Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye'de ilk defa saflaştırılmış soğan tipleri üretildi

Türkiye'de ilk defa saflaştırılmış soğan tipleri üretildi

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-23 09:03:44

Türkiye'de ilk defa saflaştırılmış soğan tipleri üretildi
İBRAHİM SÜZER - Pamukkale Üniversitesi Bitki Genetiği ve Tarımsal Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAÜ BİYOM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Ramazan Alan, "Türk soğan hatlarında genetik olarak saflaştırılmış çeşitlerinin üretilmesi projesi"nde uyguladıkları "dihaploidi" teknolojisiyle elde edilen tohumların, Türk tohumculuğuna büyük katkısı olacağını söyledi.

Alan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PAÜ BİYOM'da 3 yıl önce başladıkları, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) desteklediği soğan ıslah projesinin sonuçlandığını bildirdi. Araştırmalarda çok başarılı sonuçların elde edildiğini anlatan Alan, projeyle Türkiye'de ilk defa saflaştırılmış soğan tipleri üretildiğini söyledi. Alan, PAÜ BİYOM ekibi olarak Türk soğan genetik kaynaklarına ait çiçeklerden tomurcuk kültürü yöntemi ile döllenmemiş yumurta hücrelerinin bitki haline dönüştürülmesi (ginogenesis), bitkilerin serada büyütülerek tohum üretimini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Yaptıkları çalışmaların bir benzerini Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde gerçekleştirdiğini aktaran Alan, projenin tamamen yerli soğan çeşitleriyle geliştirildiğini bunun da Türk tarımı ile ıslah araştırmaları ve Türk bilimi açısından çok önemli bir aşama olduğunu vurguladı.

Proje uygulaması aşamaları hakkında bilgi veren Alan, 9-10 Türk soğan çeşidinden dihaploidizasyonla saflaştırılmış soğan hatları elde ettiklerini, bunların grup olarak kırmızı, sarı, beyaz, tatlı, acı, orta acı, erkenci veya geççi olan soğan hatlarını içerdiğini belirtti.

Proje bulgularının uluslararası kongrelerde sunulduğunu ve bilimsel dergilerde yayınlandığı aktaran Alan şunları kaydetti:

"Tüm genleri için saflaştırılan soğan hatlarının elde edilmesi ve bunlardan tohum üretiminin gerçekleştirilmesi ülkemizde genetik ve biyoteknoloji alanlarında gerçekleştirilen akademik çalışmalar açısından çok büyük bir başarıdır. Dihaploidi yöntemiyle elde edilen soğan hatlarının hibrit çeşitlerin üretilmesinde kullanılabiliyor. İleri düzeyde bilgi, teknik donanım ve deneyim gerektirdiği için dihaploidi teknolojisinin tohumculukta kullanılması ile elde edilen tohumlar oldukça değerli. Hatta standart tohumlarla karşılaştırılınca elmas gibi değerli diyebiliriz. Bu açıdan PAÜ BİYOM ekibi olarak ürettiğimiz saf soğan hatlarına ait tohumların tohumculuk açısından çok büyük ticari getirisi olabilir. Çünkü bunlar, hibrit tohumu üretiminde anaç olarak kullanabilecek materyaller ve bunlardan üreteceklerimiz de tamamen tek tip yani birbirinin aynısı olacak."

Elde edilen bitkiler verimli olduğu için saf tohumlar almaya devam ettiklerini dile getiren Alan, "Tohumluk materyal olarak kullanıldığında elimizde her zaman anaç materyali bulunuyor. Bu sayede tohumluk materyalinin sürekli olarak ithal edilmesi sorunu ortadan kalkıyor. Çok yüksek sayıda tohum veriyorlar. Bitki başına tohum sayısı 600-800 arasında değişiyor. Yüksek tohum verimi tohum üreticisi firmalar için çok önemlidir. Saflaşmış olması ve hibrit çeşit üretiminde anaç olarak kullanılması açısından ileride Türk tohumculuğuna büyük katkıları olacak. Ürettiğimiz anaç tohumları çoğaltarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan tescilinden sonra talep eden tohum firmalarına satışı yapılabilir" diye konuştu.

- "Projenin çok büyük bir akademik getirisi var"

Alan, projenin dihaploidi teknolojisinin Türkiye'nin sahip olduğu soğan genetik kaynaklarında başarıyla uygulanabildiğinin gösterilmesi açısından önemli bir çalışma olduğunu dile getirdi. Tohum Islah firmaları açısından da büyük önemi olduğunu, bu araştırma Türk çeşitlerin biyoteknolojik yöntemlerle ıslah edilebileceğini gösterdiğini kaydeden Alan, "Elde edilen tohumun çok büyük bir değeri olmasının yanısıra projenin de çok büyük bir akademik getirisi var. PAÜ BİYOM ekibinde yer alan doktora, yüksek lisans ve stajer öğrencilerin bilgi ve deneyimlerinin artması, bazı özel ve resmi kuruluşlarda görev alan araştırmacılara bu teknolojinin diğer Türk soğan hatlarının ıslahında kullanılması olanağı yaratıldı" diye konuştu.

Doç. Dr. Ali Ramazan Alan, değişik yenilebilir soğangiller türlerinde, patlıcan, biber gruplarında da benzer çalışmalara devam ettiklerini sözlerine ekledi.

Haber Ara