ETA silah mı bırakıyor?
Bask ülkesinin bağımsızlığı için 1959'dan bu yana mücadele veren Batasuna partisi ile ETA, silahlı mücadeleye son vererek barış sürecinin geliştirilmesi için tartışma başlattı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-27 14:30:00
* Bağımsız Sol tarafından yürütülen tartışmalarda iki ihtiyaç ortaya çıktı: Demokratik sürecin geliştirilmesi için yeni alanların yaratılması ve Bağımsız Sol’un stratejisinin değiştirilmesi. Bu duruma bakarak Bağımsız Sol’dan değişimi tetikleyecek önemli hamleler gelmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?
- Bağımsız Sol’un otuz yıllık tarihine bakarsak iki temel sonuç çıkarabiliriz: Bir yanda, Franko’nun ölümünün ardından gerçekleştirilen reformlarla özerk politik çevrelerin ortak bir kimlikte buluşmasını sağladık ve Bask ülkesinin ‘İspanya otonomileri’ kapsamında erimesini engellemiş olduk. Ancak diğer yandan, önümüze çıkan engelleri aşarak Bask ülkesinin toprak bütünlüğünü ve kendi geleceği hakkında karar verme hakkını tanıyacak yeni bir demokratik politik zemin oluşturmayı başaramadık. Bu tartışma süreci boyunca, bağımsız solun ‘değişim aşaması’ olarak adlandırdığımız politik sürecin ihtiyaçlarına yanıt verebilmesi için nasıl bir strateji geliştirmesi gerektiğini tartıştık. Bu tartışma bir pürüzden kaynaklanmıyordu, mücadelenin daha da ileri taşınması için uygun politik ve toplumsal koşulların oluştuğuna ve yıllardır sürdürdüğümüz mücadelenin ardından bu koşullardan en iyi şekilde yararlanabileceğimize dair inancımızdan kaynaklanan bir tartışma süreciydi.
Gelinen aşamanın ve politik koşulların bağımsız solun binlerce üyesinin ve sempatizanının (720’den fazla yerde düzenlenen toplantılara 7600 civarında insan katıldı) katılımıyla değerlendirilmesinin ardından, Bağımsız Sol, demokratik taleplere ulaşmamızı sağlayacak sürecin demokratik süreç olarak adlandırılması kararına vardı. Devletin kendini en zayıf gördüğü alanda, politik alanda onunla çarpışmayı göze aldığımız bir süreç olacak bu. Bu nedenle, bu sürecin temellerinin uluslararası destekle birlikte güçlerin birliği/toplamı ve halk eylemleri ile atılması gerektiğini düşünüyoruz. Kitle mücadelesi, ideolojik mücadele ve politik-kurumsal mücadele, bu sürecin zeminini hazırlayacak. Aynı zamanda demokratik süreçte şiddete dayalı müdahaleleri bir araç olarak görmüyoruz. Bağımsız Sol bu sürecin en önemli parçalarından biri olacak ve her ne kadar bu sürecin başlatılması bizim tek taraflı kararımız olsa da farklı politik, toplumsal örgütler ve sendikalarla da el ele hareket etmeyi hedefliyoruz.
* 2006-2007 yılları arasında gerçekleştirilen son müzakerelere katılan politik güçler genel bir şüphecilik içerisindeler. İspanya hükümeti baskıları artırıyor, soruşturmalar, mahkemeler son dönemde yaygınlaştı. PNV(Bask Ulusalcı Partisi) birkaç aykırı ses olsa da resmi olarak süreci olumlu değerlendirmiyor. Tüm bu durumlara dair değerlendirmeleriniz nelerdir?
- Tepkilere bakarak iki çeşit görüşün olduğunu söyleyebiliriz: Bağımsız solun önerisi ile bir şeylerin yitirileceğinden korkanlar ve kendi çıkarları için mücadele etmeyi halkın çıkarlarına yeğ tutanlar. Devlet söyleminin içindeki partiler, PSOE ve PP gibi partiler, Bask toplumunun kendi geleceğine özgürce karar verebileceği bir durumun oluşması karşısında gerçek bir panik reaksiyonu gösterdiler. Geçmiş yıllarda çelişkileri besleyen kendi geleceğini belirleme hakkının reddi idi. Kamuoyu önünde olmasa da net bir biçimde devletin içerisinde bölgesel bir güç olarak kalınmasını, yani Bask ülkesinin bölünmüş olarak kalmasını isteyen PNV bağımsız güçlerin eylemlerinin ülke içindeki dengeleri ve ilişkileri değiştirmesinden korkuyor. Geçmişte özerkliği destekleyen ancak günümüzde bu talebin Bask ülkesinin bölünmesi anlamına geldiğini düşünen partiler, toplumsal örgütler ve birlikler var. Bu toplumsal ve politik bileşenler ulusal tanınma ve karar verme hakkı amacı etrafında bir araya gelmek konusunda gönüllü.
