Bozdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yaşındaki kızı Şadiye Bozdağ'da, 8 yıl önce konuşma bozukluğu olduğunu fark ettiklerini, İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi'nde çocuğuna "gelişim bozukluğu" teşhisi konulduğunu belirtti.
Eşiyle bu durumu kabullenmekte bir süre sıkıntı yaşadıklarını, daha sonra tedavi için başvurdukları sağlık kurumlarında kızlarının otizmli olduğunun belirlendiğini anlatan Bozdağ, ne yapacaklarını şaşırdıklarını söyledi.
"Çocuğum için 'otistik' denildiği anda başımdan adeta kaynar sular döküldü" diyerek hislerini ifade etmeye çalışan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Kendimi bir boşlukta hissettim ve ne yapacağımı bilemedim. Hatta eşim bana, 'Şakir, otizm nedir?' diye sorduğunda afalladığımı hatırlıyorum. Daha sonra çocuğumuz için raporlandırma, özel eğitim süreçleri başladı. Eşimle birbirimize çok destek olduk ancak büyük sorunlar yaşadık. Yaşadığımız sorunları düşününce kendime, 'Bir doktor olarak bu sorunları aşmakta büyük zorluk çekerken, otistik çocuğu olan diğer aileler kim bilir ne kadar sıkıntı yaşıyordur?' diye sordum. Bu nedenle otizmli ailelere destek olmaya karar verdim."
- "Tek tedavisi özel eğitim"
Bozdağ, bu aşamadan sonra Aydın'da Otizm ve Aile Destek Merkezi kurulması için yürütülen çalışmalar içerisinde yer aldığını, Sağlık Bakanlığı'na sunulan projenin hazırlanmasında, kızını büyütürken yaşadığı sorunlar ışığında katkı sağlamaya çalıştığını dile getirdi.
Projenin kabul edilerek merkezin hayata geçirildiğini, kendisinin de burada göreve başladığını aktaran Bozdağ, otizmli çocuğu bulunan ailelere rehberlik yaparak sıkıntılarını gidermeye çalıştığını kaydetti.
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Otizmin tıbbi tedavisi maalesef yok. Şu anda tek tedavisi özel eğitim. Ancak ne yazık ki aileler kendilerini çok yalnız ve çaresiz hissediyor. Nereye başvuracaklarını, nereden yardım alacaklarını bilmiyor. Kızımın tedavisi sürecinde en fazla yaşadığım sorunlardan biri buydu. Otizmli çocukları geç kalmadan gerekli bağlantıları kurarak özel eğitime yönlendiriyoruz. Ailelere de çocuklarının durumlarına göre dörder, beşer kişilik grup terapileri uyguluyoruz. Bir araya getirip yalnız olmadıkları duygusunu aşılamaya çalışıyoruz. İhtiyaç duydukları konularda destek oluyoruz. Ailelerin bu zorlu süreci mümkün olduğu kadar az sıkıntıyla geçirebilmeleri için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz."
