Bir mektubun özeti:
“Muhterem Şevket bey… Beni bağışlayın, yazılarınız bana sıkıcı geliyor ve okumuyorum. Ağır polemikler yapsanız, isim vererek ona buna çatsanız, hakaretler savursanız, sidik yarışı yapsanız, kavga gürültü çıkartsanız, çamur ve pislik atsanız, şamata yapsanız meraklanıp sizi okuyacağım ama siz böyle yapmıyorsunuz… ve saire. Selamlar.”
Cevabım:
Selamınıza mukabele ediyor, fakir de size selam ediyorum. Yazılarımı okuyup okumamak sizin tercihinizdir. Okuyun demem, edep ve terbiyeye aykırı olur. İstediğiniz hakaretli şiddetli küfürlü polemik ve kavga yazılarını kaleme almayacağım. Bunların bana ve okuyanlara faydası olmaz. Bu minval üzere yazmaya devam edeceğim. Bilvesile sıhhat selamet afiyet dilerim efendim.
**
Cumhuriyet tarihinin en demokrat, en hür, en çoğulcu, en fazla medya hürriyeti olan yıllarını yaşıyoruz. Bunu bilelim ve bu serbestlikten yararlanarak iyilik, hayır, güzellik konusunda Türkiyemize hizmet edelim.
**
Diktatörlük rejimlerinde hiçbir muhalif vatandaş, baştaki zata sen diktatörsün diyemez. Derse, tozunu havaya uçururlar.
**
Diktatörlükle otoriter rejimi birbirine karıştırmamak gerekir.
**
Geride bıraktığımız son cumalardan birinde, camiin önünde görünür bir yerde iki büyük afiş gördüm. Birincisi 400 hatim okunacakmış… İkincisi, bazı başarılı öğrenciler umreye götürülecekmiş… Umre afişinde başörtülü gülen bir kız resmi vardı… Çok yadırgadım. İslam terbiyesinde gelinlik kızlar açıkta, herkesin yanında gülmez.
**
Diyanet İşleri Başkanlığı ticaret müessesi değildir, ticarî işler yapmamalıdır. Diyanet hac ve umre konusunda ticareti bırakmalıdır. Diyanet ticarî turistik acente değildir.
**
Geçen sene hacca giden bir dostum anlattı: Mekke-i Mükerremede, Diyanet'in orada vazifeli bir imamı ile konuşuyormuş, yanlarından bir grup Türk hacısı geçmiş, selamlaşmışlar. İmam efendi, “Bunlar 35'lik hacılar” demiş. Yani hac için 35 bin lira yatıran lüks hacılarmış.
**
Beş vakit namaz kılan, dıştan çok efendi görünen üniversiteli Müslüman bir genç; her gün bir iki saat en azılı, en saldırgan, en hain İslam düşmanlarının necasetli pislikli yazılarını içer gibi okuyormuş. Bunların tiryakisi ve bağımlısı olmuş. Duyunca çok hayıflandım, teessüf ettim. Bağımlılığın böylesi…
**
Ekmek israfı devam ediyor. Ekmek büyük nimettir. Onu israf etmek nimete küfran ve hainliktir. Böyle giderse, bu toplum günün birinde, birkaç sene önce Yunanistan'da olduğu gibi çöplüklerden ekmek toplamak durumuna düşebilir. Nimetin kadr ü kıymeti bilinmezse o nimet zeval bulur.
**
En büyük ahlaksızlar, ellerinde hürriyet imkân fırsat olduğu halde, ahlaksızlıklarla ve ahlaksızla gereği gibi ve yeterli mücadele etmeyenlerdir.
**
Zina büyük günah ve suçtur. Resulullah Efendimiz (Salât ve selam olsun ona) zina eden iki kişiyi recm suretiyle idam ettirmiştir. Zinanın haram olduğunu inkâr eden mürted olur, dinden çıkar.
**
Mükemmel klasik Arapça bilmeyen, alet ilimlerini tahsil etmemiş olanlar Türkçe tefsir dersleri okumasınlar. Mufassal (ayrıntılı) ve sahih ilmihal, akaid, ahlak kitapları okusunlar. Hayırlısı budur.
**
Gurur ve kibir içinde, “Ben tefsir dersleri alıyorum, sen ne dersi alıyorsun?” diye soran cahillere hem acınır, hem öfkelenilir.
**
Hiçbir iyi insan kendine iyi demez. Hiçbir faziletli insan ben faziletliyim demez. Hiçbir mânen yüksek kişi ben yükseğim demez.
**
Gerçek veliler kerametlerini teşhir etmez, aksine gizler. Keramet reklâmı yapanlar, sözde kerametleri ile böbürlenen ve gururlananlar veli değildir.
**
Evliyaurrahman ile evliyauşşeytanı tefrik (ayırt) edemeyenler firasetsiz kişilerdir.
**
Büyük bir tefsir yazmış, bir milyon dolar para kazanmış. Allah'ın ayetlerini pek ucuza satmış.
**
Ziyaretime gelecek dört kişilik heyetin sözcüsüne: Teheccüt namazlarıyla, pazartesi perşembe nafile oruçlarıyla, umreleriyle, sakalıyla övünen, gururlanıp kibirlenen o zatı sakın getirmeyin, üç kişi gelin.
**
Ağzının iki kenarından kanlı salyalar akıyordu. Ne olmuş buna, dişleri mi kanıyor diye sordum. Hayır dişleri sağlamdır ama biraz önce gıybet etmişti dediler.
**
Ulemanın, üzerinde ittifak ettiği zaruriyat-ı diniyeyi inkâr eden kâfir olur.
**
Ahlaksız Müslüman iyi değil, kötü Müslüman'dır. İyi Müslüman olmak isteyen ahlaklı olsun. Bunun ölçüsü nedir? Ahlakının yüksekliğini, faziletlerini; insaflı düşmanlarının, gayr-i müslimlerin ve karşıtlarının da tasdik ettiği kimsedir.