonu itibariyle bütün iştirakleriyle 37 bin 29 çalışan sayısına ulaştıklarını, bu rakamın 2013'ün aynı döneminde 32 bin olduğunu, büyüme hedefleri doğrultusunda istihdam sayısını 2015 yılında yüzde 7 artırmayı planladıklarını bildirdi.

Orta Vadeli Programa (OVP) bakıldığında 2015 yılında yüzde 4'lük bir GSMH büyümesi, enflasyonun ise yüzde 6,5'lar civarında olmasının öngörüldüğünü hatırlatan Güçsav, 4-5 ay önce bu rakamların gerçekleşebilir olduğunu söyleyemeyeceğini, ancak dünyadaki ani değişmeler ve özellikle petrol fiyatındaki düşüklüğün birtakım dengeleri değiştirdiğini, bu hedeflerin bugünün gerçeklerinde daha ulaşılabilir olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin her şekilde büyümesi gerektiğini vurgulayan Güçsav, şunları kaydetti:

"Çünkü biz büyüyemezsek, yatırım çekemeyiz. Bizim yıllardır en büyük kronik sorunumuz dış ticaret açığı. Ancak biz bu kronik sorunumuza rağmen büyümemizle yurt dışı fonlarını ülkemize çekmeyi başardık. Çünkü bunları bir şekilde izah edebildik. Türkiye'nin bir cari açık problemi olduğunu, ama buna rağmen büyüyebilmeyi başardığını anlattık. Türkiye'nin büyümesi olmaz ise biz bunu savunamayız. Yüksek enflasyonu anlatabiliriz, faizi savunabiliriz, dış ticaret açığının nasıl giderileceği konusunda öngörülerde bulunabiliriz. Ama bütün bunları anlatabilmemiz için dış fonlarla masaya oturmamız lazım. O yabancı yatırımcının masaya oturması için de öncelikle büyüme görmesi gerekiyor."

- "Faizlerin düşmesi yatırımcı iştahını artıracak"

Güçsav, Türkiye'nin kendisinden daha az riskli ülkelerden daha fazla büyümesi gerektiğini belirterek, "Büyüme görecelidir. Örneğin Türkiye'nin çok büyük bir performans gösterip yüzde 10 büyüdüğü bir dönemde eğer ABD yüzde 12 büyüyorsa, bunun Türkiye için bir pozitif katkısı olmaz" dedi.

Avrupa'nın uzun bir dönem daha büyüme trendine giremeyeceğini öngördüğünü anlatan Güçsav, ABD'de ise gözle görülebilir bir iyileşme olduğunun altını çizdi.

Güçsav, faizlerin düşmesinin doğal olarak yatırımcı iştahını artıracağını dile getirerek, Türkiye'nin faizleri düşürememesinin nedeninin cari açık, enflasyon hedefleri ve kur baskısından kaynaklandığını, dolayısı ile bunların dengede tutulması gerektiğini belirtti.

Büyümedeki öngörülebilirliğin enflasyon, dış ticaret açığındaki problem ve kur baskıları gözetilerek yapılması gerektiğini vurgulayan Güçsav, özellikle petrol fiyatlarındaki ani düşüşün Türkiye'nin eline bir fırsat verdiğini, bundan dolayı şahsi beklentisinin ilk PPK toplantısında 0,50 civarında bir faiz indirimi olacağını belirtti.

Süha Güçsav, enflasyon üzerindeki risk ve dış ticaret açığı probleminin petroldeki ani düşüşle bir miktar azalmış durumda olduğuna işaret ederek, bu öngörüden hareketle kur riskini de ihmal etmeden faizdeki olası düşüşün Türkiye'nin büyümesini hızlandıracağını söyledi. Güçsav, "Genel anlamda bakıldığı zaman, seçim riski olmasına rağmen ben 2015 yılının Türkiye için 2014'ten daha iyi geçeceğini düşünüyorum" dedi.

Yabancı yatırımcılar için büyüme kadar, öngörülebilir bir yapının da önemli olduğunu bildiren Güçsav, ekonomik kuralların ve regülasyonların doğal olarak günün şartlarına uygun olarak geliştirilebileceğini, ancak ani sürprizlerin olmaması gerektiğini kaydetti.

