Tekin, ilçedeki öğretmenevinde Ulus Belediyesi Kurucu Başkanı Ziya Akıncı'nın ölüm yıl dönümünde düzenlenen anma etkinliğinde, partilerinin bugüne kadar birçok demokrasi şehidi verdiğini, özellikle darbe dönemlerinde çok sayıda CHP'linin hayatını kaybettiğini söyledi.
203 partilinin şehit olmasının temel sebebinin demokrasiye, özgürlüğe ve kazanılmış haklara sahip çıkmaları olduğunu ifade eden Tekin, "Onların bıraktığı mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın" ifadesini kullandı.
- "En çok darbeyle suçlanan siyasi partiyiz"
Tekin, özellikle merkez sağdaki siyasetçilerin siyaseti itibarsızlaştırmak üzere bazı jargonlar kullandığını öne sürdü.
Tekin, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere bazı zatı muhteremler 'çok çektik' derler. Allahınızı severseniz, bunlar nerede ne çekti?. Şu anda başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere kabinedekilerin tamamının hiçbir dönemde hiçbir mağduriyetleri olmamıştır. Bu, çok tesadüfi bir şey değil mi? Cumhuriyeti kuran, bu süreçte ağır bedeller ödeyen CHP'dir. En çok darbeyle suçlanan siyasi partiyiz ama o kadar beceriksiziz ki hep darbe yaparız, bunları da iktidar ederiz. Biz çok akıllı adamlarız, darbe yaparsak kendimiz iktidar oluruz merak etmeyin, biz darbelerde ağır bedeller ödeyen siyasi partiyiz ama bu iktidarın sadece yöneticileri değil, kendilerine yakın düşünceli insanlar da bu mağduriyetten nasibini almış değil. Biz çok çektik, siz hiç bir şey çekmediniz.
Siz karanlık ortakların suç ortaklarısınız, yakın tarihimiz sizleri yazacak merak etmeyin."
- "Komisyondan hiçbir şey çıkmaz"
Sağ iktidarların dönemsel olarak, piyasada ne para ediyorsa, o jargonları kullandıklarını ileri süren Tekin, "milli ve vatan için" söylemlerine dikkati çekti.
"Kim bu cümleleri kullanıyorsa bilin ki arkasında bu büyük hırsızlık vardır" diyen Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu jargonlarla hep hedef gösterildik ama vatanseverler, vatanı sata sata bitirdi. Şimdi de din, iman jargonu kullanılıyor. Din, iman adına ne yapıyorsunuz. Bütün bu pislikleri de olağanüstü beceriyle kapatıyorlar. Bu da ayrı marifet, helal olsun. Bunlardan milyonda biri kazayla başımıza gelse 'nasıl çare buluruz' diye düşünürüz ama 10 yıldır organize şekilde Türkiye'yi soyan çete, hiçbir şey olmamış gibi 'bize darbe yapıyorlar' dediler. Şimdi 76 milyon ve siyaset, 'komisyondan ne karar çıkacak' diye bekliyor. Bu kadar saflık olur mu? Bundan hiçbir şey çıkmaz. Garibim Davutoğlu'nu da tuzağa düşürdüler. 'Efendim, muhafazakarlar bundan rahatsızmış, bir şey söyleyin' dediler. Davutoğlu, pis işlere bulaşmamış birkaç insandan biridir. Davutoğlu'na danışmanları 'bunu kardeşin de yapsa, kolunu keserim' dersin, seçmenimizi de tolere etmiş olursun' dediler ama farkında olmadığı şey Tayyip'in başbakanısın, Tayyip'in başbakanı olarak bu cümleleri nasıl kullanırsın? Kim sana bu yetkiyi verdi?"
Gürsel Tekin, ülkede "hırsız" demenin suç olduğunu iddia ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret iddiasıyla tutuklandıktan sonra serbest bırakılan M. E. A'ya ilişkin, "Bu ülkenin gururu Mehmet Emin, AKP'nin kalesi Konya'da kendi el yazısıyla özenerek bir şey yazmış. 'Siyaha siyah, beyaza beyaz' der gibi, hırsıza da 'hırsız' demiş. 'Vay sen nasıl hırsıza hırsız' dersin? 16 yaşındaki çocuğa tahammül edemeyecek bir iktidar var. Gerçekten bunlar çok korkuyor. Eğer Mehmet Emin'den korkar hale gelmişlerse 'bunların işi bitmiş' demektir" ifadesini kullandı.
Tekin, konuşmasının ardından ilçedeki esnafı ziyaret etti.
