Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park Camisi'nin yetkilileri tarafından düzenlenen eyleme katılan yerel halk, HBSC'nin Finsbury Park şubesinin önünde bir araya gelerek, "HSBC utan", "Bağış hesabımızı kapatma", "HSBC eşittir İslamofobi", "Hesabımızı neden kapattın?", "HSBC bize bir cevap ver" şeklinde slogan attı.
Gösteride Filistin bayrağı da açan protestocular, üzerinde "Dünya'nın ırkçı bankası: HSBC", "HSBC'de müşteri değeri sıfır", "HSBC eşittir risk", "HSBC İngiliz Müslümanların hesaplarına 'hayır' diyen bir banka" yazılı çeşitli dövizler taşıdı.
Geçen ay Finsbury Park Cami'sine ait iki banka hesabının HSBC tarafından "müşteri risk durumu" gerekçe gösterilerek kapatıldığını ifade edilmiş, bankanın ayrıca bazı Müslüman müşterilerinin ve İslami kuruluşların hesaplarını kapatma kararı aldığı yönünde haberler tartışmalara sebep olmuştu.
-"Müşteri risk durumu" gerekçe gösterildi-
Finsbury Park mahallesini sınırlarında barındıran Islington North bölgesinin İşçi Partili milletvekili Jeremy Corbyn de, HSBC'nin kararını protesto etmek ve İngiliz Müslümanlara verdiği desteğini göstermek amacıyla protestoda yer aldı.
AA muhabirine konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Corbyn, cami yetkililerinin kendisine gelerek, HSBC'nin hesap kapatma kararına ilişkin mektubu okuduğunda şaşkınlığını gizleyemediğini söyledi. Corbyn, şöyle konuştu:
"Finsbury Park Camisi, yerel toplumun kullandığı gayet iyi bir cami. Yıllardır da öyle. Ben caminin yetkilileriye sıkça görüşüyorum, halka açık toplantılara katılıyorum. Camiyle ilgili bir sorun yok, camiyi kullananlar gayet eli açık insanlar. HSBC'den gelen hesapları kapatma kararına ilişkin mektubun ne anlama geldiğini anlamadım ancak bankanın bu mantıksız ve öngörüsüz kararı camiye zarar veriyor. Bir cevap vermesi için bankaya bende yazdım."
Cami mütevellilerinden Halit Ömer de camiye ait iki banka hesabının HSBC tarafından "müşteri risk durumu" gerekçe gösterilerek kapatıldığını hatırlatarak, "Hesapları kapatırken bize herhangi bir gerekçe göstermediler. Gerekçeleri için bankaya yazdım. Ancak bize verdikleri cevapta, hesap kapatma kararlarının herhangi bir inanca dayandırılmadığı ifade edildi" dedi.
Ömer, 11 Ağustos tarihli HSBC İngiltere İcra Kurulu Başkanı Antonio Simoes imzalı mektupta, "Kararımız, hesaplarınızı gözden geçirmemizin ardından geldi. Kararımızın farklı bir duruma, ırk ya da inanca bağlı olarak verilmediğinden emin olabilirsiniz" ifadeleri yer aldığını, bu durumu kabul edilemez olduğunu belirtti.
Kararın arkasındaki gerekçeyi öğrenmek istediklerini belirten Ömer, "Yerel toplumun da desteğiyle sesimizi duyuracağız. Milletvekilimiz desteğini göstermek için burada, yerel belediyenin desteği de bizimle. HSBC'nin karar gerekçesini duymaya, hesaplarımızı tekrardan açtırmaya kararlıyız. Bu işin peşinden gitmek için yasal tavsiye de almaya başladık. Umarız hükümetimiz bankaların politikalarını gözden geçirir" diye konuştu.
Protestoya katılan 35 yaşındaki otobüs şöförü Hassan Ali de Finsbury Park Camisi'nin yıllardır yerel camisi olduğunu ve HSBC'nin neden camiye ilişkin böyle bir karar aldığını merak ettiğini söyledi. Ali, camiye bağış yapanların bankaya olan güvenlerinin sarsıldığını belirterek, "Bu hiç iyi değil ancak uzun bir yolun başlangıcı. Bakalım nasıl sonuçlanacak. Bu durumun İslamafobik olup olmadığını, Müslüman karşıtı olup olmadıklarını göreceğiz" diye kaydetti.
-İmza kampanyası başlatıldı-
Protesto sırasında ayrıca bankanın kapatma kararına karşılık, hesapların tekrardan açılmasını talep eden kişilerin imzası toplandı. Cami yetkililerinin AA'ya verdiği bilgiye göre iki hafta içerisinde binden fazla kişinin imza kampanayasına destek verdiği kaydedildi.
Polisin sıkı güvenlik önlemi aldığı protesto olaysız son buldu.
HSBC'nin hesapları kapatma kararının geçen ay basına yansımasını takiben, bankadan yapılan açıklamada "HSBC 2012 yılında İngiltere ve ABD hükümetleri tarafından 1,9 milyar dolar ceza aldı ve ertelenmiş takibat anlaşması içerisine girdi. Bankamız tüm operasyonlarına stratejik bir değerlendirme programını uygulamaktadır" ifadesi kullanılmıştı.
Bankanın değerlendirmeleri sonucunda 70'in üzerinde ülkede kurumsal ve bireysel müşterilerinden bir kısmıyla ilişkilerin sonlandırıldığı, hesap kapatma kararlarının kesinlikle ırk ve din temelli bir şekilde alınmadığını vurgulanarak, "Genel olarak, müşterilerimize olan ilişkimizin sonlandırılması kararı kesinlikle müşterilerimizin ırkı ya da dinine göre alınmadı. Müşterilerin dini ya da ırki temellere ayrımcılığa maruz kalması kabul edilemez ve yasa dışıdır" denilmişti.
