Oktay, ATO Congresium'da düzenlenen AFAD 5. Yıl Etkinliği'ndeki konuşmasına "İnsan dünyanın neresinde olursa olsun, neresinde doğarsa doğsun, hangi ırktan, dinden olursa olsun gözyaşının rengi hep aynıdır" sözleriyle başladı.
Türkiye'nin doğal, insan kaynaklı ve teknolojik afet riski yüksek bir coğrafyada bulunduğuna işaret eden Oktay, ülkede yılda ortalama 23 bin deprem meydana geldiğini bildirdi.
Yaşanan tecrübeler ışığında 2009'da riskleri öngörebilen ve afetleri tek elden yönetebilen bir yapıyı oluşturmak amacıyla üç farklı kurumun Başbakanlık çatısı altında birleştirilerek AFAD'ın kurulduğunu anlatan Oktay, bu çerçevede misyonlarını "afetlere dirençli toplumu inşa etmek" olarak belirlediklerini, tecrübelerinden dersler çıkaran, öğrenen bir kurum olmayı kendilerine şiar edindiklerini söyledi.
Kaynaklarını afet öncesine odaklayan, yani hazırlık ve risklerin azaltılmasına öncelik veren bir anlayışla yola devam etmeyi kararlaştırdıklarını bildiren Oktay, kriz yönetiminden risk yönetimine geçme kararı aldıklarını ifade etti.
-"Türkiye adına, dünyada söyleyecek sözü olan, öncü kuruluş"
Ulusal Deprem Strateji Eylem Planı, Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi'ne değinen Oktay, bu kapsamda yapılan çalışmaları anlattı. Oktay, "Türkiye adına, dünyada söyleyecek sözü olan, öncü kuruluşlardan birisi olmayı kendimize vazife bildik, şiar edindik" ifadelerini kullandı.
Afetlere müdahalede sıfırıncı dakikaya hazır olmayı hedeflediklerini bildiren Oktay, bu çerçevede Türkiye Afet Müdahale Sistemi'ni kurduklarını söyledi. Oktay, Türkiye'deki tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve valilikleri, sıfırıncı dakikada, afet olduğu anda harekete geçirecek bir sistem oluşturduklarını vurguladı.
-"Geçen yıl bin 168 olaya müdahale ettik"
AFAD ekiplerinin geçen yıl toplam bin 168 olaya müdahale ettiğini, 8 bin 800 kişiyi yaralı kurtardığını, 963 kaybı bularak yakınlarına ve sevdiklerine teslim ettiğini belirten Oktay, yine geçen yıl yaşanan sarı toz vakasında AFAD KBRN ekiplerinin her an, her senaryoya hazır olduğunu dünyaya bir kez daha gösterdiklerini ifade etti.
Afet arşivi, Türkiye Deprem Veri Merkezi, Türkiye Afet Risk Yönetim Sistemi ile Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik konusunda da bilgi veren Oktay, "Afete Hazır Türkiye eğitim kampanyamızla 3 milyon vatandaşımızı eğittik. Amacımız gıpta edilen bir ülke konumuna dönüşüyor olmaktır" diye konuştu.
-"Yardım alan değil yardım eden bir ülke"
Türkiye'nin artık yardım alan değil yardım eden bir ülke olduğunu vurgulayan Oktay, "Yardımların, Afganistan, Somali, Gazze, Bosna, Myanmar, Filipinler ve Japonya dahil dört kıtada 45 ülkeye ulaşmasını koordine ettik. Suriye ve Irak'ta Türkmen, Arap, Kürt, Yezidi demeden mazlumların yanında olduk. Suruç'ta Türkiye'nin en büyük barınma merkezini de hizmete alıyoruz" dedi.
AFAD koordinasyonunda yapılan çalışmaların dünya tarafından da ilgiyle izlendiğini bildiren Oktay, 23 uluslararası kuruluşun başkanlık dahil yönetim kademelerinde yer aldıklarını, 19 ülkeyle işbirliği anlaşması imzaladıklarını, 8 ülkeyle görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Oktay, geçen yıl BM İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi Donör Destek Grubu'na üye olarak dünyanın her yerinde BM eliyle yapılan yardımlarda söz sahibi olduklarını da kaydetti.
Etkinlikte, AFAD'ın faaliyetleri ve yardım götürülen ülke temsilcilerinin görüşlerine yer verilen tanıtım filmleri izletildi. Programa, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay da katıldı.
-"Çok sevdiğim için öptüm"
Öte yandan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu alnından öpen Suriyeli Türkmen Rua el-Yusef, gazetecilerin soruları üzerine, 10 yaşında olduğunu, Hama'dan geldiğini, Malatya'daki kamplarda kaldığını, çadırkentte iki kardeşi daha olduğunu söyledi.
Ailesini kaybettiğini anlatan Rua el-Yusef, "Başbakan Davutoğlu'nu neden öptüğünü" soran gazetecilere, "Çok sevdiğim için. Tüm insanlığa şefkat elini uzattığı için, bize yardım ettiği için onu çok seviyoruz" dedi.
El-Yusef'in amcası ise "4 yıldır ailemden bir ferdi göremediler, sorunlar çözüldükten sonra kendi ülkemize dönmek istiyoruz" diye konuştu.