Saldırının gece yarısı başladığını, sabaha kadar sürekli dua ettiklerini dile getiren Deniz, eşinin sabah olunca yakınları ve komşularının durumunu öğrenmek için dışarı çıktığını söyledi.
Deniz, o anda silahla açılan ateş sonucu eşi Abdullah Deniz'in yere düştüğünü gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Sokakta kocamın vurulduğunu gördüm ve kızımla sürükleyerek içeri çektik. Kızımla ağlamaktan başka bir şey yapamadık, çok çaresizdik. Çok yoğun şekilde silah sıkılıyordu. Yaralı bedenini salona kadar sürükleyerek getirdikten sonra bir battaniyenin üzerine uzattık. Ben ve kızım ağlamaktan başka bir şey yapamadık, çok çaresizdik."
Abdullah Deniz'in oğlu Aziz Deniz (34) ise olay günü babasından önce yakınlarının evine gittiğini söyledi.
Babasının yakınlarının durumunu merak ettiği için sokağa çıktığını, karşı binadan açılan ateş sonucu göğsüne isabet eden kurşunla yaralandığını dile getiren Deniz, "Babamı hastaneye götürme şansımız olmadı. Kan kaybından hayatını kaybetti" ifadelerini kullandı.
Deniz, daha sonra polis ekibinin 10 zırhlı araçla evin önüne geldiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Çatışma yoğun bir şekilde devam ediyordu, 2 özel harekat polisi içeri gelip, babamı taşımamıza yardım etti. Ancak açılan ateş nedeniyle 15 dakika mahsur kaldık. Bir zırhlı araç, tam kapımızın önüne yaklaştı ve babamı araca taşıdık. Sonra emniyet müdürlüğüne götürdük."
Deniz, babasının kimseyi incitmediğini ifade ederek, "Babam konu din olunca hiç kimseye boyun eğmezdi ve kimseye taviz vermezdi. Çok şükür onun şehadetinden dolayı üzgün değiliz ve babamızın şehadeti ile gurur duyuyoruz" diye konuştu.
