Türkiye'mizi iki dehşetli afet tehdit ediyor: Birincisi, iklim değişikliğinden ileri gelen kuraklıktır. Yıllarca önce kaleme almış olduğum bir yazıda çöllerde, yağışsız kurak bölgelerde yetişen bitkiler çalılar ağaçlar konusunda araştırmalar yapılsın, bazı bölgelerimize bunlar şimdiden dikilsin demiştim. İlgililer ve sorumlular inşallah bu konuda gerekenleri yapıyorlardır.
İkinci korkunç afet, kültür kuraklığı güdüklüğü erozyonu yozlaşmasıdır.
Halkımız çok az ciddi kültür kitabı okuyor. Bendeniz yayıncıyım, 1960'larda nüfusumuz 30 küsur milyon iken halk kitaplarını on bin adet basıyorduk, şu anda 80 milyonuz, tirajlar 1000'e düştü.
Televizyonlar bilgisayarlar cep telefonları, şifahî zevzeklik kültürü, yazılı kültürün belini kırdı.
Lise ve üniversite bitirmiş kimselerin faydalı, aydınlatıcı, ufuk açıcı kültür kitabı okumaması dehşet verici bir eksiklik, milli bir felakettir.
Vatandaş üniversiteyi bitireli on beş sene olmuş, bu uzun müddet içinde bir tek ciddi, faydalı, ipe sapa gelir kültür kitabı okumamış.
Meraya salınan inekler koyunlar keçiler bile dolaşarak otluyor... İnsana hep aynı yerde otlamak yakışmaz.
Bu kültür yozlaşmasının güdüklüğünün ana sebebi eğitim sistemimizin iflas etmiş olmasıdır.
İkinci bir sebep: Yazılı, zengin, edebi kültür Türkçesinin tarihe karışmış olmasıdır... Elbette üç beş yüz kelimelik sokak çarşı pazar iletişim Türkçesi ile ciddî kültür kitabı okunmaz.
On yılda on beş milyon genç yarattık şarkıları okunmuştu... Doksan küsur yıl sonra on milyonlarca kitap okumaz okur yazar cahil yetişti.
Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, İsviçre halkı 1928'den önce yayınlanmış kitaplarını okuyamasalar bizim gibi olurlardı.
Bazı çokbilmişler hemen itiraz edecekler: Kitap okumama, bütün dünya genelinde görülen bir şeydir. Doğrudur ama mesela Fransa'da kültür gerilemesi uçaktan paraşütle düşmeye benziyor bizdeki ise paraşütsüz düşüştür.
Lisede, uluslararası seviyede psikoloji, mantık, ahlak, metafizik, estetik kültürü elde edememiş kimseler nasıl kültür kitabı okuyacaklar? Kültür kitabı okuyabilmek için binlerce kelime, kavram, ıstılah (terim) bilmek gerekir.
Kültür kitabı okuyabilmek için kültürlü olmak gerekir. Bizim eğitim sistemimiz keyfiyet ve vasıf üzerine değil, kemiyet kelle sayısı üzerine kuruludur.
On iki yıllık uzun bir eğitim süresi içinde genç nesillere bitişik el yazısı öğretemeyen bir eğitim sistemi kültürlü insan yetiştirebilir mi?
Ünlemlerle, sloganlarla konuşan kitleler kültür kitabı okuyamaz.
Lise bitirmiş herkesin anlayabileceği bir kültür kitabından bahsedeyim. Avusturyalı Nobel kazanmış ConradLorenz'in (1903-1989) “DieachtTodsündenderzivilisiertenMenscheit” (Medenî İnsanın Sekiz Büyük/Ölümcül Günahı), Türkçe hariç hemen hemen belli başlı bütün dünya dillerine çevrilmiş eseri... Biz bu kitabı lisanımıza çevirmemişizdir. Almanca orijinalini İngilizce Fransızca tercümelerini alıp okumuş olan kaç kişimiz vardır acaba?
Kitabı okumakla iş bitmiyor... Okuduğunu anlamak gerekiyor.
Bugünkü yozlaşmada teknokrat zihniyetin çok tuzu biberi vardır. Mühendislik kafasıyla bir yere kadar gidilir, ondan sonra yol biter. Edebiyat, tarih, felsefe, sanat kültürü gereklidir.
Solcu iktidarlar zamanında Kültür Bakanlığı çok yayın yaptı büyük sayıda faydalı kitap yazdı şimdi o da yok.
