Dolar

32,2648

Euro

34,7900

Altın

2.407,99

Bist

10.347,05

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-07-11 14:22:25

Bakanlar Kurulu Toplantısı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "İçişleri Bakanlığımız Suriyelilerin vatandaşlığı meselesiyle ilgili konuda çalışmalarını tamamlamış değil. İçişleri Bakanlığımız teferruatlı bir şekilde bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'ye faydalı olabilecek, teröre asla bulaşmamış ve Türkiye ile Suriye arasındaki köprüyü oluşturabilecek nitelikteki vatandaşların, nasıl Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilir Suriyeliler, bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor." dedi.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu Toplantısı sürerken, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bölücü terör örgütünün sözde yöneticilerinden "Bahoz Erdal" kod adlı Feyman Hüseyin'in Suriye'de öldürüldüğüne ilişkin haberler anımsatılıp, değerlendirmelerinin sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bahoz Erdal'ın öldürüldüğüne dair çeşitli haber kanallarında ve istihbarat kanallarında gelen bilgiler var. Ancak bu bilgiler henüz teyit edilmiş değil. Dolayısıyla biz resmi açıklamamızı bu bilgiler teyit edildikten sonra yapabilmek durumundayız. Şimdilik söyleyebileceğimiz bu. Detayları paylaşma noktasında değilim. Bu yönde duyumlar, bu yönde istihbarat ve haber kaynakları üzerinden gelen bilgiler vardır. Bunlar teyide muhtaç bilgilerdir."

- "Çalışma henüz tamamlanmış değil"

Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasıyla ilgili çalışmanın ne aşamada olduğu yönündeki bir başka soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriyelileri sığınmacılara karşı üzerine düşen her türlü sorumluluğu 2011'in nisan ayından itibaren yerine getirdiğini vurguladı.

Suriyeli sığınmacılara eğitim ve sağlık başta olmak üzere, temel hizmetlerin sunulduğunu belirten Kurtulmuş, şu bilgileri verdi:

"Suriyeli kardeşlerimiz arasında mesleki becerileri olan, bilgi birikimi olan, çok yüksek vasıflarla donanmış çok sayıda insan var. Zaten bu vatandaşlık meselesinde de dosyalar bireysel olarak tekemmül ettikçe bunlarla ilgili kararlar, İçişleri Bakanlığı tarafından veriliyor. Henüz İçişleri Bakanlığımız Suriyelilerin vatandaşlığı meselesiyle ilgili konuda çalışmalarını tamamlamış değil. İçişleri Bakanlığımız teferruatlı bir şekilde bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'ye faydalı olabilecek, teröre asla bulaşmamış ve Türkiye ile Suriye arasındaki köprüyü oluşturabilecek nitelikteki vatandaşların, nasıl Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilir Suriyeliler, bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Ancak bu çalışma henüz tamamlanmış değildir, netleşmiş değildir. Konu şu aşamada İçişleri Bakanlığımızın uhdesinde yürütülen çalışmalardan ibarettir."

- "Yasal alt yapı bakımından farklılığı var"

Kurtulmuş, İncirlik Üssü'nün Alman heyetinin ziyaretin açılıp, açılmayacağı yönündeki bir soru üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:

"İncirlik Üssü ile ilgili Almanlar ile aramızdaki fark her iki ülkenin yasal yaklaşımlarından kaynaklanan farktır. Bize göre İncirlik Üssü askeri bir konudur. Almanya tarafında ise İncirlik Üssü'ne ya da bir başka bir yere asker gönderip göndermemek, giden askerlerin denetimi vesaire konuları tamamıyla, Alman Parlamentosu'nun uhdesinde. Bu anlamda da herhangi bir üsteki Alman askerinin bir türlü ziyaret edilmemesi meselesi Almanya bakımdan da siyasi bir konudur. Dolayısıyla yasal alt yapı bakımından farklılık var. Bu farklılar dolayısıyla Alman heyetinin İncirlik Üssü'nü ziyareti henüz mümkün olmamıştır. Ancak görüşmeler devam ediyor, belli bir noktaya geldiği takdirde, uzlaşıldığı takdirde görüşmeler yapılır."

- "Resmi ya da gayri resmi hiçbir adım atılmış değil"

Mısır ile ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında bir heyetin bu ülkeye gönderilip gönderilmeyeceği yönündeki bir başka soru üzerine Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

"Mısır ile ilişkilerin şu anda normalleştirilmesi konusunda Türkiye ile Mısır arasında resmi ya da gayri resmi hiçbir adım atılmış değil. En baştan itibaren söylediğimizi bir kere daha tekrarlamak isterim. Türkiye halkı ile Mısır halkı kardeş iki halktır. Bizim Mısır halkına düşman olmamız, Mısır halkına karşı soğuk davranmamız asla düşünülemez. Mısır ile Türkiye ilişkileri niçin bu noktaya geldi? Biz Mısır'da demokratik bir ilkeyi savunduk. Dedik ki; 'uzun yıllar sonra Mısır halkı tamamıyla özgür ve uluslararası camia tarafından da demokratik standartları onaylanmış olan bir seçim yaparak, kendi içinden birisini cumhurbaşkanı seçti. Bu saygı duyulması gereken, özellikle de Mısır'ın demokratikleşme sürecinde bütün uluslararası camianın Mısır'a katkı sunması gereken bir husustur'. Ama ne yazık ki böyle olmadı."

Mısır'da demokratik olarak seçilmiş olan hükümetin askeri bir darbeyle iş başından uzaklaştırıldığını anımsatan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkileri bozan gelişme bu gelişmedir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, darbeciliğe karşı olduğu için Mısır ile olan ilişkisini askıya almıştır. Bu ne halk olarak, ne hükümet olarak, ne de devlet olarak Türkiye'nin Mısır halkıyla düşmanlığı anlamına hatta Mısır halkıyla soğukluğu anlamına gelmez. Türkiye bir ilkeyi ortaya koymaktadır. Hele darbeden sonra Mısır'da çok sayıda sivilin, hatta bunların önemli bir kısmı da seçilmiş siyasetçi olan sivillerin idam cezalarına çarptırılması, ağırlaştırılmış müebbet cezalarına çarptırılması, seçilmiş cumhurbaşkanı Sayın Mursi başta olmak üzere, çok sayıda insanın hapiste bulunması kabul edilebilir bir durum değil. Dolayısıyla tabi ki biz de Mısır ile ilişkilerimizin normalleşmesini isteriz ama bu ilişkilerin normalleşmesini isterken, Mısır ile ilişkilerimizi anormal hale getiren, Mısır'daki demokrasiyi rafa kaldıran hatta Mısır'daki demokrasiyi çöpe atan bu askeri darbe rejiminin de yaptıklarını gözden geçirmesi herhalde şarttır."

"Bu çerçevede bir kere daha dost bir ülkenin insanı olarak şu tavsiyede bulunuyoruz" diyen Kurtulmuş, "Bu tür antidemokratik, baskıcı, 'ben yaptım oldu' zihniyetindeki uygulamalardan Mısır halkına da Mısır siyasetine de bir fayda gelmez. Mısır hükümetinin bütün bu yaptıklarını gözden geçirmesi, bu anlamda iyileştirme adımlarını atmasını ve bunu sonucu olarak, Türkiye-Mısır ilişkilerinin iyileşmesini temenni ediyoruz." ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Haber Ara