* Bağımsızlık için bir cephe oluşturmak, kısa dönem hedefleriniz arasında. Muhataplarınız yine bu konuda farklı yanıtlar verdiler. Ortaya çıkan sorunlardan biri ise mevcut durumda Bask ülkesinde farklı grupların kendisine referans olarak/dayandıkları seçtikleri üç farklı gerçekliğin/kurumsallaşmanın yaşanıyor olması; Bask Özerk Topluluğu, Foral Navarra Topluluğu ve Iparralde (Fransa sınırları içindeki Bask bölgeleri)…
- Bağımsız Sol ülkemizdeki farklı gerçekliklere uyarlanabilecek tek bir ulusal stratejiden yana, çünkü bahsettiğiniz toplulukların ne sosyo-politik, ne politik-kurumsal koşullarının ne de güç dengelerinin birbirleriyle aynı olduklarını söyleyemeyiz. Bu ortak stratejinin gerçekleştirilmesi için gereken ortak çalışma farklı grupların sorumluluğunda olacaktır. Şimdilik, Bağımsız Sol iki temel referansa sahip: Toprak bütünlüğünün ve geleceğini belirleme hakkının tanındığı demokratik bir çerçevenin sağlanması için yazılan Anaitasuna (Navarra) Tasarısı, Uztaritze (Iparralde) Tasarısı. Başlangıç noktamız şu an içinde deneyimlediğimiz yönetimsel gerçeklik olmalı ve her bir bölgede yaşayan Bask halkının bu sürece katılıp katılmayacağı kendi kararları olacaktır. Bu tüm toplantılarda çok tartışılan bir konu oldu.
* ETA son açıklamasında Bağımsız Sol’u ve özellikle Alsasua Deklarasyonu’nu desteklediğini belirtti. Öte yandan, diğer politik güçler kurumsal yapıda bir değişikliğe işaret etmediği ve ETA’nın kendi politik-askeri stratejisini Bağımsız Sol’a dayatmaya çalıştığı yönünde değerlendirmeler yaparak bu açıklamaya tepki gösterdiler. Siz ve Eusko Alkartasuna ise bu açıklamanın sürece katkı dile getirerek söyleyerek farklı bir yorum yaptınız…
- Biz, ETA’nın bu açıklamasıyla Demokratik Süreç’in işleyen bir araç olarak tanıdığını düşünüyoruz, aynı zamanda Bağımsız Sol’u da taban örgütlerinin bir birliği olarak gördüğünü gösteriyor. Bunlar ETA’nın açıklamasında belirttiği noktalardır. Mevcut çatışma durumunda çok rahat oldukları için senaryoda bir değişikliğin olmasını istemeyen politik güçler ve medya başka bir sorunu işaret ediyor. ETA’nın açıklamasını iradi biçimde küçümseyen ve Zutik Bask Ülkesi Çözümü’ne hiç değer vermeyenler var, ki bu çözüm önerisi yürütülen tüm tartışmalardan ve Bağımsız Sol’un konumundan çıkarılan sonuçları içeriyor. Bu güçler, Bağımsız Sol’un tartışmalarını ve bu tartışmanın getirilerini manipülasyonlar, gözaltılar ve baskılarla ortadan kaldırmaya çalışan güçlerdir
* Özellikle Avrupa’da demokratik süreçler genel olarak politik, ekonomik ve kültürel iktidarlara/hiyerarşik yapılanmalara dokunmamak anlamına gelirken; radikal, toplumsal ve politik bir değişim bakış açısını koruyarak aynı zamanda ‘demokratik süreç’ten bahsedebilmek nasıl mümkün olabiliyor? Diğer bir deyişle demokrasi anlayışınız nedir?
- Bu konuda tartışmaların iki düzeyi var. Bir yanda, Bağımsız Sol, güçlerin biriktirilmesi ve halk eylemleri ile demokratik sürecin geliştirilmesini hedefliyor; halkımızın ve onun karar verme hakkının tanındığı bir senaryo öngörüyoruz. Bağımsız Sol’un bu aşamada amacı budur, ancak Bağımsız Sol’un politik değişimi toplumsal değişimle birlikte ele aldığını unutamayız. Bu nedenle, Bağımsız Sol, “Euskal Herria Ezkerratik Eraikiz” olarak adlandırdığımız bir bakış açısı öngörüyor. Bu küçük bir iş değil. Tüm bunlar sol politikaların kitleleri eyleme geçirmeye dayalı ideolojik ve kurumsal mücadelelerinin tümünü içeren bir proje. Maruz bırakıldığımız apartheid durumu her şeyi daha da zorlaştırıyor, farkındayız, ancak amacımız bu. Farklı toplumsal hareketlerle, birliklerle birlikte hareket etmek ve kendi toplumsal projemizin oluşturulmasını sağlamak.
ETXEBARRİA KİMDİR?
Bask Bağımsız Sol (Izquierda Arbertzale)’un en eski üyelerinden. 2005-2007 yılları arasında gerçekleştirilen son müzakerelerin de muhatapları arasında olan Etxebarria, Lizzara Garazzi Anlaşması’na (1998) giden yolu hazırlayan İrlanda Forumu’nun kurucularından. Eylemleri nedeniyle pek çok kez tutuklanan Etxebarria, Ekim 2009’da Bağımsız Sol’un liderliğinin tutuklanmasının ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında yeniden gözaltına alındı. Davası o günden bu yana sürüyor. Etxebarria 2007 ile 2009 yılları arasında, kapatılan Batasuna’nın liderliği suçlamasıyla cezaevinde kaldı.
Ajanslar
Haber Ara