CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, il ve ilçe başkanları toplantısında konuştu.
"MESELE VATAN, BAYRAK MESELESİDİR"
Parti örgütlerinin referandumdan 'hayır' çıkması için sıkı çalışması gerektiğini söyleyen CHP Lideri, "Bu olay bir CHP, MHP, AK Parti, HDP, Saadet Partisi, Vatan Partisi olayı değildir. Bu olay bir Türkiye meselesidir. Mesele vatan, demokrasi, bayrak meselesidir." diye konuştu.
"BENİ DİKKATLE DİNLEMENİZİ İSTİYORUM"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları;
"Beni dikkatle dinlemenizi istiyorum. Demokrasi oylanacak. Hepimizin sorumluluğu var. Sadece CHP'nin değil bütün partilerin sorumluluğu var.
Partilere üye olmayan vatandaşların da sorumluluğu var. Aydınların da çiftçilerin de sorumluluğu var. Çünkü hepimiz bu topraklarda birlikte yaşamak istiyoruz. Yaşam tarızmı, fikirlerimiz farklı olabilir. O nedenle bu referandumun çok önemli bie değeri var. O nedenle heyecanımız akılla dengeleyeceğiz. Nerede ne konuştuğumuzu çok iyi bileceğiz.
Düşünerek vatandaşların sandığa gitmesini isteyeceğiz.
EV EV GEZECEKSİNİZ
Bu mesele bir parti meselesi değildir. Bu mesele bir demokrasi, adalet meselesidir. Ev ev gezeceksiniz. Herkese anlatacaksınız.
CAMİYE SİYASETİ SOKUYORLAR
Bu düzenlemeyle camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokuyorlar. Adaletsiz bir devlet olabilir mi? Bir ülkenin başkanı, görev süresine bakmadan Meclis'in fesh etme yetkisine vicdanınız nasıl bakıyor diye sorun.
Başkan yardımcıların nitelikleri belli mi? Belli değil. Amca çocukları, dayı çocukları olabilir. Eğitim durumu belli değil. Bunların paralarını biz vereceğiz. Bu olay bir CHP, MHP, AK Parti, HDP, Saadet Partisi, Vatan Partisi olayı değildir. Bu olay bir Türkiye meselesidir. Mesele vatan, demokrasi, bayrak meselesidir.
MİLLETVEKİLİ SAYISI 600'E ÇIKIYOR
Milletvekili sayısı 600 kişiye çıkıyor. Gensoru veremiyor, güvenoyu veremiyor. Niye Meclis'e geldiler? Her vatandaşın düşünerek sandığa gitmesi gerekiyor.
Devletin yapısını istediği gibi değiştirebilecek. Maliye Bakanlığını kapatıp, finans bakanlığı kurabilecek. Milli Savunma Bakanlığını kapatıp, Savaş Bakanlığı yapabilecek. Bu yetkiler şimdi TBMM'nin elindedir. Elinizi vicdanınıza koyun, hangisi doğru. Meclis'in aldığı karar mı, bir kişinin verdiği karar mı doğru? Bütün mesele vatandaşlara samimi olarak anlatmak.
Devletin işleyişini bir kişi belirleyecek. Kim müsteşar kim büyükelçi olacak... Bir kararname bizim oğlan müsteşar olacak. İlkokul mezunu, olsun diyecekler. Bu yetki verilir mi? Devlette liyakat bozulur mu? Bir kişiye bunların hepsini niye teslim ediyoruz? Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelenler yönetti. İtirazımız oldu mu? Olmadı.
Cumhurbaşkanı yurtdışına gitti, kim temsil edecek? Başkan yardımcısı. Milletvekili olacak mı, olmayacak. Vefat etti, kim yönetecek? Seçimle geleni baştacı yapacağız. Bu değişiklikle demokrasiyi askıya alıyorsunuz."