- Mersin Limanı Doğu Akdeniz Rıhtımı 2016'nın ilk çeyreğinde açılacak

Güçsav, holding genelindeki en önemli iştiraklerinden birinin Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) olduğunu, söz konusu limanın 2014'ü yaklaşık 1,5 milyon ton konteyner elleçlenerek bir önceki yıla göre yüzde 9'luk bir konteyner büyümesi ile kapattığını, konvansiyonel yük bazında da 8,8 milyon tona ulaşarak yaklaşık yüzde 17'lik bir büyüme yakaladıklarını söyledi.

Mersin Limanı'nı 2007 yılında aldıklarında 450 kişinin çalıştığı bilgisini veren Güçsav, bugün limandaki istihdam sayısının bin 700'e yükseldiğini kaydetti.

Güçsav, Mersin Limanı'nda Doğu Akdeniz Rıhtımı diye adlandırdıkları ve dev gemileri ağırlayabilecek yeni bir rıhtım yatırımına başladıklarını belirterek, bu yatırımın bütçelenen büyüklüğünün 170 ila 200 milyon dolar arasında olacağını ifade etti.

Söz konusu rıhtımı 2016 yılının ilk çeyreğinde açmayı hedeflediklerini aktaran Güçsav, bu yatırımın tamamlanması ile birlikte Mersin Limanı'nın dünyanın en büyük uluslararası limanları ile rekabet edebilecek düzeye erişebileceğini söyledi.

Güçsav, dünyada altyapı yatırımlarının yüzde 100 özkaynak ile yapılmasının çok mümkün olmadığını, bunun en büyük iki nedeninin altyapı yatırımlarının çok büyük ve uzun geri dönüş süresi olan yatırımlar olmasından kaynaklandığının altını çizdi.

Akfen geneline bakıldığında bütün yatırımlarının içerisinde gerekli özkaynak miktarlarını koymak suretiyle, geri kalanının da her türlü finansman modeli ile fonlandığını bildiren Güçsav, hem iştirakleri genelindeki borçlanma araçlarındaki çeşitliliklerinin devam edeceğini, hem de holding bazında sermaye piyasalarını yakından takip edeceklerini ifade etti.

- "Holding hisse fiyatının daha iyi bir performans göstermesini bekliyoruz"

Güçsav, 2015 yılı içerisinde bu aşamada holding bazında herhangi bir sermaye artışı düşünmediklerini, geçen dönemde uyguladıkları hisse geri alım programları neticesinde geri alınan hisselerin sermayeden düşülerek, sermaye azaltımına gittiklerini bildirdi.

Holding hisse fiyatının kendilerine göre daha iyi performans göstermesini beklediklerini belirten Güçsav, gerekli roadshow, yatırımcıları bilgilendirme, eksiksiz basın bildirimleri yapmalarına ve iştirak performansları ile ilgili bilgilendirmeleri tüm şeffaflığı ile KAP'a yaptıklarını aktararak, "Ancak, bundan sonrası tamamiyle yatırımcının takdiridir. Bizim hisse performansı ile ilgili bu noktada sonra daha fazla yapacağımız bir şey olmadığının altını çizmem lazım" dedi.

Güçsav, Akfen'in sürekli olarak farklı iş modellerine baktığını ancak bunun Akfen Holding'in minimum risk, öngörülebilir ve sürüdürülebilir nakit akımı oluşturan iş modelleri dışına çıkmadan yapacağını bildirdi.

Bir soru üzerine bankacılık sektörünün şu an için kendi vizyonlarının dışında bir sektör olduğunu vurgulayan Güçsav, Akfen Holding'in özellikle altyapı alanında sektörel rekabetlerin minimum düzeyde olduğu işlere konsantre olduğunun altını çizdi.

Güçsav, hiçbir şirketlerine yüzde 100'ü kendilerinin olsun, gerekirse bölgesel kalsın mantığında yaklaşmadıklarını, özellikle marka değeri yaratabilecek ulusal şirketleri ortaya çıkartmak adına her türlü iştiraklerinde ortaklıklara sıcak baktıklarını ifade etti.