Bendeniz 1952'de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne başladığımda çok fakirdim, kitap alacak param yoktu. Sonra, öğleden sonraları saat 14 ile 19 arasında iş buldum çalışmaya başladım zenginleştim. Her ay Fransa'da yeni yayınlanan bibliyografya listelerini inceler, Haşet Kitabevi vasıtasıyla hariçten kitap getirtirdim.
Zamanımızda kitap edinmek çok kolaylaştı. İnternetten Amazon'u arıyorsun, ilgini çeken bir kitap buluyorsun, banka kartıyla parasını ödüyorsun; kitap ABD'den, İngiltere'den, Fransa'dan bir hafta sonra geliyor.
19'cu asrın ikinci yarısında merhum Ahmed Mithat Efendi halkımıza okuma zevkini aşılamış, keşke şimdi de öyle biri olsa.
Dillere destan dipsiz kuyu kebabı yemek için uçağa binip Türkiye'nin öbür tarafına giden şikemperver adam belki de hiç kitap okumuyor.
Bizde halka nasihat edilmiyor. Delikanlı üniversitede asistan, her hafta bir, bunu yapamazsa ayda bir ciddi kültür kitabı oku diye ona bir nasihat eden çıkmamış.
Kültürsüz bir mimar ne yapar? Çirkin, sanatsız projeler çizer.
Subayların, öğretmenlerin, memurların kültür kitabı okuması lazımdır.
Edebiyat, tarih, felsefe, sanat, seyahat, popüler fen kitapları... İnsanlığın ve dünyanın bugünkü durumu... Batı medeniyetinin büyük ölümcül hataları... Uzmanlık olarak değil, genel kültür olarak eğitim problemleri... İnsanlığın geleceği... Mimarlık şehircilik... İnternet insanlığı nereye götürüyor?.. İleri medeni ülkelerde bu gibi konularda çok acayip, çok uyarıcı kitaplar yayınlanıyor. Bizim haberimiz yok.
Kitap okumaktan bahsederken kitap züppelerini hariçte bırakıyorum. Züppeliğin her türlüsüne karşıyım.
Teklifim: Gençler her hafta ciddi bir kitabı, ya tamamen yahut kısmen okuyup tetkik etmeli. Aslına mutabık bir özet de okunabilir.
On senede beş yüz yirmi kitap eder. Yirmi senede bin küsur kitap. Okuduğunun dörtte birini anlasa dehşetli bir kültür kazancı elde edilir.
Gerçek ile gerçeklik arasındaki farkı ayırt edemeyen, bu konuda ciddî ve tutarlı bir kompozisyon yazamayan kişi kültür kitabı okuyamaz.
Dönme çocuklarına bir şey söylemem ama bütün Müslüman gençler Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyenin Kavaid-i Külliyesini okumalı, bunların en az yirmi beşini harfiyen ezberlemelidir.
Mensubu bulunduğum İslamî kesimi kültür bakımından tenkit ediyorum, olumlu özeleştiri yapıyorum. Müslümanların kültür seviyesi nadir istisnalar dışında çok yetersizdir.
Bugünkü kültür havaî hercaî gazete kültürüdür, cıvık magazin kültürüdür, zevzeklik ve gevezelik kültürüdür.
-Ah kültür vah kültür diye ağlayıp duruyorsun sen kendini kültürlü mü sanıyorsun?..
Cevap: Estağfirullah efendim, bendeniz çok akıllı, keskin zekâlı bir kimse değilim ama kendimi yüksek kültürlü sanacak kadar da ahmak ve geri zekâlı değilim.
Fakirin biraz genel kültürü vardır. Genel seviye çok düştüğü için bugünkü yoğun cahillik içinde yüksek kültürlü olduğumu sananlar var.
Lisede ve üniversitede okuyan gençlere: Büyüklere olan olmuş, bari siz canınızı dişinize tırnağınıza takıp kültürsüzlük bataklığından çıkmaya çalışınız. Her hafta ciddî ve faydalı bir kitap... Bütçeniz müsait değilse kütüphanede okursunuz... Tekrar ediyorum ciddi kaliteli değerli edebiyat, tarih, felsefe, seyahat, din, tasavvuf, mimarlık, düşünce kitapları... Sakın ideolojik sapık kitaplar okumayınız, büyük zarar verir.
Faydalı kitapların içinde zararlı yerler de olabilir, bunlara dikkat edersiniz.
Maymun iştahlılar kültür kitabı okuyamazlar. Heves eder alırlar, on beş yirmi sayfa okumaya çalışırlar sonra bırakırlar... Kültür, armut piş ağzıma düş metoduyla edinilmez... İrade, sabır, cehd, gayret, devamlılık ister.