Aydın, Adıyaman'daki temas ve ziyaretleri sırasında gazetecilere gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.
AK Parti iktidarı döneminde demokratikleşme adına muazzam adımlar atıldığını vurgulayan Aydın, özellikle çocuk yaştaki kişilerin tutuklanmaması ve cezaevi şartlarıyla ilgili önemli reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Konya'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan, itiraz üzerine tahliye edilen lise öğrencisi ile ilgili değerlendirmede bulunan Aydın, "Çocuk yaşta sayılanların tabi ki tutuklanmaması esastır. Bizim arzumuz da gönlümüzden geçen de budur" ifadesini kullandı.
Suçların kanunda öngörülen cezaları ve müeyyidelerinin belli olduğunu belirten Aydın, tutuklamanın hürriyeti bağlayıcı bir durumu gerektirdiğinden dolayı en son çare olarak başvurulması gerektiğine işaret etti.
Suçun durumuna göre diğer adli kontrol yöntemlerinin de kullanılması gerektiğini ifade eden Aydın, şöyle devam etti:
"Hele ki 18 yaşın altındaki çocuklarda, çocukluğunun üzerindeki tahribatları bilenler olarak çocuk yaşta sayılan 16 yaşındaki bir gencin tutuklanması tabi ki bizim de arzu ettiğimiz bir şey değil ama yargı kararı, yargı süreci... Dolayısıyla şu anda salıverilmesi de hakikaten bence de herhalde doğru olmuştur. Sonuçta yargılama devam edecektir. Yargılama neticesinde verilen karar ne ise bu karara da saygı duyacağız."
- İstanbul merkezli "paralel yapı" soruşturması
Aydın, 14 Aralık'ta gerçekleştirilen İstanbul merkezli "paralel yapı" soruşturmasına da değinerek, bu soruşturmanın siyasi etkiyle başlatılan bir soruşturma olmadığını kaydetti.
Soruşturmanın "Tahşiyeciler" olarak bilinen grubun şikayeti üzerine açıldığını bildiren Aydın, "Bu süreci başlatan, mağdur edildiğini düşünen grubun şikayeti, süreci yürüten de yargı makamları. Yoksa bu işi başlatan da sonuçlandıracak olan da siyasi makamlar değildir" diye konuştu.
Soruşturmanın basına ve ifade özgürlüğüne karşı yapıldığı algısı oluşturulmaya çalışıldığına dikkati çeken Aydın, bu algının tamamen mesnetsiz bir iddia olduğunu dile getirdi.
Bu kişilerin basın suçundan yargılanmadığının altını çizen Aydın şöyle konuştu:
"Burada ilgili şahıslarla ilgili ne bir basın suçundan bahsedebiliriz, ne yazdıkları herhangi bir yazıdan dolayı ne de gazetecilik mesleğini yürütmelerinden dolayı bir işlem yapılıyor. Sadece, özellikle ciddi manada süreçte mağdur edilen bir kesim var. Haksız tutuklamalara, haksız işkencelere maruz kalan bir kesim var ve bu kesimin şikayeti üzerine başlamış, onların mağduriyetine her kim yol açmışsa bunun soruşturması... Bu soruşturma neticesinde kim olursa olsun, kimsenin sorumsuzluğu yoktur. Bu ülkede basın mensubu da olsa eğer işlediği eylem suça tekabül ediyorsa kim olursa olsun, sorumsuz değildir. Sonuna kadar bu işin yürütülmesi lazım."