ANA KURAL: Bilmemek ayıp değildir; öğrenmemekte direnmek, inat etmek çok ayıptır, yüz karasıdır, rezilliktir.
BÜYÜK ve TEMEL CAHİLLİK: Bir Müslüman gencin Osmanlıca bilmemesidir.
“Ben doktor veya mühendis olacağım, bana Osmanlıca gerekmez” diyenler çok ayıp ediyor.
Ben doktor olacağım, binaenaleyh bana okuma-yazma gerekmez demek kadar cahilce bir laftır bu.
Senin ecdadın bir yıldan fazla bir müddet Türkçeyi Kur'an yazısıyla yazıp okumuş, sen nasıl olur da, bunca imkân ve hürriyet varken bu konuda gönüllü cahil olabilirsin?
Efendi!.. Mühendis de olsan, ziraatçi de olsan, işletmeci de olsan; şayet Müslüman'san bu bin yıllık millî ve islamî yazıyı (öyle yarım yamalak değil) çok iyi derecede bileceksin.
Osmanlıca öğrenmenin ve bilmenin bin faydası vardır. Bunlardan biri zihin ve zekâ jimnastiği yapmaktır. Osmanlıca okumak zihni açar, zekâyı parlatır.
Osmanlıca çok zormuş... Hiç de zor değil. Asıl zor olan yazı Japon yazısıdır. Japonlar, yazıları çok zor olduğu için bu kadar yükseldiler. (Başka sebepler de var.)
Sadece Osmanlıca okumak yazmak yeterli değildir.
Her Müslüman gencin YETERLİ ve DOĞRU Ehl-i Sünnet ve Cemaat Fırka-ı Naciye din kültürüne sahip olması gerekir.
Bu da yetmez… Güçlü bir GENEL KÜLTÜRE sahip olmalıdır.
Bitmedi… MANTIK kültürüne sahip olmalıdır.
EDEBİYAT kültürüne sahip olmalıdır. Neymiş efendim, doktor veya mühendis olacakmış, ona edebiyat gerekmezmiş… Tembel bahaneleri.
TARİH kültürüne sahip olacak.
ESTETİK, SANAT, GÜZELLİK boyutuna sahip olacak.
Müslüman genç, yeterli miktarda mimarlık, peyzaj mimarlığı, dekorasyon, giyim kuşam kültürüne sahip olmalıdır.
İstanbul görgüsü ahlakı kültürü nezaketi kibarlığı mürüvveti ile müzeyyen (süslü) olmalıdır.
Doktor da olsa, mühendis de olsa mutlaka Fuzulî Türkçesini bilmelidir.
Müslüman, YÜKSEK ahlak ve karakter sahibi olmalıdır.
Ahlaksız Müslüman ol(un)maz.
Müslüman, İslam düşmanlarından daha BİLGİLİ, daha KÜLTÜRLÜ, daha ÜSTÜN, daha GÜÇLÜ olmak zorundadır.
İHLÂSSIZ üstün ve güçlü olmak mümkün değildir.
En büyük keramet İSTİKAMETTİR.
Bütün tarikatlar, cemaatler, islamî sivil toplum kuruluşları, himaye ettikleri gençleri böyle yetiştirmelidir.
Böyle yetiştirenleri tebrik ediyor ve ellerinden öpüyorum.
Gençleri cahil bırakanları kınıyorum.
İman küfür savaşı zayıf Müslümanlarla kazanılamaz.
Plansız programsız yetişme ve yetiştirme olmaz.
Japonya'da çay seremonisi bile, icazetli üstadından, yıllarca süren ÇOK CİDDÎ bir eğitim sonunda öğrenilebiliyor.
Uçan şeyh mavalları, harika ağabeyler edebiyatı ile güçlü İslam gençliği yetişmez.
Tarikat veya cemaat holiganlığı, militanlığı, fanatizmi ile vasıflı gençler yetişmez.
Seyr-i süluk yapan gerçek derviş ile muhibb arasındaki farktan bîhaberler olgunlaşamaz.
Şu mütemadiyen (Durup dinlenmeden) gıybet eden sefil kişi tarikat mensubu mudur?
Cahillere ve cahilleştirenlere yazıklar olsun!
Dinin ve tasavvufun içini boşaltanlardan bu Dine ve Ümmete hayır gelmez. Onlar tahripçidir.
