Seçim sathı mailinde sergilenen rezilliklerin haddi hesabı yok...
Sırasıyla gidelim...
Muhalefet partileri seçim beyannamelerini açıklıyor... Yüzlerce sayfa laf kalabalığı...
Bir tek satır FETÖ yok…
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, FETÖ'yü tehdit olarak görmüyor mu? “Bilge Başkan” diye pazarlanan zat, 15 Temmuz'da darbeye kalkışıp Meclis'i bombalayan örgütü “öncelikli tehdit” saymıyor mu?
Bütün motivasyon, dünyayı Erdoğan'a dar etmek mi?
Bu mu?
FETÖ'den tek kelime bahis açmayan muhalefetin “ana” olanı, açıkladığı yüzlerce sayfa tutarındaki beyannamede PKK'dan da söz etmiyor. DHKP-C'yi hiç anmıyor.
Bu halleriyle iktidar kovalıyorlar bir de...
İktidara gelirlerse, bütün yatırımları durduracaklar... Yerli otomobil projesini rafa kaldırıp, BMW marka otomobilin tüketilmesini özendirecekler.
Çünkü CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Münih'e gidip BMW fabrikalarını gezmiş, hayran kalmış, tek kelimeyle müthişmiş...
İşbu Muharrem İnce “abdestsiz sokağa çıkmaz”mış...
Doğrudur... Abdestsiz sokağa çıkmaz.
Ramazan ayında da birasız plaja inmez.
Bu sözü (“abdestsiz sokağa çıkmam” sözünü) “dindar” kimliğiyle bilinen bir siyasetçinin sarf ettiğini düşünün.
Kim bilir ne getirirlerdi adamcağızın başına! Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne bile taşırlardı...
Rezillikte ikinci perdeyi, “Atatürkçü Düşünce Derneği” denilen darbeci örgüt açıyor...
Dernek, 27 Mayıs'ın yıldönümünde bir açıklama yapmış... Şöyle diyor: “Türk Silahlı Kuvvetleri bundan yarım yüzyıl önce, anayasa ve hukuk dışına çıkmış bir siyasal iktidara karşı direnme hakkını kullanmış ve ülke yönetimine el koymuştu. Ordunun arkasında millet desteği vardı.”
Bunu yazan adamlara derhal soruşturma açılmalıdır.
Bu rezil dernek mutlaka kapatılmalıdır.
Bu da yetmez, derneğin faaliyetleri, 5816 sayılı “Atatürk'ü Koruma Kanunu” çerçevesinde teşrih masasına yatırılmalıdır. Savcılarımız Atatürk'le ilgili en ufak eleştiriyi ve göndermeyi soruşturma konusu yapıyor ama Atatürk'ün ismini darbeci düşüncelerine payanda yapanlara dönüp bakmıyor bile. “Atatürk'e hakaret” arıyorlarsa, buralara baksınlar.
Sırada kim var?
Sırada, 15 Temmuz gecesi darbecilerin utanç bildirisini ekranlarında döndürüp duran, darbe bastırıldığı halde bile bu faaliyetine ara vermeyen Halk TV var...
Halk TV, 27 Mayıs darbesinin yıldönümünde çok konuklu bir program hazırlamış.
Programda ne konuşuluyor, biliyor musunuz?
Sıkı durun... “Menderes'in hataları...”
Konuklardan biri de kim?
Kim olabilir? Yıllarca “Menderes'in avukatıyım” beyanıyla ortalarda dolaşıp, bu yalan üzerinden siyasi kariyer elde eden kripto 27 Mayıs'çı Hüsamettin Cindoruk... Kendisi DP'li falan değildi. Menderes'in liberalizmini yetersiz bulanların kurduğu Hürriyet Partisi'nin bir neferiydi. Parti, güya devletçiliği eleştiriyordu ama kurulduktan kısa bir süre sonra “devletçiliğin şahı” olan CHP'ye katıldı. Böyle de sahtekâr adamlardı...
27 Mayıs darbesinin yıldönümünde program hazırlıyorlar... Darbeyi yapanları ve Başbakanı darağacına yollayanları değil de, darağacında sallandırılan Menderes'i eleştiriyorlar... Menderes'in hatalarıymış! Utanmaz adamlar!
Rezillikte son perde:
Mehmet Baransu'ya bavul servisi yapan firari FETÖ'cü sosyal medya hesabından açıklama yapmış.
Buyuruyor ki, “Birileri bana PKK'nın eylemsizliğinin anlamlı bir açıklamasını yapabilir mi?”
Bunun “en anlamlı” açıklamasını ben yapayım:
PKK'nız yenildi koçum. Sürekli operasyona maruz kaldığı için burnunu bile dışarı çıkaramıyor.
Darbeyi başaramayınca PKK'ya kadar düştünüz demek ki!