Yüksek seviyede medrese tahsili görmemiş ve geçerli bir icazet almamış olan, bunun yanında ayrıca müfessirlik icazetine sahip bulunmayan kimseler Kur'an tercümesi ve meali yapamaz, tefsir yazamaz.
Kur'an tercümesi, meali, tefsiri yazabilmek için mükemmel klasik edebî Arapça bilmek elbette gereklidir ama yeterli değildir.
Arapçayı iyi bilen, lakin icazeti olmayan hevesli kültürlü mühtediler, duhattan olsalar bile Kur'an tercümesi, meali, tefsiri yazamaz.
Kur'an tercümesi, meali, tefsiri yazabilmek için on dört kadar klasik ilmi kesb edip öğrenmiş olmak gerekir.
Bunları öğrenen kullarına Cenab-ı Hak vehbî (Allah vergisi) bir ilim verir.
Zamanın genel kültürüne yüksek seviyede vakıf olmayan kimse tefsir yazamaz.
Firasetsiz, yani Allah'ın nuruyla görmeyen kimseler tefsir yazamaz.
Nebevî nurla aydınlanmış olmayanlar tefsir yazamaz.
Sünneti, hadîs ilmini çok iyi bilmeyenler tefsir yazamaz.
Kur'an tercümesi tefsiri Resulullahın (Salât ve selam olsun ona) ruhaniyetinin gölgesinde yapılabilir.
Tefsir yapabilmek için Resulullaha biatli ve irtibatlı olmak gerekir.
Müfessirin âbid, zâhid, sâlih, muttaqi, mürüvvetli, ihlâslı, müeyyed, sünuhate mazhar olması gerekir.
Fâsık-ı mütecahir kimseden müfessir olmaz.
Fırka-i Nâciye dairesinde olmayanların yaptıkları meal, tercüme ve tefsirlere güvenilmez.
Yakın tarihte, Lügat-i Nâci (Osmanlıca sözlük) ile Kur'an tercümesi yapanlar görülmüştür!
On lisan bilen engin kültürlü dahi bir mühtedinin yaptığı Kur'an tercümesi bir yığın yanlışla doludur.
Avamm ve mukallidler İslam'ı Kur'an tercüme, meal ve tefsirlerinden öğrenemez.
Avamm, halk, mukallidler İslam'ı muteber akaid, ilmihal, fıkıh, ahlak kitaplarından öğrenebilir.
Cahil birine otuz ciltlik Türkçe bir tefsir verin, altı ay okusun, iki rekât namaz kılmayı bile öğrenemez.
Yetmiş iki dall ve mudil bozuk fırka da Kur'an diyor, Kur'an okuyor ama onlar Kitabullah'ı doğru olarak yorumlayamıyor.
Men fesserel Kur' ana bire'yihifekadkefer buyrulmuştur. Yani Kur'an'ı kendi re'y ve hevasına göre tefsir eden cahiller ve kötü niyetliler küfre düşer.
İslam devleti olsaydı, ehliyetsiz ve liyakatsizlerin re'y ve heva ile Kur'an tercüme, meal ve tefsiri yapmalarını engellerdi.
Sırf para kazanmak için yalan yanlış tercüme, meal ve tefsir yazanlar büyük günahkârdır.
Rabbanî râsih ve muhlis âlimlerin, kâmil mürşidlerin Kur'an tercüme, meal ve tefsirleri konusunda Müslüman halkı uyarmaları, aydınlatmaları, bilgilendirmeleri gerekir.
Bütün Sünnî tarikatların, cemaatlerin, sivil toplum kuruluşlarının icazetli müfessirlerden oluşan bir heyete ortak bir meal ve tefsir hazırlattırıp müştereken yayınlamaları, bunun nüshalarını halka maliyet fiyatına yakın bir ücretle vermeleri gerekir.
Ehliyetsiz kimselerin sırf para kazanmak için tefsir meal ve tercüme yapmaları, bunların yayınlanması İslam'a ve Ümmet-i Muhammed'e hıyanettir.
Sorumlu Müslümanlar tercüme meal ve tefsir konusunda uyarı vazifelerini yapmazlarsa tokat yerler.
Cahiller dini kendi başlarına Kur'an tercümelerinden öğrensin, âlimler aradan çıksın demek şeytanî bir kuruntudur. İcazetli ulema, fukaha, müfessirler İslam'ı, Kur'an'ı öğreten muallimlerdir. Muallimsiz ilim öğrenilmez. Ashab-ı kiram İslam'ı, Kur'an'ı, Müslüman muallimlerin seyyidi olan Hace-i kâinat Resulullahtan öğreniyorlardı. İcazetli râsih ve muhlis ulema ve fukaha Resulullahın varisleri, vekilleri ve halifeleridir. Ulema-i su'e kızıp salih ve veli âlimlere sırt dönmek, onları terk ve tard etmek, dışlamak ahmaklık olur. Allah bu dini, ahmakların şerlerinden muhafaza buyursun.
İslam'ı bir ideoloji gibi gören ve gösteren aktivistlerin yazdıkları tefsirlerin okunması caiz değildir.
Ulus-devlet zihniyetlilerin tefsirlerine güvenilmez.
***
Bu kadınlar kimlerdir?.. Ne yapmak istiyorlar?.. Onlar Kur'an'a, Sünnete, Şeriata, fıkha böyle akılsızca ve iz'ansızca nasıl karşı geliyorlar? Onların arkalarında hangi derin güçler vardır? Hangi, suret-i haktan görünen şahıslar vardır?
Diyanet bu konuda ne yapmaktadır?... Niçin suskun durmaktadır?
Böyle beyinsizlik, 1400 yıllık İslam tarihinde ilk defa görülüyor…
O kadınlar, kesinlikle Müslüman kadınları temsil etmiyor.
Onların yaptıkları fitne ve fesattır.
Ümmet-i Muhammed bu fitne ve fesada karşı ne yapıyor? (Ortada Ümmet yok ki, bir şey yapılsın!..)
İslam dini nasihat dinidir? Bunlara kimler, hangi kurumlar nasihat edecektir?
***
Mahallede yangın çıkmış, bazı binalar yanıyor. Birileri, bizim ev yanmıyor ya diyerek ilgilenmiyor, söndürmeye çalışmıyor. Yangın büyürse alevler onlara da sıçrayacaktır.
***
Bütün Müslüman okullarında, bütün Müslüman öğrenci yurtlarında vakit namazları bir eksiksiz bütün öğrencilerin katılımıyla okul camiinde okul imamının ardında cemaatle topluca kılınmalıdır. Bu yapılmazsa okul Müslüman okulu olmaz, yurt Müslüman yurdu olmaz.
***
Kemal sıfatlarla sıfatlı, noksan sıfatlardan münezzeh Allah-ü Teala hazretleri için “Allah yek Janus-i hakikî est=Allah gerçek bir Janus'tur” diyerek O'nu, iki çehreli bir Roma putuna benzeten zındığın kitaplarını o malum kurum, kendi yayınevlerinde niçin satıyor?