Dresden Teknik Üniversitesinde Siyaset Bilimci Prof. Dr. Hans Vorlaender yönetimindeki ekibin PEGIDA eylemlerine katılan 400 kişi üzerine yaptığı araştırmaya, "bu kişilerin her hafta neden bu gösteriye katıldığı" konu edildi.
Eyleme katılanların ortalama yaşının 48 olduğu ve herhangi bir dine mensup olmadığı kaydedilen araştırmada, bu kişilerin ortalama olarak iyi eğitim almış, orta sınıfa mensup ve çalışanlar olduğu bildirildi.
Saksonya eyaletinde yaşayan halkın ortalamasının üzerinde para kazanan bu kişilerin yüzde 42'sinin Müslümanlara ve İslam'a karşı çekinceleri olduğu belirtilirken, yüzde 20'sinin mültecilerin yüksek oranda suç işlemesinden endişe duyduğu, aynı orandaki kişilerin sosyoekonomik açıdan mağdur olmaktan korktuğu ve yüzde 18'inin de yabancılaşmadan endişe duyduğu ifade edildi.
-"Siyasi memnuniyetsizlik"-
Araştırmaya katılanların yüzde 54'ü ülkedeki siyasetten memnun olmadığı için eylemlere katıldığını, yüzde 20'si medyayı eleştirmekten, yüzde 15'i göçmenler ve ilticacılar hakkındaki çekincelerden, yüzde 5'nin de din ve ideolojiden kaynaklanan şiddette karşı çıkmak istemelerinden dolayı gösteriye gittiğini bildirdi.
Eyleme katılma sebebinin 'Batı'nın İslamlaşması'yla ilgili olup olmadığı yönündeki somut soruya katılımcıların yüzde 23'ünün 'İslam, İslamlaşma veya İslamcılık' yanıtı verirken, bunları sebep olarak göstermeyenlerin oranının da yüzde 77 olduğu belirtildi.
"Siyasi memnuniyetsizliğin nereden kaynaklandığı" sorusuna verilen cevaplarda, katılımcıların yüzde 23'ü halk ile siyasetçiler arasındaki mesafeye dikkati çekti. Katılımcıların yüzde 20'si iltica politikasından, yüzde 18'si Alman siyasi sistemden, yüzde 14'ü yabancılara yönelik göç ve uyum, yüzde 6'sı ekonomik ve sosyal , yüzde 4'ü de dış ve güvenlik politikasından memnun olmadığını ifade etti. Geriye kalan yüzde 15'i ise genel siyasetten memnuniyetsizliğini dile getirdi.
Araştırmada, gösteriye katılanların yüzde 62'sinın hiçbir siyasi partiye bağlılığı olmadığı, yüzde 17'sinin avro karşıtı 'Almanya için Alternatif Partisi'ni' (AfD), yüzde 9'nun Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'ni (CDU) ve yüzde 4'ünün de aşırı sağcı Almanya'nın Nasyonal Demokratik Partisi'ni (NPD) desteklediği kaydedildi.
Araştırmayı yapan Prof. Dr. Vorlaender, eylemlerde yer alan çoğunluğun, siyasetçilere karşı derinden hissedilen ve şimdiye kadar açık bir şekilde ifade edilmeyen ön yargıları dillendirme olanağı bulduğunu söyledi.
Gösterileri uzun zamandan beri gözlenen temsili demokrasinin krizi olarak değerlendiren Vorlaender, 'Halk, doğrudan katılımı arzu ediyor. Bazen de talep ettiklerinin doğru olduğuna inanıyorlar ve birebir uygulanması gerektiği görüşünü taşıyor' dedi.
Son eylemde 25 binden fazla kişi toplayan PEGIDA'nın aşırı sağcı popülist bir hareket olarak gelişebileceğini bildiren Vorlaender, 'Bu, şu an deneniyor. Ancak diğer kentlere bakıldığında başarılı olunamıyor' şeklinde konuştu.
Vorlaender, söz konusu oluşumun AfD'nin bir kolu olarak varlığını da sürdürebileceğine işaret etti.
PEGIDA eylemine katılanların yüzde 64'ünün söz konusu araştırmaya katılmak istemediği de ifade edildi.
PEGIDA grubu, 20 Ekim'de gösterilere başlamış, İslam ve göçmen karşıtı söylemleriyle de her hafta desteğini artırmıştı. 27 Ekim'de 500 kişi toplayan grubun 5 Ocak'taki gösterine yaklaşık 18 bin, 12 Ocak'ta ise bu sayı 25 bine yükselmişti.