Güçsav, "Bunun en iyi örneği TAV'dır. TAV, bir Türk şirketidir, bir marka değeri taşır, sahibinin kim olduğu önemli değildir. Önemli olan marka değeri taşıyan global ülke şirketleri çıkarmaktır, bizim vizyonumuz budur" dedi.

İDO özelinde ortaklık ya da halka arz ile ilgili soruları da cevaplayan Güçsav, "Akfen Holding tüm iştiraklerinde olduğu gibi İDO özelinde de bu konuya sıcak bakabilir. Ancak iştiraklerin kendi dinamik ve konjonktürel etkilerle doğru zamanda doğru hareketi yapmak gerekir" diye konuştu.

- "Devletin elektrik üretim santrallerindeki özelleştirmelerine bakıyoruz"

Güçsav, Mersin Limanı'nı halka arz edip etmeyecekleri ile ilgili, 2015 yılı için bugün konjonktürde böyle bir öngörüleri olmadığını söyledi.

Köprü ve otoyol ihaleleri ile ilgili gelen soru üzerine ise Güçsav, şu an için bu konuda bir çalışmalarının olmadığını kaydetti.

Elektrik üretim santrallerindeki özelleştirmelere enerji sektöründe olmalarından dolayı bakacaklarını aktaran Güçsav, "Ancak kriterlerimize uyar mı? Onu bugünden değerlendirmemiz zor" şeklinde konuştu.

Güçsav, yabancı ortaklıklara açık olup olmadıklarına ilişkin bir soruyu, "İştiraklerimize bakıldığında Mersin Limanı'nda Temasek Holding'in kuruluşu olan Singapurlu PSA, TAV'daki mevcut ortağımız Fransız ADP, TAV'ın iştiraklerden ATÜ Dutyfree'deki Alman ortağımız Heinemann, İDO'da İskoç ortağımız Souter Investments, Akfen GYO'da stratejik ortağımız Fransız ACCOR ve TAV'ın altındaki döviz şirketlerindeki İngiliz TRAVELEX'e baktığımızda bunun cevabı kendi içindedir" şeklinde yanıtladı.

- "İşi sattığımızda kutlama yaparız. Asıl başarı işi satmak"

Süha Güçsav, Akfen Holding ve TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın'ın en önemli özelliğinin aile şirketi yerine ülke şirketi oluşturma arzusu olduğunu belirterek, "Türkiye özelinde bunu çok az patronda gördüm. Türkiye'deki şirketlerin halen yüzde 90'nından fazlası aile şirketleri. Şirketleri ailelerle olan birlikteliğinden ayırmazsanız, ömürleri ailelerin ömürleri ile sınırlı olur" dedi.

Hamdi Akın'ın her zaman öngörülebilir yönetim ile tüm ortaklara şeffaf olmaktan yana olduğunu vurgulayan Güçsav, Akın'ın itibar ve istihdama şirketlerin karlılığından daha fazla önem verdiğini, kendi vizyonlarının ülke şirketi oluşturma arzusundan ileri geldiğinin altını çizdi.

Güçsav, "Buna örnek vermemiz gerekirse, TAV Havalimanları Holding iki Türk şirketi olan Tepe ve Akfen ortaklığı ile başlamış, ancak bugün geldiği noktada farklı ortaklıklar içeren şirket haline gelmiş durumda. Türkiye kültüründe aile şirketlerinin dominantlığından dolayı şirket satışlarının yeni yeni gündeme geliyor. Gerçekte marka ve ülke şirketlerini yaratma adına bu ortaklıkların artırılması gerekiyor" diye konuştu.

Yeni bir iş aldıklarında kutlama yapmadıklarını belirten Güçsav, "Biz işi sattığımızda kutlama yaparız. İş alınırken neden kutlama yapılır, onu da bilmeyiz. Çünkü bir işi almak sizin uhdenizdedir, ama işi satmak karşı tarafın iradesidir ve asıl başarı da oradadır" ifadelerini kullandı.

Haber Ara