Dolar

42,5281

Euro

49,5448

Altın

5.750,69

Bist

11.007,37

Yüksek enflasyon ve yüksek faiz ortamında makro ve mikro ihtiyati tedbirlerin rolü

2 Ay Önce Güncellendi

2025-09-29 20:12:13

Dr. Murat Ergüven

“Makro ve mikro ihtiyati tedbirler: Enflasyon-faiz kıskacında, ekonomiyi ayakta tutan görünmez direkler. Yüksek enflasyon ve yüksek faizin görkemli yüzeyine karşı ekonominin gerçek dayanaklarını ortaya çıkarıyor.”

Türkiye ekonomisi uzun süredir hem yüksek enflasyonun hem de yüksek faiz oranlarının çift yönlü baskısı altında. Yüksek enflasyon satın alma gücünü aşındırırken, yüksek faizler kredi kanallarını daraltıyor. Bu tablo, klasik para politikası araçlarının tek başına yetersiz kaldığını gösteriyor. İşte tam da bu noktada devreye “ihtiyati tedbirler” giriyor. Makro ve mikro ihtiyati politikalar, son yıllarda hem küresel finans literatüründe hem de Türkiye'nin ekonomi gündeminde giderek daha fazla önem kazanıyor. Çünkü bu tedbirler, sadece para politikasının tamamlayıcısı değil, aynı zamanda finansal istikrarın sürekliliğini sağlayan kritik araçlar.

Makro İhtiyati Tedbirler: Ekonomi Genelinde Sistemik Risk Yönetimi

Makro ihtiyati tedbirler, tek tek kurumların değil, tüm finansal sistemin sağlığını gözetir. Bu nedenle ekonomi yönetimleri tarafından sıklıkla “görünmeyen fren pedalı” olarak tanımlanır. Bankaların kredi genişlemelerine sınır koymak, zorunlu karşılık oranlarını artırmak, dövizle borçlanmaya getirilen kısıtlamalar ve tüketici kredilerinde vade sınırlamaları, makro ihtiyati politikanın tipik örneklerindendir. Amaç, piyasalarda biriken sistemik risklerin krize dönüşmeden kontrol altına alınmasıdır.

Yüksek enflasyon ve yüksek faiz kıskacında, makro tedbirlerin rolü daha da kritik. Kredi kartı taksit sayılarının sınırlandırılması, bireysel kredilere getirilen sıkı düzenlemeler ve bankalara uygulanan likidite rasyoları, tüketim talebini doğrudan frenleyerek enflasyonun talep yönünü kontrol altına alır. Böylece faiz artışlarının tek başına başaramadığı dezenflasyonist etki, ihtiyati politikalarla pekiştirilir.

Aynı zamanda, finansal istikrar boyutu da unutulmamalıdır. Faizlerin yükselmesi borç servis yükünü artırırken, makro ihtiyati tedbirler bankaların kredi genişlemesini denetleyerek sistemik risklerin oluşmasını engeller.

Mikro İhtiyati Tedbirler: Kurumsal Dayanıklılığın Güvencesi

Makro tedbirler sistemik risklere odaklanırken, mikro ihtiyati tedbirler finansal kurumların sağlamlığını garanti altına alır. Amaç, bankaların ve diğer finansal kuruluşların bilançolarını şoklara karşı dirençli kılmaktır.

Sermaye yeterlilik oranlarının yükseltilmesi, likidite tamponlarının artırılması, risk yönetimi standartlarının sıkılaştırılması ve stres testlerinin uygulanması mikro ihtiyati tedbirlerin başlıca araçlarıdır.

Özellikle yüksek faiz dönemlerinde bu tedbirlerin önemi artar. Kredi maliyetlerindeki yükseliş geri ödeme sorun riskini artırır. Mikro ihtiyati düzenlemeler sayesinde bankaların sermaye yapıları güçlendirilir, olası temerrütlerin domino etkisi önlenir ve zincirleme finansal istikrarsızlığın önüne geçilir.

Enflasyon-Faiz Kıskacında İhtiyati Politikaların Çifte Rolü

Bugün Türkiye'de makro ihtiyati tedbirler, enflasyonla mücadelede para politikasının etkisini güçlendirirken, mikro ihtiyati tedbirler bankacılık sektörünün yüksek faiz baskısına dayanmasını sağlıyor. Yani bir yandan kredi büyümesi dizginleniyor, diğer yandan bankaların bilançoları güçlendiriliyor.

Bu çift yönlü işleyiş, ihtiyati tedbirlerin salt teknik düzenlemeler olmadığını, ekonomik istikrarın temel taşları olduğunu gösteriyor. Başarı için kritik unsur, para politikası ile ihtiyati politikaların uyum içinde yürütülmesidir. Sadece faiz artırımı ya da sadece kredi sınırlaması çözüm değildir; ikisinin dengeli uygulanması gerekir.

Görünmeyen Ama Vazgeçilmez Direkler: Kısa Vadeli Fren, Uzun Vadeli Güven

Enflasyonla mücadelenin manşetinde faiz kararları yer alsa da perde arkasında ihtiyati tedbirler ekonomiyi ayakta tutan görünmez direklerdir. Makro ve mikro ihtiyati tedbirler, kısa vadede tüketim ve kredi genişlemesini frenler, uzun vadede ise finansal kurumların bilançolarını güçlendirir ve sisteme güven sağlar.

Türkiye'nin bugünkü ekonomik gerçekliğinde, makro ve mikro ihtiyati politikalar yalnızca para politikasının tamamlayıcısı değil, adeta vazgeçilmez bir partnerdir. Enflasyonla faiz arasındaki sıkışmışlık, ekonomiyi kırılgan kılarken; ihtiyati tedbirler kısa vadede fren, uzun vadede güven işlevi görüyor. Bu politikaların etkin ve tutarlı biçimde uygulanması ise ekonominin güvenli bir rotada ilerlemesinin ön şartı olarak öne çıkıyor.

Dr. Murat Ergüven \ Timeturk

Kaynaklar

  • Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (2024), Finansal İstikrar Raporu.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Makro İhtiyati Politikalar ve Finansal İstikrar Analiz Notları.
  • IMF (2022), Macroprudential Policy Frameworks: Implementation and Effectiveness.

Tüm Yazıları

Haber Ara