Erdoğan, Bursa'daki Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti.
"Osman Gazi'nin şehri, Orhan Gazi'nin, Murat Hüdavendigar'ın, Yıldırım Beyazıt'ın şehri Bursa" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan, Bursa'nın aynı zamanda şairlerin, alimlerin, yeşilin, şifanın, dostluğun, kardeşliğin ve çalışkanlığın kenti olduğunu söyledi.
Erdoğan, Bursalılara ahde vefaları, harekete ve davaya sahip çıktıkları için teşekkür ederek, 20 Mart'ta yine aynı meydanda tarihi nitelikte bir miting gerçekleştirdiklerini anımsattı. Bursa'nın 30 Mart'ta sandığa giderek kendisine yakışanı yaptığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bursa, bir kez daha yüzde 50 oy oranı ile AK Parti'nin adaylarını büyükşehirde, ilçelerde göreve getirdi. Bu muhteşem sonuçtan dolayı da sizleri ayrıca kutluyorum. Rabbim kardeşliğimizi, muhabbetimizi muhafaza eylesin. Rabbim Bursa'yı ve Türkiye'yi bütün kötülüklerden muhafaza eylesin. Rabbim bu mübarek ramazan gününde inşallah dualarımızı kabul eylesin.
12 yıl Türkiye'ye Başbakan olarak hizmet etme şerefine nail oldum. 4,5 yıl İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet etme şerefine nail oldum. Allah'a hamdolsun, milletimin yüklediği emaneti gururla şerefle büyük bir hassasiyetle taşıdım. 81 vilayete, 77 milyon kardeşimize ulaşmanın, onların elini tutmanın mücadelesini verdim. Türkiye'yi büyütmenin, yüceltmenin, Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk bayrağının itibarını artırmanın gayreti içinde olduk. Şimdi daha yeni bir makamda, daha üst bir makamda ülkeme, milletime, bayrağıma hizmet vermek için kutlu bir yola çıktık. 10 Ağustos'ta sizler takdir ederseniz, sizler yetki verirseniz, Türkiye Cumhuriyetinin halk oyları ile seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olacak, o makamda Türkiye'ye, vatanıma, bayrağıma, milletime hizmetkar olacağım."
-'Cumhurbaşkanlığı seçimleri her zaman kriz oldu'
Erdoğan, Türkiye'de Gazi Mustafa Kemal'in ardından yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinde her zaman çok büyük sıkıntı ve kriz olduğunun altını çizerek, "10 Kasım 1938'de Gazi Mustafa Kemal hayata gözlerini yumdu. Hemen ertesi gün 11 Kasım'da askerler Meclis'i kuşattı. Zorla İsmet İnönü'yü cumhurbaşkanı seçtirdiler. 1950 yılına kadar 12 yıl boyunca İsmet İnönü 'milli şef' sıfatı ile cumhurbaşkanlığı yaptı. CHP budur işte" ifadesini kullandı.
Ardından Türkiye'nin demokrasiye geçtiğini ve Celal Bayar'ın cumhurbaşkanı olduğunu anımsatan Erdoğan, 1960'ta Menderes hükümeti ile koltuğundan indirilen Celal Bayar'ın da idamla yargılandığını ve yaşlı olduğu için asılmadığını belirtti. Darbecilerin 1961'de Cemal Gürsel'i, 1966'da da zorla ve zorbalıkla Cevdet Sunay'ı cumhurbaşkanı seçtirdiklerini dile getiren Erdoğan, "1970'lerde askerlerde yine istedikleri cumhurbaşkanını seçtirebilmek için Meclis'i kuşattılar. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Fahri Korutürük, 1973'te cumhurbaşkanı seçildi, 1980'de aylar boyunca Meclis cumhurbaşkanı seçemedi. 12 Eylül darbesi oldu. Ardından Kenan Evren, cumhurbaşkanı seçildi" değerlendirmesinde bulundu.
CHP'nin ağır saldırılarına rağmen Turgut Özal'ın ilk sivil cumhurbaşkanı seçildiğine işaret eden Erdoğan, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığında 28 Şubat'ta, Ahmet Necdet Sezer'in ise seçildikten sonra kendilerinden beklenen vazifeyi ifa ettiklerine dikkati çekti.
Meclis'in 2007 yılında cumhurbaşkanı seçmeye hazırlanırken CHP'nin yine kriz çıkarttığına değinen Erdoğan, "Çünkü AK Parti'nin cumhurbaşkanı seçmesini istemediler. Cumhurbaşkanı seçilemesin, Türkiye'de kriz çıksın diye ellerinden geleni yaptılar. 367 diye bir kural uydurup hukuku çiğnediler. Dönemin cumhurbaşkanını, Anayasa Mahkemesini ve bazı hukukçuları yanlarına aldılar. Meclis'in ve milletin iradesine karşı adeta savaş açtılar. Ne yaptık? Millete gittik. Önce 22 Temmuz seçimleri ile size geldik. Ardından anayasa ve halk oylaması ile size geldik. Genel seçimlerde hatırlayın. Siz yüzde 47 ile 'AK Parti' dediniz. Halk oylamasında yüzde 69 ile 'evet' dediniz" diye konuştu.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki krizleri halkın tarihe havale ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"(Cumhurbaşkanını biz seçeceğiz) dediniz. Değerli kardeşlerim. Alalh'ın izni ile 10 Ağustos'ta kararı siz veriyorsunuz. Son sözü siz söylüyorsunuz. 2007'de bu CHP Meclis'te cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıktı. Aynı şekilde halkın cumhurbaşkanı seçmesine de karşı çıktı. 'Halk cumhurbaşkanı seçemez, halk anlamaz' dediler. 'Halkın aklı bu işe yetmez' dediler. Ama biz ne dedik? 'Halk her şeyin en iyisini bilir. Halk basiret sahibi, feraset sahibidir. Bal gibi gibi de cumhurbaşkanını da kendisi seçer' dedik. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıkan CHP şu anda cumhurbaşkanı adayı için halktan oy istiyor. Şimdi ben merak ediyorum. 'Dün halk bu işten anlamaz' diyen CHP hangi yüzle halkın karşısına geleceksin? Öyle mi? Hangi yüzle? Kardeşlerim, bunlar da yüz yok ki.'
CHP'ye, MHP'ye, HDP'ye gönül verenlere seslenen Erdoğan, meydandakilere kendilerine bu denli saygısız davrananlara 10 Ağustos'ta cevap vermeye hazır olup olmadıklarını sordu. Erdoğan, "Hazır mıyız? Bu iş bitmiştir. Bunlar sabah başka, akşam başkadır. Hiçbir zaman dürüst olmadılar. Hiçbir zaman ilkeli siyaset yapmadılar. Hiçbir zaman milletin ülkenin hakkın ve hayrın yanında olmadılar" dedi.
(Sürecek)