Rus Nezavisimaya gazetesi, Irak Başbakanı Mustafa Kazımi'nin nükleer reaktör inşa etmek için bir komite kurma kararından ve İsrail'in bunun ortaya çıkabileceği endişelerinden bahsettiği bir haber yayınladı.
Gazete haberinde, Bağdat'ın nükleer reaktörün inşasının yalnızca barışçıl amaçlar olacağını açıklamasına rağmen, kararın daha önce hem Irak, hem de komşusu Suriye'deki nükleer tesisleri hedef alan İsrail'den korktuğunu belirtti.
Irak'ın nükleer hırsı
Gazeteye göre, Irak yönetiminin nükleer reaktör projesini geliştirme taahhüdü, Irak Başbakanı'nın nükleer enerjinin önemini anladığını doğrulayan Irak Radyoaktif Kaynakları Kontrol Dairesi Başkanı Kemal Hüseyin Latif'in yaptığı açıklamanın ardından açık bir gerçeklik haline geldi.
Latif, Irak'ın geçen yüzyılın yetmişli yıllarında nükleer bilim alanındaki konumunu yeniden kazanmayı umduğunu söyleyerek, bu alandaki çalışmaların yeniden başlamasının BM Güvenlik Konseyi'nin desteğine sahip olduğuna işaret ediyor.
Latif, nükleer enerjinin ülkesine tıbbi ve ilaç araştırmalarında yardımcı olacağını, tarım ve sanayiyi geliştireceğini, işsizlik oranlarını azaltacağını, bazı eğitim projeleri için fırsatlar sağlayacağını ve petrole tamamen bağımlılıktan kurtulacağını belirtti.
Kemal Hüseyin Latif'e göre, işler olumlu giderse, Irak'ta bir nükleer reaktör inşa etmek yaklaşık beş yıl alacak.
Ancak Bağdat'taki hükümet uluslararası yardım olmadan reaktörünü inşa edemeyecek.
Yıllar önce, eski Irak Dışişleri Bakanı İbrahim El Caferi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısında "Irak'ın barışçıl amaçlarla nükleer reaktör inşa etmesine yardım edecek küresel nükleer güçler" çağrısında bulundu.
Irak'ın o zamanki talebi, devletlerin atom enerjisini barışçıl amaçlarla kullanma hakkını tanıyan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına dayanıyordu.
İsrail korkuları
Rus Nezavisimaya gazetesi, Irak ve Fransa arasındaki işbirliği sonucu inşa edilen Tammuz rektörünün 1981 yılında İsrail tarafından bombalandığını hatırlattı.
Gazeteye göre İsrail, Saddam Hüseyin rejiminin kitle imha silahlarına sahip olmasından korktu ve bunu kendi varlığına bir tehdit olarak gördü.
İki yıl önce İsrail, 2007'de Suriye'nin Deyr-i Zor eyaletinde bir nükleer reaktörü bombalama sorumluluğunu ilk kez resmen kabul etti. Başkan George W. Bush'un yönetimi 2008'de Şam'ın askeri amaçlar için gizli bir tesis inşa ettiğini doğruladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise 2019 yılında Deyr-i Zor bölgesindeki yıkılan binanın büyük olasılıkla bir nükleer reaktör olduğunu ve Suriye'nin bu faaliyetler hakkında ajansa bir rapor sunması gerektiğini belirtti.
The Wall Street Journal gazetesinin haberine göre ise, İsrail'in Irak'ın yeni nükleer programına ilişkin korkularının yanı sıra da, uluslararası toplumun Suudi Arabistan Krallığı'nın "sarı uranyum pastası" olarak bilinen şeyi çıkarmak için bir nükleer tesis inşa etme arzusundan endişe duyduğunu söylüyor.
Kaynak: Arabi21
