Demirtaş, Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybeden Binali Korkmaz'ın yakınlarına HDP Avcılar İlçe Binası'nda taziye ziyaretinde bulundu.
Basına kapalı gerçekleşen taziye ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, herkesin acılı olduğunu ve yaşanan katliamın yarattığı acıyı yüreğinde hissettiğini, ateşin sadece düştüğü yeri yakmadığını dile getirdi.
Yüreğinde insani değerler adına kırıntı taşıyan herkesin bu acıyı hissettiğini belirten Demirtaş, "Halkın acıyı ortaklaştırması bizler açısından da umut vericidir. Asıl sığınmamız gereken, asıl bizi bir arada tutan şey bu duygudur, bu umuttur. Taziyelerde, acılarda ortaklaşmak, acılar arasına, cenazeler arasına ayrım koymamak bizim her zaman savunduğumuz temel duygudur. Bugün de bunu görüyor ve yaşıyor olmak bizi geleceğe dair umutlandırıyor. Üç gün yasımız vardı. Bu süre zarfında ulaşabildiğimiz ailelerimizle, acılarımızı paylaşmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
- "Seçimin en sağlıklı şekilde yapılması için elimizden geleni yapacağız"
Bir gazetecinin "Seçimlere sayılı günler kaldı. Bu koşullarda sağlıklı bir seçim ortamına gidilebilecek mi?" sorusu üzerine Demirtaş, Anayasa gereği seçimin parlamento, Cumhurbaşkanı veya hükümet tarafından ertelenmesi gibi bir durum olmadığını, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) aldığı kararın, sadece Anayasa gereği resmi savaş kararı ve savaş ilanıyla birlikte gündeme gelebileceğini ifade etti. Parlamentonun böyle bir karar almadığını belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnşallah öyle bir durum da yaşamayız. Dolayısıyla seçim yapılacak. Sağlıklı, sağlıksız... Yani bu seçimi bize zorla dayattılar, 7 Haziran sonuçlarını kabul etmediler. Halkın iradesini tanımadılar. Ama madem karar alındı, YSK bir karar verdi, tarih belirledi, biz o seçimin en sağlıklı şekilde yapılması için elimizden geleni yapacağız. Seçim çalışması yapamıyor olabiliriz ama halk da aptal değildir. Neyin ne olduğunu biliyor. Koyun, kuzu sürüsü değil. Biz halkın aklına vicdanına, güveniyoruz. Medya bize kapalı biliyoruz, büyük bir medya ambargosu altındayız. Sesimizi halka duyurmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Eminim ki bu zor koşullara rağmen Türkiye kendi seçimini yapacaktır, halk vicdani kanaati doğrultusunda kararını verecektir. Ne çıkarsa herkes de buna saygılı olacaktır."
Demirtaş, bir gazetecinin "Mitingler ile ilgili bir karar aldınız mı? Yapılacak mı, yapılmayacak mı?" şeklinde ki sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Perşembe günü Merkez Yürütme Kurulumuz toplanacak, nihai kararını verecek. Ben kendi fikrimi belirttim, arkadaşlarımız da genelde bu görüşte. Sadece güvenlik kaygısı açısından ifade etmiyoruz. Tekrar tekrar bütün şehirlerde onbinleri, yüzbinleri toplayıp, bir kez daha insanları yormanın da bir anlamı yok. Halk neyin ne olduğunu biliyor. Bir de seçimin coşkusu, heyecanı, atmosferi yok. Bu acı içerisinde nasıl bir seçim yapılabilir ki?"
Demirtaş, 7 Haziran seçimlerinden bugüne kadar bine yakın insanın hayatını kaybettiğini belirterek, "Hiçbir şey olmamış gibi davranabilir miyiz? Siyasetçiler olarak insanız bizler de. Halkımız ölmüyor, öldürülmüyor gibi evlatlarımız ölmüyor gibi davranıp, sadece oy peşine düşebilir miyiz? Düşemeyiz. O nedenle, miting hususunu da tekrar gözden geçireceğiz. Seçim kampanyamızı durdurmuyoruz fakat büyük mitinglere gerek kalmayabilir diye düşünüyoruz."
