Yıldız, Ankara'da düzenlenen 3. Ticaret Müşavirleri Konferansı'nda, Uluslararası Enerji Ajansı, Dünya Enerji Konseyi, IRENA, OECD, OPEC gibi kuruluşların geçen yıl yaptıkları analizlerde petrol fiyatlarının bu kadar düşebileceğinin öngörülmediğini, bu düşüşün teknik değil siyasi bir konu olduğunu belirtti.
Ticaret müşavirlerinin sorularını da yanıtlayan Yıldız, Arap baharı sonrasında Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan siyasi istikrarsızlıklara değindi. Dünyadaki petrol üretiminin yarısından fazlasının bu bölgede olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Petrol fiyatlarındaki düşüş gerekçeleri ortadan kalkmadan, yükselme gerekçeleri de oluşamaz. Siyasi istikrarsızlıklar devam ederken, bunun tam tersi konuşuldu, hatta petrol fiyatının varil başına 135 doları göreceği söylendi ama şu anda 50 dolardan, 40 dolardan bahsediyoruz" diye konuştu.
Türkiye için daha sürdürülebilir ve durağan bir petrol fiyatının önemli olduğunu vurgulayan Yıldız, "Petrol fiyatlarındaki düşüş vatandaşın cebine de yansıdı. Önceden 55 litre için 210 lira ödenirken, bu fiyatta 50 lira düşüş oldu. Bu fiyatlandırmanın hızlı bir şekilde benzin fiyatlarına yansıması otomatik fiyatlama mekanizmasının bir ürünüdür. Türkiye son altı ay içinde her ay başı petrole 1 milyon dolar daha az para ödemiş oldu" ifadelerini kullandı.
Dünyadaki petrol üreticilerinin zararının 950 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Yıldız, bu durumun petrol tüketicileri açısından ise 950 milyar dolar kar anlamına geldiğini söyledi.
Yıldız, Suudi Arabistan'ın petroldeki düşüş nedeniyle 14 milyar dolar zararda olduğunu, ABD'nin ise petrol nedeniyle uğradığı zararı piyasaya 40 milyar dolar sürerek hafifletmeye çalıştığını dile getirdi.
Bakan Yıldız bir soru üzerine 2015 yılının yenilenebilir enerji kaynakları için fırsat olduğunu, bu alanda önemli gelişmelerin yaşanacağını söyledi.
Özellikle kömür kullanımı üzerine gelen eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Yıldız, "Almanya, enerji ihtiyacının yüzde 43'ünü kömürden karşılıyor. Türkiye ise yüzde 28'ini kömürden karşılamakta. Almanya elektrik üretiminde kömürün payını yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyor. Türkiye'nin bu seviyeye çıkabilmesi için kömürden elektrik üretimini 20 bin megavata çıkarması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Eski Alman Ekonomi Bakanı Philip Rösler'in geçmişte bir toplantıda dile getirdiği, "Türkiye'nin istikrarlı enerji politikalarından çok şey öğrenmeliyiz" sözlerini hatırlatan Yıldız, sağlam ve istikrarlı enerji politikalarıyla hem özel sektör hem de kamu kurumlarının uyum içinde olduğunu bildirdi.
Elektrik üretiminde yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak isteyen yatırımcılara 10 yıllık alım garantisi verildiğini hatırlatan Yıldız, "Üretirseniz tüketiriz, üretim bittikten sonra alım endişesi olmaz, elektriği özel sektöre de satabilirler kamuya da satabilirler" dedi.
- "Afrika'ya yatırımlarımız devam edecek"
Yıldız, Afrika ülkelerine enerji yatırımlarının önümüzdeki yıllarda daha da arttırılmasının söz konusu olduğunu, Sahraaltı Afrikası'nda siyasi istikrar olan ülkelerde yatırımların devam edeceğini, şu anda petrol ve doğalgazla ilgili çalışmaların bulunduğunu, kömürle ilgili çalışmaların da artabileceğini söyledi.
- "İsrail gazı Türkiye'den geçmeli"
Yıldız, İsrail gazıyla ilgili olarak da "Doğalgazın pazarı olan Avrupa ülkeleri ve Türkiye çok iyi biliyor ki İsrail gazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçmezse ekonomik olmaz" ifadesini kullandı.
Kaya gazı ile ilgili çalışmaların Diyarbakır'da devam ettiğini hatırlatan Yıldız, kaya gazı çıkarma teknolojisinin diğer tekniklerden farklı olması nedeniyle özel şirketlerle işbirliği halinde olunduğunu belirtti.
(Bitti)