Günümüzde, zamanımızda, çağımızda, şu yaşadığımız devirde; Kur'an'a, Sünnete, Şeriata, İslamîkriterlere (ölçütlere), evrensel bilgeliğe aykırı, taban tabana zıt hadsiz hesapsız inanç, fikir, görüş, ideoloji, uygulama var. Bunlar birer güncel realitedir (gerçeklik) ama gerçeğe uygun değiller. İslam, elbette bunlara uydurulamaz.
***
Çağımızda pozitif ilimler, teknikler, refah seviyesi çok ilerledi ama ahlak dehşetli şekilde geriledi. Birçok medenî ülke, eski SodomGomore'den daha ahlaksız hale geldi. Ahlak konusunda, sadece ve sadece İslam'ın ilkeleri, hükümleri, kriterleri haktır, doğrudur, geçerlidir.
***
Çağdaş dünya bozuktur. Dünyanın ve insanlığın kurtuluşu İslam'a uymaktadır. İslam, bozulan dünyaya ve insanlığa uydurulamaz.
***
Modern ve çağdaş dünyada, kadın özgürlüğü perdesi ardında kadına saygısızlık ediliyor. İslam ise kadına büyük saygı gösteriyor, onu koruyor. Bu konuda İslam güncelleştirilemez.
***
Feminizm, İslam'a kesinlikle aykırı bozuk bir ideolojidir. İslam Feminizme uydurulamaz.
***
Kur'an-ı Kerim'in bütün kesin hükümleri Kıyamet'e kadar geçerlidir. Bunların hiçbiri hükümden kaldırılamaz.
***
Kur'an'ın Kıyamet'e kadar geçerli üç yüz küsur kesin âyeti/hükmü için, “Bunlar tarihseldir, günümüzde geçerli değildir” diyen Fazlurrahman büyük yanılgı ve sapıklık içindedir. Fırka-i NâciyeEhl-i Sünnet ve Cemaat uleması ve fukahası onu red, cerh, tekzip, terzil etmişlerdir.
***
İslam Feministleri, işlerine gelmeyen mütevatir, sahih hadisleri reddediyorlar. Onların bu yaptıkları kesinlikle doğru değildir, Din'e hıyanettir.
***
Sahih-i Buharî'de, Sahih-i Müslim'de mevzu hadis olmadığına dair Ehl-i Sünnet ulamasının, fukahasının, muhaddislerinin icmaı vardır. Bu icmaya karşı çıkanın dinden çıkacağından korkulur.
***
Dengesiz, saldırgan Nasuriddin el-Elbanî icazetli din âlimi, fakih ve muhaddis değildir. Ona karşı Sünnî ulema ciltlerle reddiye yazmıştır. Bu merdut (reddedilmiş) zat Sünnî Müslümanlara din hocası olamaz.
***
Reformcuların, yenilikçilerin, değişimcilerin, light ve ılımlı İslamcıların, mezhepsizlerin baş tacı ettiği Nasirüddin el-Albanî; Resullah Efendimizin (Salât ve selam olsun ona) türbesinin yıkılmasını, kabrinin taşınmasını isteyen, tevessül yapan mü'minlerin müşrik olduğunu, İmam Eş'arî'yi ve İmam Mâturidî'yiakaid imamı kabul edenlerin dinden çıktığını iddia eden, Müslümanların Filistin'i terk etmesi gerektiğini söyleyen, büyük Ehl-i Sünnet ulemasını, fukahasını, muhaddislerini, eimmesini tahkir eden; aşırı, dengesiz bir bid'atçidir. O, dall ve mudildir.
***
Hindistanlı Sünnî hadîs âlimi Habiburrahman el-A'zam, Nasirüddin'e karşı 4 ciltlik “el-AlbanîŞudhudhuhu ve Ahta'uh” (Albanî'nin Sapmaları ve Hataları) başlıklı dört ciltlik ve bir reddiye yazmış ve onun bütün bozuk fikir ve görüşlerini çürütmüştür. Ona karşı yazılmış nice başka reddiyeler de vardır.
