AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanı seçimine ilişkin Bahçeli'nin yaptığı değerlendirmeler, stüdyo ortamında kayda geçirilerek CD'ye aktarıldı ve metne döküldü. Bahçeli'nin bu konuşmasının videosunun yer aldığı CD ile metin, AK Parti ve HDP dışındaki siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, MHP'nin il ve ilçe teşkilatlarına, televizyon ve gazetelerin genel yayın yönetmenlerine gönderdi.
"Türk Milletine Tarihi Görev Çağrısı" başlığıyla gönderilen konuşmasında Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ağır tehditlerle boğuştuğunu belirterek, kardeşlik bağlarının baskı, şantaj ve hasmane muamelelerle yüz yüze olduğunu ifade etti. Milli kimliğin "bölücü ve yıkıcıların ortaklaşa tertip ettikleri linç kampanyasıyla karşı karşıya olduğunu" öne süren Bahçeli, "Türkiyemiz, 91 yıllık cumhuriyet tarihinin en acımasız zulmü, en kesif saldırısı, en vicdansız yönetimiyle yoğun bakıma alınmak ve bitkisel hayata girmek üzeredir. Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmenin eşiğinde, emperyalist komplo ve koronun kıskacındadır" görüşünü savundu.
AK Parti ile geçen son 12 yılda vatandaşların "bezgin, yılgın ve yorgun düştüğünü" iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin acınası ve hepimizi kaygılandıran kötü gidişatına tarafsız kalma, sessiz durma imkan ve ihtimali yoktur. Bundan sonra 'ya zillet ya izzet' kazanacaktır. Bundan sonra 'ya yurdum ya yokum' arasında seçim yapılacaktır. Bundan sonra 'ya rezalet ya da adalet' tam hakimiyet kuracaktır. Şu günkü ortam ve süreçte, günü ve vaziyeti kurtarma namına kenara çekilip olan biteni uzaktan izleme ataleti veya suya sabuna dokunmadan, risk almadan gelişmeleri kendi haline bırakma acizliği tehlikeleri daha da katlayacaktır. Mensubiyetinden iftihar ettiğimiz aziz milletimize çok açık çağrımız, vatanına, bayrağına, kimliğine, tarihine, geçmişine ve geleceğine sahip çıkması yönündedir. Çağrımız, milli ve üniter devlet yapımıza, toprak bütünlüğümüze, milli birliğimize destek verilmesidir. Çağrımız, ahlakın, hukukun, vicdanın, dürüstlüğün, huzur ve kardeşliğin yanında toplanılmasıdır."
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın kan ve kavgaya havale edildiğini öne süren Bahçeli, Ortadoğu'da insanlığın kaybolduğunu, vicdanın rafa kalktığını, uzlaşma, barış ve kardeşliğin kaybettiğini bildirdi. Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nedeniyle Türkiye'nin bölgesinde yapayalnız hale düştüğünü iddia etti.
-"Kürt kökenli kardeşlerim, tarihi bir görevin arifesindedir"
Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasının Abdullah Öcalan'ı mutlu edeceğini ileri süren Bahçeli, "Aziz milletim bilmelidir ki sözde Kürt sorunu ve Türkiyelilik, bölücülüğün saklandığı kılıftır. Lozan'ın delinmesi, kuruluş ilkelerinin imhası, milli yemin ve ülkülerin çiğnenmesi için PKK taleplerinin demokrasi ve özgürlük paravanına gizlenmesi gerekli ve şart görülmüştür" görüşünü dile getirdi.
Kürt kökenli vatandaşların oyuna gelmemesi gerektiğini anlatan Bahçeli, "Kürt kökenli kardeşlerim, tarihi bir görevin arifesindedir. Kan tüccarlarına haddini bildirmek için bütün Kürt kökenli kardeşlerim sandığa gitmeli, nimet bildikleri, aziz kabul ettikleri, değer verdikleri, ekmek gibi gördükleri Türkiye için oy kullanmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
-"Çağrımız, 77 milyonun tümünedir"
Bahçeli, 29 Ekim 1923'ün "yeni Türkiye'nin miladı" olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Çağrımız, milletimizin her ferdinedir. Çağrımız, 77 milyonun tümünedir. Çağrımız, kalbi vatan aşkıyla atan, gönlü bayrak sevdasıyla yanıp tutuşan herkesedir. Çağrımız, güzel ülkemin güzel insanlarınadır. Çağrımız, Türk siyasetinin güzide partilerine, sivil toplum kuruluşlarına, ekonomik ve sosyal hayatın saygın temsilcilerinedir. Geçmişte nasıl başarmışsak, geçmişte nasıl kötülüğü ve kötü niyetlileri def etmişsek yine yaparız, yine başarırız. Türk milleti, isterse Türkiyemiz tüm yüklerinden, tüm engellerinden, tüm bağlarından kurtulacaktır. Var olmak, tam bağımsız şekilde, ekonomik refahı, toplumsal dengeyi ve sosyal barışı temin ederek büyük ve kudretli ülke haline gelebilmek için aramızda yeşeren ayrık otlarının kökünü kurutmalıyız. Hep birlikte Türkiye'de buluşmalıyız. Hep beraber, Türk milletinin muazzam varlığında kucaklaşmalıyız. 10 Ağustos bunun için tarihi fırsattır. Her zaman olduğu gibi söz ve karar egemenliğin yegane sahibi aziz milletimizindir."