Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çocuk Ayla'dan UNICEF'e bağış

Koreli çocuk oyuncu Seol, 'Dışarıda yemek yemedik ve böylece para biriktirdik. Biriktirdiğimiz parayı da yardım yapmaya karar verdik. Yardım yapmaya bundan sonra da devam edeceğim.' ifadelerini kullandı.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-11-21 19:57:09

Çocuk Ayla'dan UNICEF'e bağış

Ayla filminin 7 yaşındaki Koreli çocuk oyuncusu Kim Seol, biriktirdiği yemek paralarını Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) teslim etti.

'ÇOCUKLARIN DURUMUNA ÜZÜLDÜM'

UNICEF'in Beyoğlu'ndaki merkezinde gerçekleşen teslim töreninde açıklamada bulunan Seol, UNICEF'i ilk kez anaokulunda duyduğunu belirterek, "Zor durumdaki çocuklara yardım ettiği için çok iyi bir yer olduğunu düşünüyorum. Okulda Afrika'daki zor durumdaki çocukların videolarını gösterdiler. Ben bu videoları görünce çocukların durumuna üzüldüm ve yardım etmek istedim." dedi.

Seol, Türkiye'deyken para biriktirdiğinin altını çizerek, "Ayla filminin çekimleri için İstanbul'a geldiğimizde, bir evde kalıyorduk. Bu evde yemeklerimizi annem yapıyordu. Dışarıda yemek yemedik ve böylece para biriktirdik. Biriktirdiğimiz parayla da yardım yapmaya karar verdik. Yardım yapmaya bundan sonra da devam edeceğim." dedi.

Küçük Ayla'nın annesi Kang Kyungah, Kore'de özellikle de anaokullarında, çocuklara yılda bir ya da iki derste, UNICEF hakkında bilgi verildiğine ya da zor durumdaki çocukların videolarının gösterildiğine işaret ederek, "Çocuklarımız bu videoları izliyor. Ayrıca izleyen çocukların, oradaki çocuklara bir mektup yazması da isteniyor. Çocuklarımız eve geldiğinde, yazdıkları mektupları göstererek hemen göndermemizi istiyor. Koreli anneler de çocuklarının bu tür programlara katılmasını hem destekliyor hem de çocuklarına bunu öğretmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

Okullarda yapılan bu tür programların önemine işaret eden Kyungah, UNICEF'in çocuklara sadece para bağışında bulunmak gerektiğini öğreten bir yer olmadığını, çocukların birbiriyle iletişim kurmasını da öğrettiğini kaydetti.

Kang Kyungah, dünya genelinde zorluklar yaşayan çocukların durumuna da dikkati çekerek, "Az önce yolda yürürken, kızımın şapkası gözünün önüne düştü ve gözleri kapandı. Gözleri kapandığı için ellerini tuttum. Kızım o zaman bana, 'Anne ben şimdi görmüyorum. Sadece sana güvenip yürüyeceğim. Sen benim elimden tutup götür.' dedi. Dünyada gözü görmeyen, engelli birçok çocuk var ve bu çocuklara yardım eli lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"EVDE YEMEK YİYEREK PARA BİRİKTİRDİK"

Parayı biriktirmeye başlamalarının çıkış noktasına da değinen Kyungah, şöyle konuştu:

"Çekimlere ilk geldiğimizde bizi bir eve yerleştirdiler. Bu evde tüm harcamalarımız için de belli bir miktar ücret verildi. Bu ücret bizim günlük harcamalarımızı karşılıyordu. Süleyman Amca (Dilbirliği) çekimlere gelmişti. Kim onun elini öptüğünde, sanki gerçek Ayla'nın küçüklüğünü görmüş de ona veremediği bayram harçlıklarını verirmiş gibi 100 lira verdi. Bu 100 lirayı gördükten sonra bizim bu çocuklar için bir şeyler yapmamız gerektiğini hissettim. Ne yapabilirdik? Günlük harcamalarımız için verilen paraları bir şekilde artırıp verebilirdik. Çünkü evde kendimiz yemek yaptığımızda artıyordu. Dışarıda yemeyip evde yersek artırabilirdik. Biz de evde yemek yedik ve para biriktirdik."

Anne Kyungah, takdim ettiği yardımı özel bir zarfta sunduğuna vurgu yaparak, "Kızım, parayı geleneksel Kore motiflerinin olduğu bir zarfta verdi. Ben bu zarfı geçen yıl kasım ayında geldiğimizde yanımda getirmiştim. Çünkü bu filmde bir yardım yapacağımızı biliyordum ve bizim de bir yardımımız olacağı düşüncesiyle daha gelmeden bu zarfı yanıma almıştım." dedi.

Ayla filminde hikayesi ele alınan 71 yaşındaki "Koreli Ayla" Eunja Kim de UNICEF'i ilk kez ziyaret ettiğini belirterek, "Tüm dünyadaki çocuklar için bağışlar toplandığını ve bunları Afrika'da ya da diğer ülkelerde zor durumda olan çocuklara bağış yaptıklarını biliyorum. Afrika'daki çocuklar, çöplerden yemek toplayanlar, evi olmayan çocuklara yardımda bulunduklarını biliyorum." ifadelerine yer verdi.

Kim, kendisinin de zor bir çocukluk geçirdiğini aktararak, "Ben de anne, babasız büyüdüm. O çocukların neler çektiğini çok iyi biliyorum. Umarım tüm çocuklar, yardımlar sayesinde mutlu bir şekilde büyürler." temennisinde bulundu.

"ÜLKEMİZDE 1,5 MİLYON SAVAŞ MAĞDURU SURİYELİ ÇOCUK VAR"

UNICEF Türkiye Milli Komitesi Genel Müdürü Sanem Bilgin Erkurt ise UNICEF'in tamamen gönüllü bağışlarla çalışmalarını sürdüren bir kurum olduğunu aktararak, "Ayla'nın bize desteği çok anlamlı. Ayla gerçekten çok güzel bir hikaye. Ayla'nın manevi babasına sonunda kavuşması gerçekten çok güzel. Biz UNICEF ekibi olarak hepimiz ağlayarak izledik. Ne olursa olsun bir çocuğun sadece çocuk olduğuna inanıyoruz." dedi.

Erkurt, UNICEF'in dünyada, çocuk haklarının en büyük savunucusu olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"5 milyar dolara yakın bağışı her sene, çocukların daha iyi bir hayata kavuşması için harcıyoruz. Bunun üçte ikisi devletlerden, üçte biri ise özel sektörden geliyor. UNICEF'in esas olarak 6 ana programı var. İlki temiz suya erişim. Bu hala birçok ülkede büyük bir sorun. Anneden çocuğa geçen HIV'den korunma konusu Afrika'da büyük bir sorun. Beslenememekten ötürü hala çok fazla çocuk ölümleri yaşanıyor. Eğitim, sağlık, aşılama, çocuğun korunması konuları çok önemli. Savaş mağduriyeti de dahil her türlü mağduriyetten korunma gibi sorunlar üzerine çalışıyoruz. Ülkemizde de 1,5 milyon savaş mağduru Suriyeli çocuk var."

Haber Ara