***
Albanî'nin içyüzünü öğrenmek ve anlamak için, Dr. Cibril FuadHaddad'ın telif ettiği “Zamanımızın Önde Gelen Reformcusu Nasirüddin el-Albanî Hakkında Kısa bir rehber” adlı 16 sayfalık broşürü okumanızı tavsiye ederim. (Bedir Yayınevi, Cağaloğlu Yokuşu 6, Tel. 0212/519 36 18.)
***
İslam'ın usulünde (asıllarında), esasında, temellerinde, zaruriyat-ı diniyede asla en ufak bir değişiklik ve güncelleştirme yapılamaz. Bunlar çağın üzerindedir, evrenseldir.
***
Teferruata/ayrıntılara ait, mesela hava veya bilgisayar hukukuna dair; Kur'an'a Sünnete Şeriata Usûle aykırı olmamak şartıyla yeni düzenlemeler yapılabilir.
***
Diyanet'in, AB kriterlerine uymadığı için bazı din kitaplarını, bu meyanda Cep İlmihali isimli küçük faydalı kitabı artık, bir müddetten beri yayınlamaması akıllara durgunluk verecek bir haldir.
***
İslamî tarikat ve cemaatlerin banka, holding, dev anonim şirket gibi çalışmaları, büyük miktarda para toplamaları, muazzam zenginliklere sahip olmaları, aktif siyaset yapmaları elbette doğru değildir. Bunu önlemek için, tarikatlar üzerindeki yasaklar kaldırılmalı, Diyanet'ten ayrı bağımsız bir Meclis-i Meşayih kurularak, tarikatlar ve cemaatler sıkı bir şekilde denetlenmelidir.
***
Meclis-i Meşayihin başkanı ve üyeleri Ümmetin en seçkin, en temiz, en faziletli, en takvalı, en kültürlü, en sahih itikatlı, en bilge; âlimleri, fakihleri, icazetli şeyhleri arasından seçilmelidir.
***
Siyasî iktidar din, inanç, ibadet, zikir, dinî eğitim işlerine doğrudan doğruya karışmamalıdır.
***
Kur'an'a, Sünnete, Şeriata dayalı Ehl-i Sünnet İslamlığını kaldırıp; onun yerine light ve ılımlı bir İslam getirme planları, projeleri, niyetleri, faaliyetleri Türkiye bütünlüğünün sonu olur. Osmanlı devleti 622 sene Ehl-i sünnet, Şeriat, Tarikat temelleri üzerinde ayakta durmuştu. Bunlar giderse din de gider.
***
Sünnetsiz Kur'an Müslümanlığı olmaz.
***
Şeriatsız Müslümanlık olmaz.
***
Firak-ı dalle (sapık fırkalar) ile Fırka-ı Nâciye bir ve eşit değildir.
***
Siyasî iktidarın Diyanet Reisine ve müftülere dinî konularda direktif vermesi doğru değildir.
***
Din konusunda Şeyhülislam Tokatlı Mustafa Sabri ve Ders Vekili Düzceli Zahid el-Kevserî gibi büyük hoca efendilerin yolundan gidilmelidir.
***
Dinde reform, değişiklik, yenilik, dini sulandırma genel çöküşe ve parçalanmaya yol açar.
***
Diyanet Reisi ve başta müftüler olmak üzere bütün hademe-i hayrat (din görevlileri), diğer hocalar, dindar ziyalılar: İslam'ın safiyetini korumak için seferber olmalıdır.
***
Müctehit taslaklarının dine aykırı fetvaları ve ictihatları çürütülmelidir.
***
Vaktiyle Diyanet, Dinlerarası Diyalog ve hoşgörü, üç ibrahimî hak din gibi çok vahim bozuk inançları çürütmediği için başımıza neler geldi, hepimiz biliyoruz. Diyanetin, bozuk dinî inançlar konusunda pasif ve çekimser kalması çok yanlıştır.
***
Ehl-i Sünnet Müslümanlarının bölünmesi, birbirine düşmesi ülkenin bölünmesine yol açar.
***
Sarıklı bir zata:
Çok zor bir durumdasınız. Yukarıya tükürseniz bıyık aşağıya tükürseniz sakal… Allah size ve hepimize yardım etsin. Allah saklasın, ayağınız kayarsa hem siz tokat yersiniz, hem memleket ve halk zarar görür. Selam ve hürmetlerimle.