Hiçbir faziletli ve kıymetli insan kendini övmez. Benliklerine tapanlar faziletsiz kimselerdir.
Tarikat tarikat tarikat edebiyatı yapanlar… Mademki, tarikat, öyleyse gençliği İmam Şamil yolundan yürütünüz.
Resulullah “Kadın erkek her Müslüman'a ilim öğrenmek farzdır”… “Hikmet mü'minin yitiğidir, nerede bulursa alır”… “İlim Çin'de de olsa ona talip olunuz” buyurmuşlardır.
Cahil bırakanların vebali, günahı, suçu, cahil bırakılanlardan bin kere fazladır.
Osmanlı'nın ilk okullarda öğrettiği temel ilmihal bilgilerini biz üniversiteli çocuklarımıza öğretemiyoruz.
Bir Sünnî gencin, Allah'ın on dört sıfatını bilmemesi çok büyük ve utanç verici bir cahillik ve ayıptır.
İlmihal okumak öğrenmek, kadın erkek her Müslüman'a farzdır. İlmihal bilmemek büyük bir cahilliktir.
Müslüman gençliğin bir kısmını (Yüzde kaçı?) ilmihalsiz bırakan sorumluların (veya sorumsuzların) yüzleri kara olsun!
YAKICI SORU: Belli başlı Sünnî tarikatlar, cemaatler, sivil toplum kuruluşları bir araya gelip niçin ORTAK bir cep ilmihali kitabı çıkartmıyor?
Böyle hayırlı bir işi yapmamakta ittifak mı etmişlerdir?
Niçin halkımıza küçük bir İSLAM TALİMATNAMESİ hazırlanıp sunulmuyor?
Elde yekûn olarak milyarlarca dolar hayır parası varken bu zarurî hayırlar niçin yapılmıyor?
Bir sebze bostanı bile plansız programsız işletilemezken, Müslüman gençliği yetiştirmek için niçin ORTAK bir plan, proje ve programımız yok?
Sözüm gençleredir: Harcanmayınız, kendinizi harcatmayınız… Okur-yazar, kültürlü, ahlaklı, faziletli, üstün, güçlü, vasıflı iyi Müslümanlar olarak yetişiniz.
Test imtihanı çocuğu değil, kompozisyon imtihanı çocuğu olunuz.
Yüzeysel kültürlü değil, derin kültürlü olunuz.
Bedevî Müslüman değil, medenî Müslüman olunuz.
Türkçeniz üç beş yüz kelimelik sokak Türkçesi değil, en az otuz bin kelimeli ve terimli edebî yazılı zengin Türkçe olsun.
SORULAR:
*Müslüman tıp talebesine: Nobel armağanı kazanmış Dr Albert Schweitzer hakkında 500 kelimelik bir kompozisyon yazınız.
*Bir mimarlık talebesine: Mısırlı mimar Hasan Fathy hakkında 500 kelimelik ipe sapa gelir bir kompozisyon yazınız.
*Bütün Müslüman üniversite öğrencilerine: Mantık nedir, mantık kültürü nedir, her okur-yazar insan niçin mantık kültürüne sahip olmalıdır konusunda 500 kelimelik bir kompozisyon yazınız.
*Yine bütün öğrencilere: Fuzulî'nin, içinde “Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar” cümlesi geçen ŞİKAYETNAME'si hakkında 500 kelimelik bir kompozisyon yazınız.
*Bütün gençlere: AB üyesi olmayan Norveç ve İsviçre niçin bu kadar zengin, huzurlu, dengeli, adaletli, şeffaf, temiz ülkelerdir? 500 kelimelik gerekçeli ve ciddî bir kompozisyon yazınız.
*Herkese: İngiltere'de laiklik olmadığı, din-devlet birliği ve işbirliği olduğu halde orada gerçek demokrasi, insan haklarına bağlılık ve riayet, adalet, en geniş din hürriyeti var, öyle ki orada şu anda 85 Şeriat mahkemesi faaliyettedir. Bu konuda 500 kelimelik bir kompozisyon yazınız.
*Gerçek ile gerçeklik konusunda 500 kelimelik felsefî bir kompozisyon yazınız. (Fransa liseleri felsefe dersleri seviyesinde.)
DİKKAT: Kompozisyon metinleri ciddî, yüksek seviyeli, gerekçeli olacaktır. Dil, gramer, noktalama hatası yapılmayacaktır. Laf salatası yapanlara kocaman bir sıfır verilecektir.